Gündem

Star yazarı Küçük: Şahenk'in kanalı Karaalioğlu TV'ye döndü; bu ekip Erdoğan'ın altını oymak için çalışıyor!

Cem Küçük: 7 Haziran ihaneti sonrası Başbakanımıza sığınıyorlar

09 Kasım 2015 15:19

"Türkiye'ye çok katkıları olan değerli bir müteşebbis" olarak nitelediği Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'in sahibi olduğu NTV'de çelişki yaşandığını öne süren Star yazarı Cem Küçük, "Şahenk’in kanalı son dönemde büyük oranda bir Karaalioğlu TV organizasyonuna döndü. Erman Yardelen ve Nermin Yurteri yok hükmünde durumunda" dedi.

Cem Küçük, yazısında "Karaalioğlu ve saz arkadaşları Şahenk’in kanalını kendi grupsal intikam hırslarına çıkarlarına ve şahsi ajandalarına göre şekillendiriyor. Şahenk bu ekibi Recep Tayyip Erdoğan’ı savunan milyonları temsilen kanalında barındırıyor ama bu ekip Cumhurbaşkanımız ve ailesinin altını oymak için sinsice planlar yapıyor" ifadelerine yer verdi.

Cem Küçük'ün Star gazetesinin bugünkü (9 Kasım 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Şahenk Türkiye’ye çok katkıları olan değerli bir müteşebbis. Fakat Fakat Şahenk’in kanalı son dönemde büyük oranda bir Karaalioğlu TV organizasyonuna döndü. Erman Yardelen ve Nermin Yurteri yok hükmünde durumunda. Karaalioğlu ve saz arkadaşları Şahenk’in kanalını kendi grupsal intikam hırslarına çıkarlarına ve şahsi ajandalarına göre şekillendiriyor

Gazeteci Doğan Satmış Cumhuriyet’teki son yazısında şöyle yazmış:

“Cem Küçük çok etkili. Peki neden etkili? Çünkü her dediği oluyor da ondan. Gelin size birkaç örnek anlatayım. 

Cem Küçük, tam bir yıl önce bugünlerde, Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde şöyle yazdı: 

‘Mesela Fatih Altaylı gibi bir adamın hâlâ yazıişleri toplantılarına katılması ve Habertürk’ü yönetmeye kalkışması dikkat ve ibretle izlenmektedir. Paralel örgütün boynuna yular taktığı, kendine köle ettiği Fatih Altaylı hâlâ Habertürk’ü yönetecekse bu ne yaman çelişkidir?’  O gün, yani aynı gün ne oldu biliyor musunuz?  Fatih Altaylı’nın siyasi köşe yazıları kesildi, o günden beri de yazamıyor. Yardımcısı da gazeteden kovuldu. Kararı veren, gazete sahibi bir işadamıydı. Aynı Cem Küçük, daha bir ay önce Prof. Ali Atıf Bir’i hedef seçti. Dün itibarıyla ne olduğunu gördük Ali Atıf Bir, başında olduğu üniversitenin rektörlüğünden alındı. Üstelik bu kararı veren, Türkiye’nin en önemli işadamlarından biri. Peki, bu kadar etkili Türkiye’de ikinci bir gazeteci daha var mı acaba? Yok... Emin olun yok...” 

Bana göre bunlar çok abartılı ifadeler. Ben sadece gördüğüm keskin çelişkileri net dille ifade eden yalın bir adamım. Bu çelişkileri herkes görünce de bir kamuoyu oluşuyor elbette. Mesela Aydın Doğan her seferinde mektuplarında Fethullahçı örgüte şiddetle karşı olduğunu söylüyor. Fakat FETÖ’nün seçilmiş elemanı Eyüp Can’a ve FETÖ’nün en acımasız tetikçisi Nazlı Ilıcak her ay çok yüksek paralar ödemeye devam ediyor. Bir de bu tipler utanmadan mağdur olduklarını söylüyor. Böyle mağduriyeti herkes ister. İşte ben de bu rezil çelişkiyi ifade etmekten başka şey yapmıyorum. Yoksa kimin kovulup kovulmadığı umurumda değil.  Hele Nazlı Ilıcak korkunçlukta sınır tanımıyor ve askeri casusluk kumpasını hala savunmaya devam ediyor. Binlerce subayımızın hayatını karartan korkunç FETÖ kumpasını hala tüm iğrenç yalanlarıyla savunan Nazlı Ilıcak gerçekten Nedim Şener’in dediği gibi utanmaz bir kadın. Kendi öz oğlu bile bu kadından tiksiniyor. Tüm bunlara rağmen Aydın Doğan’ı nerden gebe bıraktıysa diğer FETÖ militanı ile beraber yüksek rakamları cebe indirmeye devam ediyor. Dediğim gibi bu olay bile Aydın Doğan’ın FETÖ’ye gebeliğini kanıtlıyor.

Mesela başka bir çelişki de Ferit Şahenk’in medyasında yaşanıyor. Şahenk Türkiye’ye çok katkıları olan değerli bir müteşebbis. Fakat Şahenk’in kanalı son dönemde büyük oranda bir Karaalioğlu TV organizasyonuna döndü. Erman Yardelen ve Nermin Yurteri yok hükmünde durumunda. Karaalioğlu ve saz arkadaşları Şahenk’in kanalını kendi grupsal intikam hırslarına çıkarlarına ve şahsi ajandalarına göre şekillendiriyor.

Şahenk bu ekibi Recep Tayyip Erdoğan’ı savunan milyonları temsilen kanalında barındırıyor ama bu ekip Cumhurbaşkanımız ve ailesinin altını oymak için sinsice planlar yapıyor.

Erdoğan’ı savunsun diye orada olan adamlar sinsi sinsi Erdoğan karşıtlığı yapıyor. Hatta bu durum Takvim’in manşetinde de yer buldu fakat ben bu noktada Ferit Şahenk’i değil bu sinsi faaliyetlerin faili bu grubu suçluyorum. Bu grup Şahenk’e de büyük zararlar veriyor. Karaalioğlu ve saz arkadaşları bu sinsi Erdoğan karşıtlığını çok değer verdiğimiz Başbakanımız Davutoğlu adına yaptığını iddia ederek daha da skandal bir işe imza atıyor. Sürekli nifak çıkarmaya çalışıyorlar. Mertçe değil arkadan dolanarak yapıyorlar bunu. Mesela Karaalioğlu’nun emrindeki Akif Beki geçen yazısında Serhat ve Berat Albayrak’a olan şahsi kinini Haşmet Babaoğlu üzerinden kusuyor. Mertçe, dürüstçe, açıkça yazamayıp böyle sinsi bir yönteme başvuruyorlar. NTV ekranlarında Karaalioğlu’nun adamı Ocaktan Yüzde 50 zaferde Erdoğan’ın hiç payı yoktur diyecek kadar pervasızlaşıyor.

Bu arada herkes biliyor ki gerçek görüşleri itibariyle Karaalioğlu ve saz arkadaşları Başbakanımız Davutoğlu’ndan hiç hoşlanmayan bir ekiptir. Şu 7 Haziran sonrası ihanetlerinden sonra ortada kalınca Başbakanımıza sığınmaya çalışıyorlar. Akif Beki’nin Başbakanımız Davutoğlu’na hakaretler yağdıran yazısı Radikal gazetesinin arşivindedir.