Gündem

“Sulh ceza hâkimlikleriyle ilgili 614 şikâyetin 375'i işleme bile konmadı!”

CHP'li Budak, sulh ceza hâkimliklerine tepki gösterdi

04 Ocak 2017 22:00

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, AKP hükümetinin sürekli özel yetkili mahkemeler kurarak yargı bağımsızlığını yok ettiğini ve hukuksuzluklara kapı araladığını savunarak, “Sulh ceza mahkemeleriyle ilgili 614 şikayetin 375’i işleme konulmamış.  Tam bir koruma kalkanı. Böyle olunca da keyfi kararlarla, yeni mağduriyetler oluşuyor. Laiklik çağrısı yapan gençlerin, Hüsnü Mahalli ve Cumhuriyet Gazetesi kantin işletmecisi Şenol Buran’ın tutuklanmaları, bu koruma kalkanının eseridir” dedi.

Budak’ın, sulh ceza mahkemeleri ile ilgili şikayetler konusundaki soru önergesini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yanıtladı. 

Bozdağ, 2014 Haziran ayında kurulan sulh ceza hakimlikleri ile ilgili olarak yaklaşık iki yıllı süreçte 614 şikayet yapıldığını, bunlardan 46’sının rücu dosyası olduğunu belirtti.

Bozdağ, “Hakim ve Savcı Şikayet Bürosu kayıtlarının tetkiki sonucu, Sulh Ceza Hakimlikleri ile ilgili olarak  614 şikayet dosyası bulunduğu, açılan dosyaların 140’ının dilekçe aşamasında olduğu, 23’ü hakkında inceleme izni, 4’ü hakkında soruşturma izni verildiği, birleştirme kararı verilen dosya bulunduğu, dosyaların 375’inde şikayetin işleme konulmaması, 27’sinde soruşturma izni verilmesine yer olmadığı, birinde görevsizlik kararı verildiği bildirilmiştir” dedi.

"Koruma kalkanı hukuksuzları büyütüyor"

Bakan Bozdağ’ın yanıtını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, “AKP hükümetleri, her döneme özgü özel yetkili mahkemeler kurdu. Ergenekon ve Balyoz süreci özel yetkili mahkemelerle (ÖYM) götürüldü. Onlar işlevini tamamladıktan sonra; şimdi özel yetkili sulh ceza mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemeler, özellikle Cumhurbaşkanına hakaret gibi suçlara bakıyor. Daha yeni kurulmuş mahkemeler olmasına rağmen, 614 şikayet olmuş. Çünkü keyfilik ve hukuksuzluk çok. Bakanın verdiği rakamlar da şikayetlerin büyük oranda işleme konulmadığını gösteriyor. Böyle olunca da keyfilikler, hukuksuzluklar artıyor. Laiklik çağrısı yapan gençlerin,  Hüsnü Mahalli’nin ve Cumhuriyet Gazetesi’nin kantin işletmecisi Şenol Buran’ın tutuklanması bunun son örnekleri. Bu tutuklamalar kendi oluşturdukları hukuka bile uygun değil. ‘Bu kişi Erdoğan’a çay vermem dedi’ ihbarı, ya da parkta iki kişinin sohbeti, tutuklanma için yeterli sayılıyor. İnsanlar özgürlüğünden mahrum ediliyor. Bu keyfiliklerin hesabını sorması gerekenler de koruma kalkanı oluşturarak, daha fazla hukuksuzluğun, hukuk garabetlerinin önünü açıyor” diye konuştu.