Spor

Spor yazarlarının yorumları

Trabzon'da iki takımında iyi mücadele ortaya koyduklarını belirten spor yazarları hakemin kararlarını da eleştirdi.

16 Mart 2009 02:00

Trabzon'da Trabzonspor ile Galatasaray'ın 2'şer golle puanları paylaştığı karşılaşmada iki takımında 2'şer altın değerindeki puanı kaybetmiş oldu.

Zirve yarışında Trabzonspor'un yaralı Aslan'ı elinden kaçırmaması gerektiğini belirten spor yazarları hakemin kararlarını da eleştirdi. İşte spor yazarlarının yorumlarından özetler:

Rıdvan Dilmen: Heyecan
Trabzonspor-Galatasaray maçında sahada müthiş bir savaş olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Oyun fauller yüzünden o kadar çok durdu ki, tekmeler havada uçuştu. Türkiye’nin en az kart gösteren hakemi Yunus Yıldırım olmasa iki takım da maçı 8’er kişi ile bitirirdi.
Trabzonspor’da Colman ve Alanzinho çok etkiliydi. Galatasaray’ın ise savunması ön plana çıktı. Sonuçta iki takım da çok önemli iki puan kaybetti. Bu haftaki sonuçlar Sivasspor ile Beşiktaş’a yaradı. Hafta sonu kazanacak takım, rakiplerine eyvallah deyip bu işi götürebilir.”

Erman Toroğlu: Ceza kime
Son zamanlarda bu kadar kötü bir Trabzonspor seyretmediğini kaydediyor. Galatasaray’ın ise sadece birinci devre iyi olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “ Sarı kırmızılılar Hamburg' da çatır çatur bir maç oynamışlar ve bu kadar da eksikler. Eğer Trabzon ‘Ben şampiyon olacağım’ diyorsa bu eksik, yorgun Galatasaray 'ı yenecek. Arda, sakatlanıyor Bülent' in çok çabuk değişiklik yapması lazım takımı eksik bırakmamak için. Ama geç kalıyor. Arda bacağı delik oynuyor, Lincoln yedek kulübesinde oturuyor. Eğer Lincoln ' e ceza vereceksen çıkar sahaya oynasın, oynamasa zaten cezayı kendi kendine verecektir demektir. Lincoln ' ü oynatmayarak kulübe ceza veriyorsun. Futbolcuya ceza para kesilerek verilir. Nasıl futbolcu ‘Ben profesyonelim. Paramı ver’ diyorsa, sen de ona profesyonelliğini hatırlatacaksın.”

Ahmet Çakar: Mücadele iyi, ya hakem?
Son yılların en zevkli Trabzon-G.Saray maçı olduğunu kaydediyor. İki takımın da gurur duyulacak bir mücadele ortaya koyduğunu vurguluyor. Yorgun ve eksik Trabzon’a gelen G.Saray’ın son saniyeye kadar maçı bırakmadığını ifade ediyor ve ekliyor: “Yine de, son 10 dakika G.Saraylı futbolcuların çektikleri yorgunluk acısını gözlerinden okumak mümkündü. Mükemmel bir savunma yaptılar. Dün geceye yakışmayan yegane isim sözüm ona hakem Yunus Yıldırım'dı. O kadar kötü, hatalarla bir maç yönetti ki, hangisini anlatalım. İlk dakikalarda Song'un Baros'a ceza alanına girerken bir hareketi var. Kırmızı bile olabilir. Devam ettirdi. Alanzinho'ya açık faul var. Yunus yine devam ettiriyor, Baros golü yapıyor. Maç boyu Ümit Karan'ı dövüyorlar; tıkı yok. Bütün bunlardan sonra da buram buram eyyem kokan bir kırmızı kart. Şimdi Yunus'a sormak lazım: Yaser'in kollarını açıp rakibine darbesi mi kırmızı, yoksa ilk yarının hemen sonunda Egemen'in Arda'ya yaptığı hareket mi? Yunus'a da fazla kızamıyorum. Basiretsiz MHK, yüklendikçe yüklendi ve Yunus'un kısıtlı dengesini iyice bozdular.”

Uğur Meleke: Baros, oyuna odaklanırsa...

Baros’un geçtiğimiz hafta içinde “bazı sarı kartlarda aptallık ettiğini” itiraf ettikten birkaç gün sonra ligde Trabzon önünde bir kez daha elle oynayıp Eskişehir maçında cezalı duruma düştüğünü kaydediyor. Baros’un, muhtemelen Hamburg rövanşında takımdaki yerini alacağını ve gördüğü lüzumsuz sarı kartların bedelini bir kez daha ödememiş olacağını ifade ediyor ve ekliyor: “Umarız Baros, geçen haftaki açıklamasında samimidir de, gördüğü anlamsız kartları gerçekten sorgular, geçmişten ders çıkarır ve başarılı oyununa odaklanır.”

Osman Tanburacı: 66'da 66 nolu forma işi 66'ya bağladı! Ama...
Trabzon gol için bastırdıkça Hamburg yorgunu Galatasaray oyunu kontrol altına aldığını ifade ediyor. Galatasaray’ın ilk golü de yemesine rağmen birbirinden güzel iki golle tam üç puanı alacakken 84'te pes ettiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Denizli ve Konya'dan sonra Galatasaray da Başkan Sadri Şener'e üçüncü sürprizi yapacaktı ki... Yaser kırmızıyı yedi Galatasaray 10 kişi kaldı! Golü yedi bir puanla yetindi. Lincoln kulübede, Yatara böyle önemli bir maçta ilk 18'de bile yoktu. Hayret! Sebepleri de pek anlaşılmadı. Lincoln'a ceza kesilmiş, Yattara da hastaymış! Geçiniz... Bu oyuncuları oynatmamak takıma ve futbola ihanettir! Sebebi ne olursa olsun... Bak Alanzinho'ya daha 7'de ilk buluştuğu topu çatala taktı! Var mı başka böyle vuran? O zaman bu adamı oynatacaksın. Lincoln de asi ise transfer etmeyeceksin!”

Sergen Yalçın: Lincoln mü cezayı aldı, Arda mı?
Galatasaray Nonda, Kewell, Topal, Servet ve Lincoln gibi 5 asından yoksun olmasına karşın, Trabzon’da galibiyeti hakedecek bir futbol sergilediğini kaydediyor. Bu kadar eksiğe rağmen sahaya çıkardığı takımın şahsiyetinden ve futbolcularına aşıladığı mücadele gücünden dolayı Bülent Korkmaz’ı tebrik ettiğini vurguluyor. Korkmaz’ın, Lincoln’ü maç boyu yanında oturttuğuna işaret ediyor ve ekliyor: “Bir tarafta bacağı delinmiş halde 5 dakika seke seke sahada kalan Arda, öteki tarafta kulübede arkadaşlarıyla şakalaşan Lincoln.. Bu tablo, cezanın sanki Arda’ya kesildiği duygusunu uyandırıyor bende.. Lincoln’e ceza vermek istiyorsan, Trabzon gibi tehlikeli bir deplasmanda sahaya atacak ve “Hadi koş evladım” diyeceksin.. Bir daha sana küfredecek kadar dili uzamaz o kadar koşarsa.. Bülent’in çıkardığı kadro ve aşıladığı ruh tamam..”

Levent Tüzemen: Korkmaz'ın hatası
Tecrübeli oyunculardan kurulu Galatasaray’ın, Trabzon'da teknik heyetinin tecrübesizliğinden, maçı okuyamamasından ve çabuk karar verememesinden üç puanı kaçırdığını kaydediyor.Bülent Korkmaz'ın, Cevat Güler'in suflörlüğünde yaptığı değişikliklerin fiyasko olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Mehmet Güven'in yerine maç eksiği olan Hasan'ın girmesi yanlış ve gereksizdi. Mehmet sağdan akıllı bindirmeler yapıyordu ve yorulmamıştı. Sahada dökülen Ümit varken, Trabzon savunmasını hallaç pamuğu gibi atan, bir gole imza koyup bir de asist yapan, iyi oynayan, iyi çalışan Baros'u çıkarması büyük hataydı. Ama asıl gaf 10 dakika "Sakatım; beni çıkarın" diye bağıran Arda'yı oyunda tutmaktı. Kulübeden kimsenin aklına Arda'yı "Yat yere! Oyun dursun. Çıkaralım" diye uyarmak da mı gelmedi?”

Tanju Çolak: İki takımı da Yıldırım çarptı!
Trabzonspor-Galatasaray maçına damgasını vuran adamın hakem Yunus Yıldırım olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Kolay faul çalmayayım anlayışını anladık ama Baros'un attığı golden önce vermediğin faulün ardından hakimiyeti kaybettin. Bülent Korkmaz'a bir tavsiyem var. Bu kadar geride oyunu kabul edersen beraberlik ve mağlubiyetle maçlarını bitirmen kaçınılmaz olur.”

Atilla Gökçe: Adil bir sonuç
Trabzonspor-Galatasaray karşılaşmasında ligin zirve mücadelesinin, futbollu ve futbolsuz sahnelerle dolu olduğunu kaydediyor. Şampiyonluğa oynayan iki takımın maçında oyunun zenginliklerini izlemeye hazırlanırken, zaman zaman inanılmaz ölçüde gerilimlere de tanık olunduğunu vurguluyor. Her iki takımın hakemle ilişkileri son derece “asabi” görüntüler verdiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Evet, Yunus Yıldırım’la bir türlü anlaşamıyorlardı. Yıldırım da maçı anlaşılmaz kılmak için özellikle fauller ve fena hareketler bağlamında öylesine çelişkiler sergiledi ki, bizim de kafamız karıştı. İkişer puan kaybı, onları yarıştan koparır mı ? Hiç sanmıyorum. Belki kaybeden yarıştan kopabilirdi. Ama şimdi her şeye rağmen umutları var. Zaten ligimizi güzelleştiren de herkesin umutlu olması değil mi ?”

Bülent Yavuz: Kontrolü kaybetti
Hakem Yunus Yıldırım, Galatasaray'la Sivas'ta yaşadığı olayı hala üzerinden atmamışken Trabzon-Galatasaray maçına verilmesinin MHK'nın büyük gafı olduğunu kaydediyor.. Galatasaray'ın ilk golünden önce Alanzinho'ya yüzde yüz faul yapıldığının altını çiziyor ve ekliyor: “ Hakem iki adımda olmasına rağmen bu 'Faulün ağa babasını' sadece seyretti. Ve o top gitti, gol oldu. İşte ondan sonra Yunus Yıldırım maçın kontrolünü elinden kaçırdı. Her iki takım lehine ve aleyhine o kadar vahşice fauller yapıldı ki hiçbirine düdük çalamadı. Yaser'in kırmızı kartı yardımcı hakem tarafından verildi. Topsuz alanda rakibe vurursanız karşılığı kırmızı karttır. Yunus Yıldırım bu maç yönetimini eğer Avrupa'da sergilemiş olsaydı, yurt dışında bir daha maç alamazdı.”

Turgay Şeren: Bu mücadeleye bu goller layıktı
Galatasaray artık benim eksiğim var, eksiğim yok demediğini kaydediyor. Sakatlıkları diz boyunu aştığının altını çiziyor. Lincoln eğer büyük paralarla alındıysa, kenarda oturtulmayacağını ifade ediyor ve ekliyor: “Kardeşim Bülent der ki, 'Ben Lincoln'ü istemiyorum', Galatasaray da ne yapar ne eder; bir çare bulur onu ya kiralarlar yahut da satarlar. Zaten Lincoln'ün Galatasaray takımında yaptığı yanlışlarla uyum sağlayamadığı kesin. Ya onu kiralayacaksın, ya da satacaksın; kurtulacaksın. Yahut da her türlü nazını çekesin. Neyse güzel bir maç izledik. Uzun zamandır Trabzon ve Galatasaray karşılaşmalarında böyle güzel bir mücadele ve böyle kazanma azmine rastlamazdık.
Ama dün akşam Trabzonspor 'Ben bu maçı kaybetmem' dedi ve kaybetmedi. Mücadele bakımından her iki takımı da yürekten alkışlamak lazım.”