Dünya

Süper Yargıç Garzon'un başı 2 Türk'le belada

Mafyaya karşı mücadelesiyle ünlenen İspanyol yargıç Baltasar Garzon'un başı, iki Türk uyuşturucu kaçakçısı yüzünden derde girdi

16 Aralık 2008 02:00

Mafyaya karşı mücadelesiyle adeta dünyayı titreten İspanyol yargıç Baltasar Garzon'un başı, iki Türk uyuşturucu kaçakçısı yüzünden derde girdi

Şili diktatörü Pinochet'yi Londra'da tutuklatan; terör örgütü ETA'nın siyasi kanadı Batasuna'nın kapatılmasını sağlayarak dünya gündeme oturan; ‘Temiz Eller’ operasyonunda İtalya’ya yol gösteren ve son olarak da Diktatör Franco dönemindeki ‘kayıplar’ konusunda soruşturma yapmaya yetkili kılınan ünlü İspanyol hakim Baltasar Garzon’un başı, iki Türk uyuşturucu kaçakçısı nedeniyle derde girdi.

Yanlışlıkla salıverildiler

İspanya'da halen terör ve uluslararası suç örgütleriyle ilgili davalara bakan Ulusal Mahkeme'nin başarılı hakimi Baltasar Garzon'a, yanlışlıkla iki Türk uyuşturucu kaçakçısını serbest bırakmasından dolayı disiplin cezası verilmesi istendi.

Erden Varan ve Şahin Eren adlı Türk vatandaşları, 10 Temmuz 2006 tarihinde İspanya'da 13 kilogram eroinle yakalanırken, tutuklu yargılanma sürelerinin uzatılmasında yanlışlık yapılmasından dolayı 16 Temmuz 2008 tarihinde serbest bırakıldılar ve bir süre Madrid'de serbest dolaştıktan sonra yeniden cezaevine döndüler.

Uyarı ya da para cezası

Hakimler Yüksek Kurulu, Garzon'a bu usulsüzlükten dolayı hafif disiplin cezası verilmesini istedi. Garzon'un bir uyarı cezası alabileceği ya da 300 Euro para cezasına çarptırılabileceği ifade ediliyor.

İspanyol basını, söz konusu iki Türk'ün yakalanmasından 8 gün sonra biri Türk, biri Hırvat, 10'u İspanyol toplam 12 kişinin 30 kilodan fazla uyuşturucuyla yakalandığını ve bunun İspanya'da son dönemlerde uluslararası uyuşturucu çetelerine karşı gerçekleştirilen en büyük operasyon olduğunu yazdı.

Basın, yanlışlıkla serbest bırakılan Erden Varan ve Şahin Eren firar etselerdi Garzon'a verilecek cezanın çok daha ağır olacağını belirtti.

‘Süper Hakim’in başarıları

İspanya'da Yüksek Mahkeme, 26 Ağustos 2002'de, Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan ETA terör örgütünün siyasi kanadı Batasuna'nın tüm faaliyetlerini 3 yıllığına askıya alırken, aynı günün gecesinde İspanya Parlamentosu, Anayasa Mankemesi'ne parti kapatma hakkı tanıyıp tanımama oylaması yaptı. Oylamada, 295 vekil "Evet" oyu verirken, 10 vekil "Hayır" oyu kullandı, 29'u ise çekimser kaldı. Parlamentonun bu kararı, Batasuna'nın 2003 yılı itibariyle tamamen kapatılması için ilk adım oldu.

Dünya medyası, İspanya'daki bu tarihi karara geniş yer verirken, bir isim öne çıktı: Yüksek Mahkeme Kurul Üyesi Yargıç Baltasar Garzon...

Medyatik kanun adamı

İspanya'nın tek medyatik kanun adamı olan Garzon, 1998 yılında Şili diktatörü Agusto Pinochet'nin Londra'da tutuklanmasını sağlayarak dünya kamuoyunun tanıdığı bir isim olmuştu. Pinochet olayından sonra başta İtalya olmak üzere mafyanın kol gezdiği tüm ülkelerdeki kanun adamlarına yardım ederek adından söz ettiren 1955 doğumlu yargıç, Batasuna vakasıyla gündemin ilk ismi oldu.

Teröristler, uyuşturu baronları, milyarder işadamları, yolsuzluk yapan politikacılar, İslamcı teröristler ve cunta liderlerine savaş açan Garzon'un İspanya'daki lakabı "Süper Yargıç"... Güvenliği nedeniyle bir koruma ordusuyla gezen Garzon, sık sık da işe gidiş yollarını değiştiriyordu. 

23 yaşında yargıç olan Garzon'un ilk önemli davası, ülkesindeki 54 uyuşturucu baronuna karşı 1990'da açtığı dava oldu. Davayı kazanan ve baronları hapse sokan Garzon bu başarısı sayesinde Yüksek Mahkeme Kurul Üyeliği'ne terfi etti.

Sosyalistlerle siyasete girdi

Garzon'un kariyerinde 1993 yılının ayrı bir önemi vardı. Sosyalist Parti'den siyasete atılan yargıç, parti Genel Sekreteri Felipe Gonzales'in politikalarıyla ters düştüğü için 1 yıl içinde siyaseti bıraktı. Partinin Sevilla milletvekili olan Garzon, kısa bir süreliğine İç İşleri Bakan Yardımcısı da oldu. Ancak Gonzales onu görevden alıp, anti terör ekibinin başına geçirmek isteyince Garzon, siyasetle yollarını ayırdı.

Garzon son olarak, ekim ayında, Diktatör Franco (1939-1975) dönemindeki ‘kayıplar’ konusunda soruşturma yapmaya yetkili olduğunu açıklayıp şair Federico Garcia Lorca’nın da gömülü olduğu çok sayıda toplu mezarın açılması talimatı vermişti. (Tempo24)