Alman basını ağırlıklı olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'yle ilgili yorumlara yer veriyor.8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün Almanya'nın Berlin eyaletinde 2018 yılında tatil günü ilan edilmesini hatırlatan Westfälische Nachrichten kadın haklarının genel durumuna ilişkin şu yorumu yapıyor:
"Çiçekler ve bir tatil günü mü? Kulağa hoş gelebilir. Ancak 2019 yılında kadınların yaşadığı sorunların çözümü bunlar değil. 100 yıl önce 8 Mart günü kadınların seçme hakları konusunda ilerleme sağlanmasına yardım etti. Doğu Almanya'da kadınlar şerefine ritüelleştirilmiş kadeh kaldırmalar, 364 gün övgüsüz geçen günler sonrası iktidardaki bir grup komunist adamın kadınların gönlünü almak istediği bir tür acil çıkış yolu gibiydi. Bugünün bir tatil ilan edilmesi de, zaten çoktandır kötü olan durumun kayda geçirilmesi gibi. Çünkü haksızlıklar ve düşük temsilin çoktandır aşılmış olması gerekiyor."
Hannoversche Allgemeine Zeitung kadın hakları konusunda ilerleme sağlanabilmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde ele alıyor:
"2019 yılındayız ve tek başına çocuk yetiştiren anneler hala yoksulluk yaşıyor, düşük ücret karşılığında genellikle sosyal hizmet alanında çalışıyorlar, çoğu aile yeterli kreş bulunmadığı için çocukların bakımını nasıl düzenlemeleri gerektiğini bilemiyor. Bu yıl şirketlerin yönetim kurullarında yine büyük oranda (kadınlar için) yüzde sıfır kota uygulandığı ve kürtajın yasadışı kabul edilmeye devam ettiği bir yıl. Bu noktada, sadece üzerindeki tozu alınmış bir kadınlar günü yardımcı olamaz. Gereken, yapısal sorunları korkusuzca ele almaktır."
Südkurier gazetesi kadınların siyasetteki temsil oranı düşüklüğünü ele aldığı yorumda kota uygulamalarına değiniyor:
"En sevdiğinize bir demet çiçek vermek mi? Yapmasanız daha iyi edersiniz. Nihayetinde kadınlar günü kibarlıkla alakalı değil. Kadınlar iktidarın kendilerine ait olan yarısını istiyorlar ve bu bir lütuf değil. Milletvekillerinin hâlâ sadece üçte biri kadın, Baden-Wüttemberg eyaletinde ise sadece dörtte biri. Kadınlara seçme hakkı tanınmasının üzerinden 100 yıl geçti ancak çok az şey değişti. Ve gerçekleşen değişim de özellikle partilerin uyguladığı kotalar sayesinde oldu. Bu, güzel sözlerle başarılmadı. Kim gerçekten, halkın yarısının aynı zamanda iktidarın yarısını da kullanmasını isterse herhangi tür bir kotayla karşılaşmadan yoluna devam edemez. Tam olarak neden korkuyoruz? Kota kadınları nitelemesinden mi? Ülke dışındaki örneklere bir bakalım: Kadın oranını yükseltebilecek çok güzel kurallar var. Bırakın biraz ilham alalım. Sadece toplumun yansıması olan bir meclis bu konuya uygun bir karar verecektir."
Flensburger Tageblatt neden Dünya Kadınlar Günü'ne ihtiyaç duyulduğunu şöyle yorumluyor:
"Bugün bulunduğumuz yeri hatırlamak ve farkına varabilmek için Dünya Kadınlar Günü'ne diğer ciddiye alınması gereken anma günleri gibi ihtiyacımız var. Sadece yapmamız yeterli. Reformasyon gününü sadece geçen yıl tatil günü ilan edildi diye harika bulmamız ilerlememizi sağlamaz. Ancak kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal cinsiyet eşitliğinin gökden değil de, cesur kadınların mücadelesiyle elde edildiğini idrak etmemizin bir anlamı var. O mücadelenin sayesinde bugün Almanya'da kadınların durumu dünyanın çoğu ülkesinden daha iyi.
DW/MY,HT
© Deutsche Welle Türkçe