(BBC Türkçe 18 Mart 2013)
Hediye Levent/Şam
İki taraf da iki yıl önceki çizgilerinden tavizler vermiş olsa da henüz cevapları net olmayan soru ve sorunlar diyaloğa giden yolu uzatıyor.
Taraflar ön şartlarından vazgeçecek mi, diyalog masasına kimler oturacak, Esad konusunda uzlaşıya varılabilecek mi, silahlı muhaliflerle ilgili nasıl bir çözüm uygulanacak mı, ülke ekonomisi ve sosyal yapısı ciddi hasar almışken muhalifler ve mevcut yönetim entegre hareket edebilecek mi, kriz süresince yönetim ya da muhalifler safında duran ülkeler diyalog sonrası süreçte ne gibi taleplerde bulunacak vs vs...
BM ve Arap Birliği tarafından atanan Kofi Annan'ın ardından El Ahdar İbrahimi yönetim ve muhaliflerin siyasi uzlaşı sürecini başlatmaları için girişimlerde bulundu.
Son olarak ABD ve Rusya arasında bir süredir devam eden görüşmelerin ardından Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) lideri Muaz El Hatip "diyalog sürecine yeşil ışık" yaktı.
El Hatip'in Esad yönetimi ile masaya oturabileceği yönündeki açıklama, "Hiçbir şartta ve şekilde Esad ile masaya oturmayız" çizgisinde olan ve SMDK içinde yeralan bazı isim ve oluşumlardan tepki aldı.
Bu süreçte El Hatip, "yönetime güvenmediği" yönünde açıklamalar yaparak "taviz vermedim" izlenimi oluşturmaya çalıştı.
Diyalog için önşartlar kaldırılacak mı?
Diğer taraftan SMDK'yı "kökü dışarda" ifadesi ile tanımlayan ve "dış güdümlü hiçkimse ve hiçbir oluşumla masaya oturmayız" açıklamaları yapan Esad yönetimi, El Hatip'in diyalog çıkışına "önşartsız olmak üzere herkesle masaya oturabiliriz" karşılığı verdi.
Muhaliflere "önşartsız masaya gelin" çağrısı yapan yönetim, "Esad'ın durumu ile ilgili önşart öne sürülmeyecek ve Suriye'nin egemenlik haklarına saygı gösterilecek" duruşunu korumaya devam ediyor.
Diğer taraftan Esad yönetiminin genel "diyalog şart, siyasi uzlaşı sürecini destekliyoruz" mesajları veriyor olmasına karşın net bir üslup kullanmaması ve diyaloğun önündeki engellere ilişkin yaklaşımının bulanık olması "diyalog ne zaman ve nasıl başlayacak" sorularını doğuruyor.
Yönetim ve muhalifler cephesinde karşılıklı "diyaloğa ılımlı yaklaşıyoruz" açıklamaları yapılıyor olsa da El Hatip'in çıkışı SMDK ve Ulusal Konsey gibi yapıların yanısıra iç muhalefet içindeki dağınık yapıyı ve tek ses olunamadığını ortaya koydu.
Dış muhalefetin ciddi bir kısmı hala "Esad kesinlikle gitmeli" tavrını korurken iç muhalefetin bir kısmı "Esad şimdilik kalmalı" görüşünü savunuyor.
Krize taraf olan ülkelerden Rusya, "Esad'ın gitmesi önşartı sözkonusu olamaz" açıklaması yaparken, ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin "muhalifler ve yönetimin masaya oturması gerekir" yönündeki açıklaması muhaliflerin bir kısmını taviz vermeye zorlayacak gibi görünüyor.
Ateşkes olası mı?
Diğer taraftan SMDK Lideri Muaz El Hatip'in diyalog çıkışı ile birlikte tepki aldığı, iç muhalefetin Hatip'e sıcak bakmadığı ve silahlı muhaliflerin tamamını kontrol edebilecek güce sahip olmadığı gözönüne alındığında "El Hatip kimi veya neyi temsil edecek?" şüphesi ortaya çıkıyor.
Bu durumda yönetimin El Hatip ile masaya oturması krizi bitirebilecek ölçüde ciddi bir adım olabilecek mi?
Yine silahlı mücadele de henüz çok fazla konuşulmayan ancak muhaliflerin bir kısmının sıcak baktığı bir kısmının ise kesinlikle reddettiği noktalardan biri.
Son olarak Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Miktad "silah bırakan herkes ile masaya oturulabileceği" sinyalini vermişti ancak bir taraftan ordu operasyonları devam ederken silahlı muhaliflerin silah bırakması ne kadar mümkün?
Ya da eş zamanlı ateşkes mi uygulanacak, silah bırakan muhaliflerin af benzeri bir adımı şimdilik kabul etmeyeceği; yönetimin de silahlı muhaliflerle yönetimi paylaşmaya yaklaşmadığı açık.
Giderek güçlenen El Kaide uzantılı örgütlerin nasıl durdurulacağı, ÖSO ve El Kaide mensupları arasındaki ayrımın neye göre yapılacağı gibi sorulara ne yönetimin ne de muhaliflerin net bir yaklaşımı var.
Muhalifler ülkeyi yönetebilecek kapasitede mi?
Yüksek perdeden gerilim nedeniyle gölgede kalan ancak Suriye halkının bilmek isteği noktalardan biri de SMDK'nın ülkeyi yönetebilecek sosyal, ekonomi ve dış politika programının olup olmadığı.
Yönetim ve muhaliflerin ülkenin yeniden inşası, ekonominin düzeltilmesi ve sosyal yaraların sarılması gibi konularda birlikte hareket edip edemeyeceklerinin yanısıra onyıllardır Rusya ekseninde dış politik duruşu olan Suriye'nin muhaliflerin yönetime katılması ile birlikte ABD kampına katılmaya zorlanıp zorlanmayacağı.
Siyasi uzlaşı halk başta olmak üzere herkesin arzusu ve ülkede kriz üçüncü yılına girerken herkesin gerekli olduğunu düşündüğü bir süreç ancak kolay olmayacağı kesin.