Galatasaray ile Bordeaux, UEFA Kupası 3. tur ilk maçında Fransa’da golsüz berabere kaldı. Zorlu deplasmandan kalesinde gol görmeden ayrılmayı başaran sarı-kırmızılılar, tur için küçük bir avantaj elde etti.
Spor yazarlarının gündeminde de bu karşılaşma vardı. Büyük bölümü Galatasaray’ı iyi ve rövanş için şanslı görürken, uyaranlarda oldu. İşte spor yazarlarının yorumlarından özetler…
Rıdvan Dilmen: Galatasaray biraz daha iyi
Lig ile Avrupa arasındaki konsantrasyon farkının hemen ortaya çıktığını kaydediyor. Galatasaray’ın performansının beklenen bir performans olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Maçın ilk 15 dakikasında Emre, Servet ve Meira üçlüsünün sağ ve solundan rakip birkaç kez sızdı. Ama bu üçlü de çabuk organize olunca o tehlike de gitti.0-0 çok iyi bir sonuç. Tabii ki iş bitmedi. Ama büyük avantaj yakaladı Galatasaray. Ben açıkçası Galatasaray’ın Bordeaux’dan biraz daha iyi olduğunu düşünüyorum.”
Mehmet Demirkol: Daha iyisi mümkündü
Bordeoux karşısındaki skora kötü demenin mümkün olmadığını ama Galatasaray’ın bundan daha iyi bir skor alacağını umduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Futbolun karşılığı da bundan daha iyiydi. Ancak içerideki maçın farklı bir karakterde olmasını da beklemek lazım.”
Şansal Büyüka: Biraz diri, biraz iyi
Galatasaray'ın biraz dirisi, Galatasaray'ın biraz iyisinin Bordeaux'u durdurmaya yettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Oysa Benfica maçındaki Galatasaray... Hertha maçındaki Galatasaray olsaydı... Bu Bordeaux'u paramparça ederdi...Neyse... Antalya'daki son futbol fukaralığından sonra... Buna da şükür... Rövanş haftaya, tur Galatasaray'ın avuçlarının içinde...Bırakın şu Federasyonla kavgayı, hakemlere bağırıp çağırmayı da...Takımı motive etmeye bakın...Ayağımıza kadar gelen kısmeti tepmeyelim...Unutmayın...Her maç, Kadıköy'e biraz daha yaklaşmaktır...”
Ömer Üründül : Avantaj G.Saray'da
Galatasaray Bordeaux'da aldığı beraberlikle rövanş için büyük avantaj elde ettiğini kaydediyor. Skibbe’nin, dün geceki çok önemli maça Hakan Balta'nın sakatlığı yüzünden düzen değişikliğiyle çıktığını ifade ediyor ve ekliyor: “Üçlü defans anlayışıyla birlikte uzun sakatlığının ardından Kewell'ı da ilk 11'e koydu. Bu takım tertibi oldukça riskliydi. Nitekim saha içi organizasyonu iyi bir ekip olan Bordeaux, ayağa paslarla sahaya yayılıp aniden ataklarını olgunlaştırmaya gitti. Ve Galatasaray'ın geride yerleşmede ciddi sıkıntılar yaşadığı görüldü. Tehlikeli hücum girişimlerini De Sanctis soğukkanlı hamlelerle etkisiz hale getirdi.”
Uğur Meleke: Lincoln’ün ayağı, Adriano’nun eli
Savunma oyuncusu çelmelemiş, faul yapmış, ama aynı anda hücum oyuncusu sahte düşüş kararını önceden vermiş ve aldatıcı/abartılı bir biçimde düşmüş ise hakemin ne kararı vereceği üzerinde duruyor ve ekliyor: “İşte çokça tartıştığımız pozisyonların bazılarında (bence hiç de azımsanmayacak sayıda) bu paradoks hakemin karşısına çıkıyor. Örneğin, önceki haftaki Trabzon-A.Gücü maçında De Nigris’in, G.Saray-Kayseri maçında da Lincoln’ün düşüşlerinde hakemlerin yaşadığı ikilemin bu olabileceğini düşünüyorum: (Özellikle De Nigris’in pozisyonunu gözünüzün önüne getirin) Penaltı verilebilecek bir faul olabilir, ama hücum oyuncusunun düşüşü sahte! Ya da hücum oyuncusunun aldatmaya yönelik hareketi var, ama savunma oyuncusu da çelmelemiş gibi!”
Osman Tanburacı: İnanılmaz bir maç
Bordeaux karşısında Galatasaray’ın rakibine oyun alanı bırakmadığını, deplasmanda olan takımın sanki Bordeaux olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Kalemizi iyi savunduğumuz gibi golden de vazgeçmedik, adamları perişan ettik. Bravo Skibbe... Baros'u alıp Nonda'yı koyman iyi bir hareketti. Zira Baros karta dik gidiyordu. Kewell da çıktı, Sabri girdi; sağdan su gibi aktık. Kornerle kestiler, kornerden gol kaçırdık. Bu Galatasaray'ı ne kadar alkışlasak azdır. Bırakın içerideki kısır çekişmeyi... Galatasaray Türk'ün gururu. Fransa'da bir keyif akşamı yaşadık. Tek üzüntümüz gol bulamamaktı.”
Sergen Yalçın: Uyarıyorum, tur çantada keklik değil
Galatasaray için temposuz, seyir zevki yüksek olmayan maça rağmen beraberliğin 4. tur için yetmeyeceğini ifade ediyor ve ekliyor. “Çünkü Bordeaux dünkü görüntüsünden daha kaliteli ve özellikle deplasmanlarda hızlı adamlarıyla kolay gol bulabilen, kontratak özelliği yüksek bir takım.. Ali Sami Yen’deki rövanşı kazanmak pek de kolay değil.. G.Saray’ın 1 hafta sonra daha istekli ve mutlaka daha tempolu oynaması gerekiyor..”
Levent Tüzemen: Şanssızlığını yendi
Galatasaray’ın kazanamasa da Bordeaux'daki şansızlığını kırdığını, kaybetmeyerek turu İstanbul'a bıraktığını ifade ediyor ve ekliyor: “Bordeaux'ya karşı içerde de akıllı oynamak gerekir. Yalnız Skibbe, çok top kaybeden Mehmet Güven sevdasından vazgeçmeli.”
Turgay Şeren: Şimdilik her şey güzel
İkili maçlarda rakip sahada alınan iyi sonuç her zaman o takım için bir avantajdır. Dün akşam Bordeaux karşısında Galatasaray, rakibine net gol pozisyonu vermediğini kaydediyor. Galatasaray rakibine gol şansı vermediyse bunu defansta oynayan Meira'ya, Servet'e ve Emre'ye borçlu olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Kaleci Sanctis'e top mu geldi; hayır.. Ben Bordeaux'u biraz daha kendi sahasında gol arayacak diye düşündüm ama Bordeaux öylesine güçlü bir takım olarak gözükmedi. Biz İstanbul'da Galatasaray gibi oynarsak bu takımı yener ve Hamburg'un rakibi oluruz.. Ali Sami Yen'i de şarkılarla boşaltırız... Maçın hakemi süperdi. Maça etki edecek hiç bir pozisyona müsaade etmedi.”
Ziya Şengül: Bordeaux korkmuş!
Fransız takımının, kendi saha ve seyircisi önünde çekingen ve korkak futbol oynadığını, Bordeaux’nun maç başında direkten dönen topu bir kenara, doğru-düzgün pozisyonu olmadığını kaydediyor. Galatasaray, bu Bordeaux’yu Ali Sami Yen’de devirir ve UEFA Kupası’nda yoluna devam eder diye düşündüğünü ifade ediyor ve ekliyor: “Bu bir temenni elbette. Şunu da çok iyi biliyoruz ki, Bordeaux, deplasmanlardaki maçları kendi evinde oynadığı maçlardan daha rahat kazanan bir takım. Galatasaray, ikinci ayak için avantajı elde etti ama tedbiri elden bırakmamalı. Ali Sami Yen’de kazanması için mutlaka gol lazım. İkinci maçın çok daha stresli olacağını belirtelim.”
Yalçın Dümer: Sıra sizde...
Galatasaray’da dün gece görevini yapmayan olmadığını, biraz şans olsa galibiyetle dönebileceğini ifade ediyor ve ekliyor: “ Buna rağmen göreceksiniz bugün eleştirilecek isim Skibbe olacaktır. Oyuncu değişiklikleri falan filan. Buldular bir oyuncağı oynayın bakalım. Ama Floryalı arkadaşlar Boğaz Köprüsü’nden geçmeye başladılar bile. Bir gün özür dileyeceksiniz ben sıramı savdım sıra sizde...”
Ebru Kılıçoğlu: Gel bakalım Sami Yen'e
Galatasaray Fransa'dan dönerken cebine, Ali Sami Yen'de görülecek bir hesap koyarken, Skibbe’nin ciğerlerine bir yarım nefes çekmeyi başardığını ifade ediyor ve ekliyor: “Fransa'da istediğini alan Aslan, turu İstanbul'a bıraktı. Üst üste 3 yıldır G.Saray ile eşleşen Bordeaux, Şubat'taki rövanşta Ali Sami Yen'in atmosferiyle tanışacak..”