Star yazarı Resul Tosun, bazı medya kuruluşlarının kuran kursları ve imam hatiplerdeki taciz olaylarını verirken, "sürekli dini ve şeriatı öne çıkaran bir yol izledikleri" yorumunda bulundu. Tosun, "Sanki adamı tacize sevk eden dinmiş, Kuranmış gibi bir izlenim bırakmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.
Tosun'un "Şeriat tacizi yasaklar!" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Şeriat hukuk demektir. ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ özdeyişinin anlamı da hukukun verdiği hükme razı olmak demektir.
Fakat günümüzde şeriat kelimesi din karşıtı çevrelerde had cezaları kastedilerek İslam’ı karalamak için kullanılmaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmenmerhum Muvazzah İlmi Kelam isimli eserinde, bir bütün olan İslam’ın, inançla ilgili bölümüne akaid, muamelatla ilgili bölümüne şeriat, ahlakla ilgi bölümüne de tasavvuf dendiğini yazmıştır.
Nerden çıktı bu konu diyebilirsiniz.
Dine karşı önyargılı kimi medya organları tacizcilerin haberini verirken sürekli dini ve şeriatı öne çıkaran bir yol izlediler/izliyorlar.
Bazı Kuran Kurslarında ve İmam Hatiplerdeki taciz olaylarına vurgu yapıyorlar.
Sanki adamı tacize sevk eden dinmiş, Kuranmış gibi bir izlenim bırakmaya çalışıyorlar.
Suçlu dindar diye bizim tacizi ve tacizciyi savunacak halimiz yok.
Ama tacizi dinimiz yaptırıyormuş hinliğine itirazımız var.
Tacizcinin dindarlığına vurgu yapılarak verilen haber biçimini, İslam’a duydukları nefret ve öfkenin satırlara yansıması olarak görüyorum.
Çünkü İslam bırakın tacizi en küçük hak ihlalini bile yasaklayan bir dindir.
Suçu işleyen insandır, mensup olduğu din ya da öğretisi değildir.
Eğer suçlu sıradan biriyse cani, katil, haydut deniyor ama dindar biri işlemişse dinci, şeriatçı diye lanse ediliyor ve sanki suça teşvik eden dinmiş gibi şeriatmış gibi bir mesaj yükleniyor.
İnsan iyiliği de kötülüğü de işleyebilecek fıtrattadır. İslam iyiyi kötüyü anlatır, kararı insana bırakır. İyiye sahip çıkarsa ödüllendirir, kötüye tevessül ederse cezalandırılacağını ikaz eder.
Şu düşünce de yanlıştır. İslam ahkâmı uygulanırsa suçlar biter. Bu düşünce doğru olsa İslam hukukundaki cezaların bir anlamı kalmazdı.
İslam şeriatının uygulandığı dönemlerde de hatta Peygamber Efendimiz döneminde bile kimi suçlar işlenmiştir.
Dindar insan da insandır. O da diğer insanlar gibi hata edebilir, günah işleyebilir.
İslam, eğitimiyle, öğretimiyle, sosyal bünyesiyle önleyici tedbirleri alır; koyduğu caydırıcı ceza hukuk sitemi ile de suçu asgariye indirir.
Meselatesettür ve kadın erkek ilişkilerindeki düzenlemeler dini emir olmasının yanı sıra her türlü fuhşu ve tacizi önleyici tedbirlerden biridir.
Din günaha ve suça teşvik etmez,aksine hem dünyada hem de ahirette cezalandırılacağı ilkesini koyarak suçtan ve günahtan sakındırır..
Önleyici tedbirlere rağmen birileri suç işleyebilir, çünkü insandır, melek değildir.
Suç dinin değil, insanın suçudur. Suçlu da cezalandırılır.
Adam öldürenya da hırsızlık eden yahut tacizde bulunan dinsiz olsun dindar olsun suçludur. Cezayı neyse çekmelidir.
Yargılanması gereken insandır, suçu yasaklayan din hele de İslam hiç değildir.
Din, tacizi ve tüm suçları yasaklayan bir içeriğe sahip olduğuna göre asıl sorgulanması gereken husus, insanı suça teşvik eden faktörlerin neler olduğudur!
Nelerdir?!