Bu hafta ise ligde çok ilginç gelişmeler oldu. İlginç olmasından öte gündeme bomba gibi düşen hadiseler gerçekleşti. NBA'in 1,83 m'lik yıldızı, yeni jenerasyonun asi idolü Allen Iverson tası tarağı topladı Detriot yolunu tuttu ve iki maçta forma da giydi. Detroit'i 2004 yılında şampiyonluğa taşıyan Chauncey Billups da Denver'lı oldu.
ARA GÖZBEK / Tempo24NBA'de bir haftayı daha geride bırakırken takımlar da yavaş yavaş kendi oyunlarını oynamaya başladılar. Tam bir hafta önce haftayı değerlendirirken bir kaç takım üstünde durmuştuk ve onların bugünkü bulundukları durumun 'background'undaki nedenlerini gözden geçirmiştik.
Tabi Sürpriz yapanları da es geçmemiştik. Chris Bosh'lu Toronto'nun çıkışından bahsederken Lakers'ın maceraya kaldığı yerden nasıl devam ettiğini söylemiştik. Artık bir bulmacaya dönüşen Washington Wizards'ı tartışırken Houston ve Dallas arasından oynanan 'Teksas derbisi'ne de uzun bir bölüm açmıştık.
Bu hafta ise ligde çok ilginç gelişmeler oldu. İlginç olmasından öte gündeme bomba gibi düşen hadiseler gerçekleşti. NBA'in 1,83 m'lik yıldızı, yeni jenerasyonun asi idolü Allen Iverson tası tarağı topladı Detriot yolunu tuttu ve iki maçta forma da giydi. Detroit'i 2004 yılında şampiyonluğa taşıyan Chauncey Billups da Denver'lı oldu.
Phoenix'in güneşi ise herkesi yakmaya başladı. Shaq'ın muhteşem dönüşü, Amare'nin dominant oyunu ile Suns zirveye doğru adım adım yaklaşıyor. San Antonio düşüşe devam ederken Doğu'da Atlanta hala namağlup. Aslında Lakers da namağlup ama Lakers bu hafta sadece iki maç oynadığı için durum değerlendirmesini haftaya bekleteceğiz.
III.Iverson Dönemi: Detroit'te Son bahar 1996'dan 2006'ya kadar Philadelphia 76ers'ın formasını giyen Allen Iverson, 2001 yılında takımın NBA Final'ine taşımıştı ve o sezon ligin MVP'si seçilmişti. 2006'da Carmelo Anthony'nin yanında Denver Nuggets'ta macera arayan Iverson, orada Hiçbir yere varamadı ve bu sezon siz bu yazıyı okurken tam bir hafta önce Detroit Pistons'a takas oldu. 33 yaşına gelen Iverson artık kariyerinin son baharına girmiş durumda ve bu son baharında kariyerinde kazanamadığı şampiyonluk yüzüğünü yeni takımıyla kazanmak istiyor.
Bu haber NBA'de gündeme damgasını vurdu. Ama Iverson'ın da dediği gibi önemli olan 'fan'larının nasıl karşılayacağıdır. Bu takastan Pistons'ın karlı çıktığı da bir gerçek. 2004 yılında şampiyon olan takım bu başarısını tekrarlayamamasının nedeni takımın yeteri kadar hırslı ve ateşli olmamasına bağlanıyor. Peki ateşli deyince NBA'de aklımıza ilk gelen isimler kimlerdir? Tamam, Kobe Bryant ve Dwyane Wade gibi oyunculara haksızlık etmemek gerekir çünkü onlarında ne kadar ateşli olduğunu biliriz. Ama aklımıza gelen ilk isim Kevin Garnett olur ve ardından Allen Iverson gelir.
Denver'da işler iyice kesat oldu. Yani yeniden yapılanmaya gitmek için yazın ortasında Marcus Camby'yi bedava gönderdiler, Nahera'yı ise yaka paça postaladılar. Sen takımın gençleştireceksen bu takımda Antonio McDyess ve Chauncey Billups'ın ne işi var? Ya da kısa vadeli planlar yapıyorsan Camby'ni ne kabahati vardı? Bunlar hepsi Denver için çok büyük soru işaretleri. Olan Carmelo Anthony'nin yıllarına olacak sanırım.
Pistons, basketbol ve teknik anlamda karlı çıkmasının dışında ekonomik olarak da karlı çıktı. Allen Iverson formaları şu anda Amerika'da kapış kapış satılıyor, biletler ise tükendi bile. Aslında buradaki mesele Iverson'dan ziyade Pistons'ın takıma gerçek bir süperyıldız getirmiş olmasıdır.
Pistons, Allen Iverson'la oynadığı 2 maçın ikisini de kaybetti. Ama Iverson'lı Pistons'ın nereye varacağı Birkaç hafta sonra belli olacak ve muhtemelen de Iverson ve Rasheed Wallace ile Doğu'da fırtına gibi esecek. Tabi daha önce birbirlerinin başını yemezlerse...
Namağlup Atlanta ne zaman yenilecek? Bu soruyu neredeyse herkes kendi kendine soruyor. Atlanta yıllar sonra iyi bir çıkış yakaladı ve sezona namağlup başladı. Bir çok insan buna inanamıyor bir çok insan da inanmak istiyor. Sezon başlarken yazdığım 'preview'da ve geçen hafta haftanın değerlendirmesinde söylemiştim.
Atlanta artık büyük takımların canını yakan bir takım olmaktan çıkıp canı yakılması istenen takım haline gelecek diye söylemiştim. Şimdi Atlanta sezona 5-0 başladı. Çok tartışılıyor hatta sanki başarılı olmak bir kabahatmiş gibi bir de Hawks'tan özür beklenmediği kaldı. Elbette yenilecek, maç kaybedecek, şampiyon da olamayacak. Ama Atlanta bu sezon böyle devam ederse bir sonraki sezon zirveye oynayacak. Josh Smith, havasını iyici buldu ve o bulunca Atlanta da bulmuş oluyor. Konuşulanları tersine Hawks böyle gitmeye devam ederse bu sezon daha çok tartışma konusu haline gelir.
San Antonio Spurs...
San Antonio'nun durumunu anlatacak bir başlık dahi yok. Tamam Tony Parker bir maç çıkıp 55 sayı atıyor zaten o da Spurs bu sezon kazandığı tek maç oluyor. Şu anda 4 mağlubiyeti ve bir galibiyeti var. yani söylenecek bir şey yok. Takımın eksikleri nedir desek zaten bu takım 2007 yılında şampiyon oldu. Tim Duncan ligin en önemli uzunlarından, Tony Parker'ı ise anlatmaya gerek bile yok. Ama Spurs'te bir eksik var ki bunu Greg Popovich bile çözemedi henüz. Çok kolay takımlara yenilirken kafasından geçirdiği şeyler büyük takımların karşısında neler yapacağı ya da yapamayacağı oluyor. Havasını kaybeden Spurs, ligin güçlü rakiplerini yenerek tekrar 'ben de varım' demek istiyor. Fikstürü itibariyle önlerindeki maçlar sırasıyla New York, Milwukee, Houston, Sacramento, LA Clippers, Denver, Utah. Bu 7 maçın 5'ini kazandığı takdirde Spurs tekrar ritmini bulur gibi geliyor. Ama buradaki kilit bu 7 maçın son 5 maçını kazanması gerektiğidir. Çünkü Spurs, tekrar zirveye oynayacaksa önce kendi konferansındaki takımları alt etmesi gerekiyor. Şampiyonluğa alışmış Spurs seyircisine sabır diliyoruz.
Phoenix'in güneşi önüne geleni yakıyor Geçen sezonun ortasında sırf aksiyon olsun diye Genel Menajer Steve Kerr, takımın bel kemiği Shawn Marion'ı Miami'ye gönderdi ve karşılığında NBA'in şu anda yaşı ilerlemiş kimilerine göre gelmiş geçmiş en dominant oyuncusu Shaquille O'Neal'ı takıma getirdi. Sistemi alt üst olan koç Mike D'Antoni da sezon sonunda takımdaki görevini bırakıp New York'a yeni bire macera aramaya gitti. Herkes bu sene Suns'ın basketbol adına bir kaos yaşayacağını düşünüyordu. Hak vermek lazım da. Sonuçta bir 'Fast Break' takımında tek pota oynayan Shaq ne kadar mantıklı bir takas olabilir. Hatta sezon başlamadan bir çok yazar ve yorumcu Shaq'ın artık basketbolu bırakması gerektiğin, böyle giderse düşüş ve sakatlıktan başka bir şey yaşamayacağını söylüyordu.
Bu eleştirilere ağır cevaplar veren Shaq, bu sezon çok iyi bir hava yakaladı ve Suıns'a da bambaşka bir hava kattı. Maç içinde pota altında zaman zaman eski günlerindeki gibi bir canavar dönüşen O'Neal gösterdi ki hiç 'Shaq'ası yok. Ama Suns'tan bahsetmişken Amare Stoudamire'ı atlarsak haksızlık etmiş oluruz. Amare bu sene adeta bir MVP gibi oynuyor. Nash yine her zaman ki oyunu yönlendirmesi ve asistleriyle 'şef garson' ama pota altında Amare ve Shaq bir çok takımın başına bela olacak gibi gözüküyor. Ama takım disiplini ne kadar devam eder ya da Shaq ne zaman kadar sağlıklı kalır bilinemez. Ama Suns bu sene işi ciddiye alıyor ve önceki senelerde şampiyonluk yolunda yaşadığı kötü playoff hatıralarının bu sene tekrar başına gelmesini istemiyor.
[email protected]