Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, "Erdoğan'ın 10 Aralık günü Bakü'deki zafer töreninde ‘Bahtiyar Vahapzade'den alıntı yapması, hem de İran'ın en hassas noktasına dokunan şiirlerinden birini seçmesi, Erdoğan'ın dış politikadaki büyük bir değişiminin göstergesiydi." görüşünü savundu.
Zeyrek, "Neticede ‘Vahahpzade', ‘Turancılık' akımının önemli isimlerinden biriydi. Aras Nehri'nin Azerbaycan'ı ikiye böldüğüne inanırdı ve İran'ın kuzeyinde Türklerin yaşadığı bölgeyi ‘Güney Azerbaycan' olarak görürdü. Vahapzade, 1962'de ‘milliyetçi' olarak etiketlenip üniversiteden atılmasına neden olan ‘Gülistan' isimli şiirinde şöyle der: 'Nasıl ayırdınız tırnağı etten – Yüreği bedenden, canı cesetten? Ah kim bu hakkı vermiştir –size, Sizi kim çağırmış, Vatanımıza? …….Aras'ın suları gazaplı, taşkın, Şirin nağmeleri ahdır, haraydır.Vatan Kuşa benzer, kanatlarının Biri –bu tay ise, biri– o taydır ('Bu tay' ve 'o tay' Aras nehrinin kuzeydeki ve güneydeki iki yakası için kullanılıyor)' İran'la yaşanan kriz sonrasında Ankara 'Böyle olduğunu bilmiyorduk' gibi bir tavır sergilese de bu şiir krizi ve Azerbaycan'la yakınlaşma, bir kez daha gösterdi ki iktidarının ilk üç çeyreğinde yönünü güneyimizdeki Arap coğrafyasına çeviren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zamanlarda, bir dönem 'Ayaklar altına aldık' dediği Milliyetçiliği, iç ve dış siyasette vitrin yapmaya başladı. Yüzünü de ‘Turan coğrafyası'na çevirdi. Bu eksen değişimi sayesinde yakında bir süredir ihmal edilen diğer Türk cumhuriyetleriyle de ilişkiler artırılabilir." düşüncesini dile getirdi.
Zeyrek yazısında, "Bu durum ‘Ümmet coğrafyası'nda Katar dışında müttefik kalmamasından kaynaklanıyor olabilir. Ancak ben, yıllardır Turan kavramından vazgeçmeyen, en zor zamanlarda dahi ilkesel bir tavırla Azerbaycan'a sahip çıkan MHP'yle ittifakın olumlu bir sonucu olarak da görüyorum. Peki bu politika kalıcı mı yoksa 'konjonktürel' midir? Daha önceki 180 derecelik 'konjonktürel' değişimleri düşününce bu soruya net bir yanıt vermek zor." ifadesini kullandı.