Spor

Spor yazarların yorumları

23 Nisan 2009 03:00

Mehmet Demirkol: Ernst gibi bir adam
Bu dönemde Beşiktaş’ı ayakta tutanın yine Ernst olduğunu belirterek ‘Herkesten fazla çalışmak gerekiyorsa çalış!’ mantığıyla, elinden gelenin fazlasını yaptığını belirtiyor ve ekliyor: “Türkiye’ye gelmeden önceki son dönemde Bundesliga’da bu kadar iyi değildi. O bundan sonra bir klasman ismi olacak belli ki. Takımlarımız ‘Ernst tipinde bir orta saha’ arayacaklar. Lafı fazla uzatmayalım takımı ayakta tutan da o oldu. Onsuz final zordu. Zaten ligin bu zamanında bu sırada olabilmek de onsuz biraz zor olurdu. İsmi büyük bir finalimiz var. Umarım kendisi de büyük olur”

Gürcan Bilgiç: Hasret biter, büyü bozulur
Fenerbahçe’nin kupaya yaklaştığını belirterek kimin lige havlu atsa ümit için kupaya sarıldığını belirterek bir GS’lı arkadaşının kupa büyüsünün olduğunu aktardığını belirtiyor ve ekliyor: “Bunları yazarken, bir Galatasaraylı arkadaşımın temennisini de eklemeliyim. ‘Fenerbahçe kupayı alırsa belki büyü bozulur’ dedi. ‘Ne büyüsü’ diye sorduğumda, ‘Galatasaray'ın Kadıköy'de kazanmaya başladığını görebiliriz. Olmayacak şeyler oluyor çünkü’ diye cevap verdi. Bakalım hasretin bitmesi, büyüyü de bozacak mı?”

Uğur Meleke: Fikstür avantajı kimde?
F.Bahçe’nin 6 rakibinin de hedefli gözüktüğünü ama son 3 rakibinin (Antalya, Konya, Trabzon’un) durumunun o günlerde netleşebileceğini söylüyor. Sarı-lacivertlilerin, şu ana kadar ligde hiçbir takımdan 2 maçta 6 puan alamadıklarını, yukarılara tırmanmak istiyorlarsa bunu başarmaları gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor: “G.Saray’ın son 4 haftası 2 düşme, 2 de şampiyonluk adayı içeriyor gibi... Sivas’ın 3 deplasmanından ikisi, hedefsiz Antep ve Hacettepe ile. Beşiktaş’ın kalan 6 maçının 4’ünün deplasmanda, 2’sinin de ezeli rakipleriyle olması dikkat çekici... Ama galiba M.Denizli’nin altını çizdiği basit gerçekle bitirmek lazım bu bahsi: ‘Aslında fikstür avantajı diye bir şey yoktur, günün sonunda her takım her takımla ikişer defa oynayacaktır”

Sergen Yalçın: Ya Meye o topa dokunsa!
Finale kimin çıkacağının Ankara’da belli olmasının iki takımın oyuncularını da uzun süre konsantre olmaktan uzaklaştırdığını, denk güçlerin mücadelesi olduğunu.. Beşiktaş’ın da, Ankaraspor’un da gol pozisyonu yakaladığını ifade ediyor ve ekliyor: “Beşiktaş da attı, Ankaraspor da.. Beşiktaş da kaçırdı, Ankaraspor da.. Hatta 2-1’den sonra son 10 dakika gerilim filmini andırdı Beşiktaş için.. 90+3’te Meye topa dokunsa maç uzatmaya gidecekti. Son haftalarda Beşiktaş’ın düşüşe geçtiği yönündeki fikrim gittikçe kuvvetleniyor.. Zaten bu takımın ne oynayacağı 3 aşağı, 5 yukarı belli olduğu için rakipler de daha iyi önlem almaya başladı”

Kemal Belgin: Hasan Ali Atasoy, lütfen cevap!

Fenerbahçe Birleşik Vakfı’nın kumar oynandığı gerekçesi ile polis baskınına uğradığını hatırlatıyor ve Fenerbahçe’nin söz konusu yerin kulüp ile alakası olmadığı yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade ettiğini aktarıyor ve devam ediyor: “O mekanı çok az bir süre önce kim, kaç paraya yenileyip, açılışını da yaptı? Peki, orası bu devletin değil miydi de, kullanım hakkı Fenerbahçe Kulübü’ndeyken kim tarafından babasının malı gibi kiraya verildi? Acaba bugünkü yönetimin başı, orayı geri almak için bir tek adım attı mı? 2000 yılındaki kongreden sonra bugünkü yönetimin başı, sırtını oraya dayadı mı dayamadı mı? Belki de Hasan Ali Atasoy cevaplar diye soruverdim. Ona daha otuz sorum var da, bu başlangıç...”

Atilla Gökçe: Dön artık Nobre!
Beşiktaş’ın zor bir maç geçirdiğini ve aksayan yönünün gol yollarına giden oyuncularının son vuruşlardaki etkisizliği olarak değerlendiriyor ve burada Nobre’yi özel bir yere koymak gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Nobre’nin oynamadığı maçlara bakın... Beşiktaş bitmez, tükenmez bir istek ve enerjiyle gol için bastırıyor, ama istediği etkinliği bir türlü kuramıyor. O baskıdan aradığı golleri çıkaramıyor. Nobre’nin oynamadığı maçlarda ‘Abdurrahman Çelebi’ rolü de Bobo’da... Bobo yine pozisyona giriyor. Tek başına kaleciyle karşı karşıya kalıyor, ama adam geçemiyor. Son vuruşu yapacak zeka yok, demeyeceğim. Tekniğinin olmadığı kesin!”

Ziya Şengül: İnce hesaplar
Ankarspor’un maçın ilk yarısından birçok gol pozisyonu bulunduğunu ve bunların sadece birisinden yararlanabildiğini; bu süre içinde Beşiktaş defanınsın yetersiz kaldığını belirtiyor ve Beşiktaş’ın Holosko2nun attığı golü turu geçtiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Şimdi bu kupa finalini değerlendirirsek... Fenerbahçe, Beşiktaş’ın lig şampiyonu olmasını isteyecek ki kupada finalist olup kaybederse; rakibi mutlu sona ulaştığı için UEFA Kupası’na katılan olacak. Kısacası Beşiktaş, savunma hatalarıyla dikkat çekti ama, şampiyonluk yolunda moral kazanan, artı UEFA şansını da bu kupa finalisti olarak taşıyan da oldu.”