Sur’daki çatışmalarda evleri yıkılan aile, hâlâ eşyalarının taksitlerini ödüyor!

Cevat Yılmaz Mahallesi’ndeki evleri yıkılan Saadun-Gülistan İbiş çiftinin evlilik cüzdanları, Dicle Nehri kıyısına dökülen hafriyatlar arasında çıktı. İbiş ailesini Sur’daki evleri yıkıldı ve molozları Dicle Nehri kıyısına döküldü. Çatışmalardan bir süre önce evlerini yenilediklerini belirten Anne İbiş, “Çatışmalardan sonra ortada ne ev var ne de eşya. Hala eşyalarımızın taksitlerini ödüyoruz” dedi.

Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağı ve çatışmaların yaklaşık 4 ay yaşandığı Sur İlçesi’nde yıkım ve hafriyat kaldırma çalışmaları sürerken, tarihi kentte dram üstüne dramlar yaşanıyor. Bu ailelerden biri de Sur’da 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve sonrasında yaşanan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan İbiş ailesi.

Saadun-Gülistan İbiş çifti, çatışmalar başlayınca 1 ve 3 yaşındaki çocuklarıyla birlikte Cemal Yılmaz Mahallesi’nden ayrıldı. 4 aydır mahallelerinde olan bitenden haberdar olamayan İbiş çifti, bugün büyük bir sürprizle karşılaştı.

Sur’dan Dicle Üniversitesi Kampüs alanı içerisine dökülen molozlar arasında bulunan evlilik cüzdanı ve aile albümü, esnaflık yapan Aladdin Kılıç’a teslim edildi. Bir süre sonra evlilik cüzdanının sahipleri İbiş çiftinin izini bulan Kılıç, cüzdanı aileye teslim etti.

Duygusal anlar yaşandı…

Evlilik cüzdanlarını gören aile, duygusal anlar yaşarken, yaşadıklarını anlatmakta zorluk çekti. 1992 yılında köylerinin “güvenlik” gerekçesiyle yakılmasından sonra ailesiyle birlikte Sur’a yerleştirdiklerini ifade eden baba Saadun İbiş, “Köyümüz yakıldıktan sonra ailemle birlikte Cemal Yılmaz Mahallesi’nde yıkılan evimize yerleştik. Ben o zamanlar çocuktum. Yaklaşık 2 yıl sonra tekrar köydeki evimizi yapınca geri döndük. 3 yıl önce evlendikten sonra ailemden ayrılıp Sur’daki evimize taşındım. Orada yaşıyorduk” dedi.

"Hala eşyaların taksitlerini ödüyoruz"

Olaylardan bir süre önce evlerini yenilediklerini anlatan anne İbiş ise şöyle devam etti: “Evimizi olduğu gibi bırakıp çıktık. Çatışmalardan sonra ortada ne ev var ne de eşya. Hala eşyalarımızın taksitlerini ödüyoruz.”

Evlilik cüzdanını aileye teslim eden Alaaddin Kılıç ise, “Bir insanlık göreviydi. Dram içinde dram var. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum” dedi.