Suriye'deki kimyasal silahların imhası konusunda uzlaşma sağlanması sayesinde çatışmaların daha da yayılmasının önüne geçildiği belirten Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Suriye'de ölümlerin devam ettiğine dikkat çekerek, her ne kadar bir kapı aralanmış olsa da barışın daha çok uzağında olunduğu uyarısında bulundu. Bakan, kan dökülmesine son verilmesinin henüz çok zor olduğunu belirtti.
Suriye’nin kuzeyine yaptığı ziyaretten yeni dönen Sol Parti milletvekili Jan van Aken ise Alman hükümetine bölgeye yapılan insani yardımları artırma ve Kürt bölgelerinde yapılacak seçimleri destekleme çağrısı yaptı. Van Aken ayrıca Suriye sınırında ticaret ve kalkınma sağlanması amacıyla Türkiye’nin sınırları açması için de baskı yapılması gerektiği görüşünde. "Suriye'de ancak tüm önemli güçlerin katılımıyla bir çözüm sağlanabilir. Bu yurtdışında İran ve Suudi Arabistan'ın, ülke içinde ise tüm önemli grupların temsil edilmesi anlamına geliyor. Buna Kürtler de dâhil. Ve Cenevre - 2 Konferansı'nın sonucunda bir ateşkes ilan edilmeli. Buna tüm gruplar katılmasa ve bazı gruplar savaşmaya devam etse bile, konferansa katılan taraflar ateşkes konusunda uzlaşma sağlamalı. Ancak bu, insanlara yeniden nefes alma imkânı sağlayacaktır" dedi.
'Silah sevkiyatları durdurulmalı'
Sosyal Demokrat Parti'nin Meclis Grup Başkan Yardımcısı Rolf Mützenich ise Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkelerin mülteci akını nedeniyle zor durumda olduğunu belirtti. Mützenich bu ülkeleri biraz olsun rahatlatmak için Almanya'nın daha fazla adım atması gerektiğini savunarak birkaç saatliğine de olsa ateşkes sağlanmasının çok şeyi değiştireceği görüşünde. Bölgedeki insanların çabalarına karşın yaşanan gelişmelerin ve savaşın farklı anlaşmazlık noktaları nedeniyle çıkmaza girmesinin kendisini fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattını ifade eden Mützenich, bu nedenlerden dolayı da dış kaynaklı aktörleri etkilemenin zor olduğunun bilincinde olduğunu belirtti. Mützenich, insani yardımların ulaştırılması için herşeye rağmen bir kaç saat de olsa ateşkese ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, silah sevkiyatlarının durdurulması gerektiğinin altını çizdi.
'Esad olmadan...'
2012 yazında yapılan birinci Cenevre Konferansı’nda Suriye'nin Dostları Grubu Suriye'nin Esad ile bir geleceğinin olamayacağını vurgulamıştı. "Hep Suriye için güvenli bir geleceğin ancak Esad olmadan mümkün olabileceğini söyledik. Ancak bu ifadeyi sınırlamamız veya düzeltmemiz gerekiyor. Çünkü Batı, Esad'ın askerî gücünü aşırı derecede küçümsedi. Bu nedenle hâlihazırdaki durumun kabul edilmesi ve bu durumdan en iyi sonucun çıkarılması gerekiyor. Suriye'deki Sünniler, Şiiler, Aleviler ama aynı zamanda da Hrıstiyan azınlık için en iyisi ne olacaksa o hedeflenmeli. Esad kesinlikle bunun garantörü değil. Ancak Esad'ın olmaması halinde de durum savaşın başlangıcındaki halinden daha tehlikeli ve zor görünüyor" şeklinde konuşan Hrıstiyan Birlik Partileri dış politika uzmanı Philipp Missfelder ise bu durumun bugün için geçerli bir kural niteliğinde olmadığını savundu.