Milliyet'in usta kalemleri İspanya-Türkiye maçını masaya yatırdı...
5 soru 5 cevap
1- FIFA sıralamasında 8 aydır zirvede bulunan ve tam 29 maçtır yenilmeyen İspanya’nın serisine son verebilir miyiz?
2- Hamit Altıntop, Servet Çetin, Mehmet Topal ve Gökhan Zan’ın yokluğunda Teknik Direktör Fatih Terim’in stratejisi ne olmalı?
3- İspanya’da orta sahanın en önemli isimlerinden İniesta ve Fabregas’ın sakatlıklarını avantaja dönüştürebilir miyiz?
4- Del Bosque’nin birçok Türk oyuncusunu yakından tanıması bizim için dezavantaj mı?
5- Size göre hangi ilk 11’le sahaya çıkmalıyız?
RIDVAN DİLMEN
1- Şu bir gerçek ki 29 maçtır yenilmeyen çok formda İspanya’yı bir daha böyle yakalamamız zor. Çünkü genelde her takımın değişkenlik gösteren 11’leri vardır. Ama “İspanya’yı nasıl bilirsiniz?” diye sorulduğunda, “en güçlü yanı orta sahası” cevabı gelir. Çünkü savunmasında ve forvetinde farklı isimler oynayabilir. Mesela savunmada Puyol, forvette Fernando Torres oynar diye düşünürsünüz.
Diğer isimler aklınıza gelmez. İspanya’nın olmazsa olmazı orta saha. Ve bu orta sahada oyunun her iki yönünü de mükemmel oynayan Iniesta ve Xavi var. Iniesta bu kez yok. Xavi’nin durumu belirsiz. Bunlara alternatif Fabregas da kadroda yok. Avrupa Şampiyonası sırasında Iniesta sadece Yunanistan maçında oynamadı. Çünkü İspanya gruptan çıkmayı garantilemişti. Genelde ikisi hep vardı. Bu önemli eksikler İspanya’yı bir numara yapan özelliğini yok eder. Bu bizim için bulunmaz bir avantaj.
2- Fatih hocanın savunmada pek fazla alternatifi yok. Geri dörtlü büyük olasılıkla Gökhan Gönül, Hakan Balta, Emre Aşık ve İbrahim Üzülmez’den oluşacaktır. Önlerinde tek ön libero Aurelio. Bu beşlinin önüne dirençli bir dörtlü koymak gerekecek. Tuncay, Arda, Emre, Sabri gibi. Forvette de rakip savunmayı yıpratacak şu an tek isim Semih gözüküyor. Kısacası İspanya’yı kendi silahı ile vurmalıyız. Yani orta saha ile. Biz topa daha fazla sahip olabilirsek iyi bir sonuçla ayrılabiliriz.
3- Yukarıda da dediğim gibi bu oyuncuların yerine kim oynarsa oynasın aynı verimliliği göstereceklerine inanmıyorum. Bu yüzden geçmiş maçlara oranla İspanya orta alanda ciddi sıkıntılar yaşayabilir. O üst düzey pas alışverişleri arızaya uğrayabilir. Burada bizim ne yapacağımız da büyük önem kazanıyor. Bu fırsatı değerlendirebilecek bir mücadele ortaya koymalıyız.
4- Zannetmiyorum. Çünkü bugün Bosna Hersek’in hocası bile bizim takımı ezbere biliyordur. Artık dünyada hiçbir takım kapalı kutu değil.
5- Topun bizde kalacağı bir 11 ile sahaya çıkmalıyız. Bu konuda en doğru kararı da Fatih Terim verecektir zaten.
ATTİLA GÖKÇE
1- Futbolda olmayacak şey yoktur.
2- Terim’in Madrid stratejisi, topu kendi alanımızdan olabildiğince uzakta oynamak olmalı. Zaten maç öncesi konuşmalarında da orta alan savaşını kazanma niyetini belli etmişti. Aurelio’nun da savunma hattımıza yaklaşmasıyla oyunu orada kabul etmemiz, bizim için hüsran olur.
3- İniesta ve Fabregas gibi bir oyuncuların yokluğu elbette İspanyollar için çözmeleri gereken bir sorundur. Ama bu sorun bizim için avantaj sayılmamalı. Onların aynı düzeyde çok alternatifi var.
4- İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque için Türkiye’yi, futbolcularımızı tanımak elbette bir avantaj. Ne var ki bizim de La Liga’nın içinde yaşayan, o futbolcularla göğüs göğse çarpışan oyuncularımız var. Ayrıca biz onları çok daha iyi tanıyoruz.
5- Benim on birim, biraz daha tecrübeye, taktik dönüşümlere uygun tercihlerden oluşuyor. Biraz daha savaşçı bir kimliği benimsiyorum. O nedenle Emre’yi kenarda bekletmek, daha savunmacı Ayhan’la başlamak akılcı olabilir. Volkan Gökhan Gönül, Emre Aşık, Hakan Balta, İbrahim Üzülmez, Sabri Sarıoğlu, Ayhan Akman, Mehmet Aurelio, Arda Tuncay, Nihat Kahveci.
ERDOĞAN ŞENAY
1- Neden olmasın? Avrupa şampiyonasında mucizevi sonuçlar alıp, tüm futbol dünyasını hayretler içinde bırakan takım, Türkiye değil mi? İspanya’nın kudretini ve mevcut form grafiğinde zirvede oluşunu iyi bilmekteyiz... Ancak biz de kendimize güvenç ve inançla yarışmalıyız. Ben, İspanyolları çok zorlayacağımıza inananlardanım.
2- Fatih hocanın, Tuncay’ı uç adam olarak oynatacağı düşüncesindeyim. Zaten orta alandan Nihat’ın çıkışları, Emre Belözoğlu’nun gole yakın oyun planları, Arda ve Aurelio’nun pozisyon maharetleri bu tarihi yarışmada Milli Takımımız’ın kozlarıdır. Fatih Terim’in, ‘korkunun ecele faydası yok’ düşünce sloganı bu maçlarda millilerimizin oyun stratejisindeki manşeti olacaktır.
3- İniesta ve Fabregas’ın sakatlıkları, İspanya’nın oyun planlarını çok etkilemez. Çünkü İspanyollar, komple düşünen, oynayan ve sonuç alan bir flaş takımdır. Böylesine oturmuş ve tek vücut olmuş ekiplerde 1-2 oyuncunun varlığı ve yokluğu pek fark etmez. Yeter ki, Bernabeu’da topla oynama ve topu kullanma yüzdeleri Türkiye’nin lehinde olabilsin.
4- Bence İspanyol oyuncular, 2008’de İsviçre’de seyrettikleri Türkiye’yi en az Del Bosque kadar tanıyorlar. Ayrıca bu kurt futbol ustasının Türkiye’yi ve Türk futbolcusunu enine, boyuna tanıyacak bir Türkiye deneyimi olamadı ki... Terim’in, İspanya’nın gücüne ait bilgileri bizler için çok daha önemlidir düşüncesindeyim.
5- Rüştü - Gökhan, Emre Aşık, İbrahim Kaş, İbrahim Üzülmez - Kazım, Aurelio, Emre Belözoğlu (Ayhan), Arda - Tuncay, Nihat
MEHMET DEMİRKOL
1- İspanya bu kadar maçtır yenilmediği için değil, Avrupa Şampiyonu olduğu için de değil, yeryüzündeki, en kulüp takımına benzeyen milli takım olduğu için 1 numara. Joachim Löw, final öncesi onları böyle tarif etmişti. İspanya kulüp takımı standardında oynayabiliyor. 98’de Fransa’dan bu yana böyle bir formasyon yakalayabilen ilk ekip onlar. Ayrıca İspanya bir eleme canavarıdır ve işler ne kadar kötü giderse gitsin kazanmaları gereken maçı kazanırlar. Bu yüzden bu 2 maçta 4 puan çıkarırsak olağanüstü bir iş olur.
2- Kabul edelim ki Servet ve Hamit şu an için yeri doldurulmaz oyuncular. Servet için yapacak bir şey yok. Herhalde yerine Sedat forma giyecek. Hamit’in sağ kanattaki eksikliğini de hoca Arda veya Sabri’yle giderebilir.
3- İspanya’da yeri dolmaz 3 oyuncu var. Torres, Casillas ve Xavi. Bu oyuncular sahadaysa İspanya eksik değildir.
4- Milli takım oyuncularının büyük çoğunluğu zaten herkes tarafından tanınıyor. Ancak tabii Del Bosque’nin maç içinde oyuncularımızın içine girdikleri psikolojiyi de yakından bilmesi onun için avantaj olabilir.
5- Rüştü - Gökhan, Eren, Emre Aşık, Hakan - Tuncay, Aurelio, Ayhan, Arda - Semih, Sercan.