Suriye'deki anlaşmazlık çıkmaza giriyor. Uluslararası toplum, özellikle de Rusya ve ABD aylardır, barış konferansı düzenlemeye çalışıyor. Suriye yönetimi ile muhaliflerin Cenevre'de bir araya gelerek yaklaşık iki buçuk yıldır süren iç savaşa siyasi çözüm bulabilmelerini sağlamak için.
Ancak en önemli muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu'nun bile planlanan barış konferansı konusunda ortak bir pozisyonu yok. Koalisyon yetkililerinin kasım ayı sonunda Cenevre'ye temsilci gönderip göndermeyeceklerine İstanbul'da karar vermesi bekleniyor. Suriye Ulusal Koalisyonu içerisindeki en büyük grup Suriye Ulusal Konseyi de mevcut koşullar altında barış konferansına katılmak istemiyor ve koalisyondan ayrılma tehdidinde bulunuyor.
Suriye Ulusal Konseyi'nin lideri Georges Sabra, Deutsche Welle'ye verdiği demeçte, konferansa neden katılmak istemediklerini şöyle gerekçelendirdi: "Öncelikle Suriye rejimi kendi insanını öldürmekten vazgeçmeli. İkinci koşulumuz ise Suriye'deki Lübnanlı Hizbullah milislerinin ülkeden çekilmesi. Üçüncü olarak da BM Güvenlik Konseyi'nden Beşar Esad'ın geçiş hükümetinde görev almayacağının ve bir daha iktidara gelmeyeceğinin garanti edilmesini istiyoruz."
Esad da şu anda karşıtlarıyla diplomatik görüşmeye hazır değil. Bir Lübnan televizyon kanalına mülakat veren Esad, başarılı bir konferans için koşulların henüz yerine getirilmediğini söyledi. Ayrıca, hangi muhalif güçlerin barış konferansına katılabileceğinin ve Suriye halkıyla bağlantılarının araştırılması gerektiğini belirtti.
Tübingen Üniversitesi'nden siyaset bilimci Tina Zintl, iki tarafın da çözüm stratejisinin olmadığı görüşünde. Karşılıklı güvensizlik olduğunu belirten Zintl, Esad rejimi ve Suriye Ulusal Koalisyonu'nun şu anki pozisyonlarının “uzlaşmazlık” olduğunu ifade ediyor.
Zintl, “Özellikle Esad'ın en başından beri muhalifleri terörist ve yıkıcılar olarak lanse etmesi, barış konferansını zora sokuyor. Esad, böylece daha en başından onların siyasi müzakerelere katılma hakkını ret etmiş oluyor" şeklinde konuşuyor.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Londra'daki Suriye'nin Dostları toplantısında yaptığı açıklamada dile getirdiği gibi, Cenevre’deki buluşmanın hedefi, Esad rejimi ve muhalif temsilcilerinin ortak geçiş hükümeti üzerinde uzlaşmaları. 11 Arap ülkesi ve aralarında Almanya'nın da bulunduğu Batılı ülkelerin dışişleri bakanları ve üst düzey diplomatları, Suriyeli muhalif gruplara planlanan barış konferansına katılmaları çağrısında bulundu.
Esad yeniden seçilmek istiyor
Siyaset bilimci Zintl, barış konferansından fazla ümitli değil. Ancak yine de tüm tarafların katılmasını önemli buluyor. Zintl, ne kadar çok temsilci çekilirse, konferanstan sonuç elde etme şansının da o kadar az olacağını ifade ediyor.
Barış konferansının Esad'ın açıklamaları nedeniyle daha da zora girdiği kaydediliyor. Esad, yaptığı bir açıklamada, bir sonraki seçimlere katılmaması için bir neden görmediğini söylemişti. Siyaset bilimci Zintl, ateşin bundan daha fazla körüklenemeyeceği görüşünde. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Londra'da “Eğer Esad, bir kez daha seçimlere katılarak sorunları çözeceğini düşünüyorsa ona sadece şunu söyleyebilirim: Bu savaş bitmeyecektir” şeklinde konuştu.
Muhalif lider Sabra da röportajında “Hiç kimse bu katilin yeniden devlet başkanı olabileceğini tasavvur edemiyor” ifadelerini kullandı. Barış konferansı için henüz resmî tarih belirlenmedi. Arap Birliği'nin verilerine göre, 23 ve 24 Kasım'da yapılması ihtimal dâhilinde. Zintl yine de, konferansa katılma motivasyonunun zayıf olmasına rağmen, iki tarafın da barış istediğini kaydediyor.