Gündem

'Suriye konusunda uluslararası toplumun üzerine düşeni yapması vakti geldi'

Davutoğlu, bugün ABD ve Fransa Dışişleri Bakanları ile Suriye'deki son gelişmeleri görüştüklerini bildirdi; Lübnan'da esir tutulan Türk pilotlarını kurtarmak için çabaların sürdüğünü söyledi

15 Ekim 2013 22:35

Konya Valiliği'nce Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma porgramına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bir an önce, uluslararası toplumun üzerine düşeni yapması vakti geldi. Türkiye Suriye'deki kardeşlerimize insani yardımı sürdürmeye, hem de sorunun bir an önce çözümü noktasında çaba sarf etmeye devam edecek" dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
 

Savaşla geçen altıncı bayram

 
"Bugün bir taraftan bayramı idrak ederken diğer taraftan da yoğun diplomatik çalışmaları yürütmeye devam ettik. Biraz önce ABD Dışişleri Bakanı Sayın John Kerry, öğlen de Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile görüştüm. Her iki görüşmede de Suriye'deki son gelişmeler ve Cenevre Konferansı hazırlıkları bağlamında atılması gereken adımları ele aldık. Suriye'deki gelişmeler, maalesef alanda bayrama rağmen çatışmaların sürmesi sebebiyle hepimize ıstırap veriyor. Suriyeli kardeşlerimizin acı içinde geçirdikleri üçüncü Kurban Bayramı ve 6. dini bayram. Bayramı hakkıyla yaşayamamanın ıstırabını onlar yaşıyor. Onlara bu bayramları hakkıyla barış içinde yaşama imkanı sağlanamadığı için bütün uluslararası toplumda büyük bir sorumluluk var."
 

'Çaba sarf etmeye devam edeceğiz'

 
"Biz elimizden geleni yapıyoruz" diyen Bakan Davutoğlu, "Bu bayramların inşallah Suriye'deki ve bölgedeki diğer kardeşlerimize de ulaşması için bugün bu çerçevede telefon görüşmeleriyle Suriye'de bir an önce Suriye halkının talepleri doğrultusunda bir gelişme sağlanması için muhataplarımla görüşmelerde bulundum. Önümüzdeki günlerde hem telefonla temaslarımız artarak sürecek hem de bayram sonrasında bazı toplantılar vesilesiyle bir araya gelmeyi planlıyorum. Bir an önce, uluslararası toplumun üzerine düşeni yapması vakti geldi. Türkiye Suriye'deki kardeşlerimize insani yardımı sürdürmeye, hem de sorunun bir an önce çözümü noktasında çaba sarf etmeye devam edecek" ifadelerini kullandı.
 

'Cenevre'de konferans değil, çözüm istiyoruz'

 
Davutoğlu, "Cenevre görüşmeleriyle ilgili takvim belli mi?" sorusuna şu yanıtı verdi.
"Şimdi net bir takvim belirlenmiş değil. Kasım ayı içinde yapılması için çalışmalar sürüyor ama net bir takvim ifade etmek doğru da değil. Çünkü, gerek kimyasal silahlarla ilgili sağlanan anlaşmaya Suriye rejiminin uyması, gerekse alandaki gelişmeler Cenevre'deki konferansın geleceğini tayin edecek. Önemli ölçüde başarısını ya da başarısızlığını... Bunlara paralel çalışmalar yürütüyoruz. Geçen hafta Suriyeli Dostları Grubu'nun çekirdek üyeleri direktörler düzeyinde Ankara'da bir araya geldi. Gelişmeleri gözden geçirdiler ve ortak bazı çalışmalar için karar alındı.
Bugün hem ABD hem de Fransa Dışişleri Bakanları ile bu siyasi direktörler düzeyinde yürütülen çalışmalarla ortaya çıkan sonuçları istişare ettik. Mesele, Cenevre'de sadece bir konferans yapmak veya görüntü vermek değil netice almak. Baştan itibaren Cenevre'ye destek verdiğimizi ifade ettik. Çünkü barışçıl bir çözüm süreci Türkiye'nin başından beri hep tercih ettiği en kısa zamanda gerçekleşmesi için çaba sarf ettiği bir konu. Ancak bunu engelleyen temel faktör, rejimin bir taraftan görüşmeleri istiyorum derken diğer taraftan kimyasal silah dahil her türlü silahla Suriye halkını tasfiye etmeye yönelik saldırıları sürdürmesi."
 

Lübnan'da kaçırılan Türk pilotlar

 
Davutoğlu, herkesi ciddi anlamda içeride meşgul eden, yüreklerde sıkıntı olan bir başka konunun da Lübnan'da kaçırılan Türk pilotların durumu olduğunu ifade etti. Türk pilotların durumunu günün 24 saati, her gün yakinen takip ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Sürekli yürütüğümüz temaslarla da bir an önce pilot kardeşlerimizin ülkemize ve ailelerine kavuşmaları için çaba sarf ediyoruz bütün birimlerimizle. Hem dün Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile uzun iki telefon görüşmesinde de duyduğumuz rahatsızlığı, bayramda pilot kardeşlerimizin ailelerine kavuşamaması dolayısıyla hissettiğimiz üzüntüyü kendileriyle paylaştık. Bir an önce ailelerine kavuşmaları yönünde yürütülen çabaların temasların artırılması talebinde bulunduk. En azından bayramda süratle kendilerinden doğrudan iyi olduklarına dair görüntülerin ve mesajların ailelerine ve bize iletilmesi konusunda baskı uygulamalarını istedim. Daha sonra da her iki pilotumuzun aileleri ve eşleriyle görüştüm. Ailelerimize teşekkür ediyorum. Çok büyük bir vakar içinde davranıyorlar. Türkiye her zaman vatandaşlarının hakkını koruma hususunda geçmişte olduğu gibi bundan sonra da elinden geleni yapacaktır, yapmaktadır.
Zaten kendileriyle bundan bir kaç hafta önce bir araya gelmiştim ve detaylı olarak yürüttüğümüz çalışmaları kendilerine aktarmıştım. Gece ve gündüz bütün birimlerimiz bunun takibi içindeyiz. İnşallah güzel bir haberi kısa zamanda vermek için çaba sarf ediyoruz. Bu arada mahsur kalan bir gemi kaptanını birkaç gün önce ailesine kavuşturduk. Hem kendisi hem de ailesiyle görüştüm. Gönül isterdi ki aynen o ülkedeki Cengiz kaptan gibi pilotlarımız da ailelerine kavuşabilsin. Bunun için çok çaba sarf ettik. Bazı açıklamalar oldu ancak bu çabalarımız devam edecek. En kısa zamanda, ümit ederiz ki bütün Lübnanlı ve Türk yetkililer ve birimlerin çabalarıyla pilotlarımız ailelerine kavuşurlar. Elimizden geleni yapmaya çalışacağız."

İlgili Haberler