Özgür Duygu Durgun
Hamiş Suriye Kültür Evi’nden Şenay Özden, Gaziantep’teki Suriyeli göçmenlerin şikayetlerini aktararak, ‘’Bizi medya kuruluşlarından gazeteciler zaman zaman arayıp ‘’İki Alevi, bir Dürzi, üç Sünni göçmen’ ile görüşmek ve haber yapmak istediklerini söylüyorlar. Aslında bu algı Suriyeli göçmenleri en çok rahatsız eden konuların başında geliyor. Suriyeliler böyle talepler karşısında bize ’Biz Türkiye’de mezhep sahibi olduk’ diye cevap veriyorlar. Dolayısıyla Türkiye’deki mezhepçilik siyasetinden en çok onlar rahatsız’’ dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü (BÜKAK) ile Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi’nin düzenlediği “Türkiye Artık Göçmenler Ülkesi” panelinde konuşan Şenay Özden, göçmenlerin Türkiye’deki statüsü ve hukuki durumları üzerine bir çerçeve çizerek; Gaziantep ve Antakya özelinde yürüttüğü çalışmalar sonucunda edindiği bulguları, göçmen kadınların durumları ve göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde şehir halkının yaklaşımları konusunda gözlemlerini paylaştı.
‘Misafir’ söylemi ırkçı algıya çanak tutuyor
Özden, Suriyeli göçmenlere hali hazırda ‘’Geçici Koruma’’ kategorisi verildiğine ancak normal şartlarda AB ülkelerinde maksimum süresi 3 yıl olan bu statünün hükümet tarafından net bir süreyle tanımlanmadığına dikkat çekti.
Suriyeli göçmenlere verilen ‘’Geçici Koruma’’ statüsünün hükümet tarafından kalıcı bir stratejiye alternatif gibi sunulduğunu ifade eden Özden, özellikle Suriye’den yoğun göçün olduğu Antep ve çevresinde bu durumun toplumsal algıda yarattığı sorunlara değindi. Anteplilerle yaptıkları görüşmelerde Suriyeliler için genellikle ‘’Misafirse misafirliğini bilsin’’, ‘’Misafir dediğin bu kadar uzun kalmaz’’, ‘’Misafir dedik yatak odamıza kadar girdiler’’ şeklinde yorumlar yapıldığını aktaran Özden , ‘’misafir’’ söyleminin uzun vadede toplumun önemli bölümünde gelişen bir nefret söylemine yol açtığını ve ırkçı tepkileri tırmandırdığını belirtti.
Zaten mevcut olan sorunlar göçmenlerle birlikte gün yüzüne çıktı
Antep’te halkın büyük bölümünün kira artışları, iş bulamama ve sağlık hizmetlerinden yararlanamama gibi sorunlardan öncelikli olarak Suriyeli göçmenleri sorumlu tuttuğuna dikkat çeken Şenay Özden, bölgede göçmenlerden önce başlayan Kentsel Dönüşüm Süreci nedeniyle kiraların hali hazırda artmış olduğuna; işsizliğin ise yine göç sürecinden önce de yaşandığına dikkat çekti. Kentte mevcut olan sorunların Suriyelilerin gelmesiyle daha da görünür olduğunu belirten Özden, Antep halkının şikayetlerinin ardından Suriyeli göçmenlerden duydukları şikayetleri de dile getirerek şu anekdotu aktardı;
‘’Bizi medya kuruluşlarından gazeteciler zaman zaman arayıp ‘’İki Alevi, bir Dürzi, üç Sünni göçmen’’ ile görüşmek ve haber yapmak istediklerini söylüyorlar. Aslında bu algı Suriyeli göçmenleri en çok rahatsız eden konuların başında geliyor. Suriyeliler böyle talepler karşısında bize ‘’Biz Türkiye’de mezhep sahibi olduk’’ diye cevap veriyorlar. Dolayısıyla Türkiye’deki mezhepçilik siyasetinden en çok onlar rahatsız’’.
Hamiş Suriye Kültür Evi’nin çalışmaları için tıklayın.