Sözcü gazetesi yazarı Serpil Yılmaz, "Salgınla birlikte işsiz kalan kadınların büyük bölümü işlerine dönemeyecekler. Okulların uzun süre kapanması, hasta ve yaşlı bakımlarının evlerde olması nedeniyle kadınlar evlerde kalıyor; belki uzun bir süre de kalacaklar!" düşüncesini dile getirdi.
Yılmaz, "Covid-19 salgını; 'çeşitlilik', 'sürdürülebilirlik', 'kapsayıcılık' kavramlarıyla birlikte ele alınan “kadın güçlenmesi” rotasında, aks değişikliğine yol açıyor! 'Kadın yoksulluğunu' konuşacağız… 2008 krizinde küresel platformlarda ekonomik krizin kadın kimliğine vurgu yapan “she-cession” tanımlaması yapıldı. Bu kavram güncelleniyor Önerilerden bir olarak; 'Vatandaşlık Temel Geliri' (VTG) benzeri bir uygulama, kadın cinsiyeti üzerinden 'acil eylem planı' olarak tartışmaya açılıyor. Ne var ki; VTG'nin; cinsiyet, gelir durumu, yaş, siyasi aidiyet gibi koşullardan bağımsız olarak, her bireye, sürekli ve anayasal bir hak çerçevesinde öneriliyor olma özelliği, cinsiyetçi yaklaşımlarla örtüşmüyor. Hayalleri gerçeklere dönüştürecek entelektüel tartışma sürüyor." görüşünü savundu.
Yılmaz, "Bugün ve hemen, her eve temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir maaş girebilecek mi? Asıl soru önemini koruyor. DİSK-AR'ın Nisan 2020 “İşsizlik ve İstihdam Görünümü Raporu”na göre; kentsel genç kadın işsizliği yüzde 32'ye dayandı. 1 milyon 9 bin kayıt dışı çalışan kadına, salgın günlerinin kuralsız çalışma koşullarında yeni kayıt dışı çalışan kadınların da ekleneceğini tahmin etmek zor değil… ILO (International Labour Organization/Uluslararası Çalışma Örgütü) küresel düzeyde çok daha çarpıcı bir rapor ortaya koydu. Buna göre, Covid-19 nedeniyle, küresel işgücünün neredeyse yarısını oluşturan kayıt dışı ekonomideki 1.6 milyar işçinin geçim imkanları yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Kayıt dışı ekonomilerdeki en geniş kesim de; evde temizliğe giden, tarlada çalışan, lokantada-kuaförde-tekstil atölyesinde hizmet veren kadınlardan oluşuyor." ifadesini kullandı.
Yılmaz, "Salgınla birlikte işsiz kalan kadınların büyük bölümü işlerine dönemeyecekler. Okulların uzun süre kapanması, hasta ve yaşlı bakımlarının evlerde olması nedeniyle kadınlar evlerde kalıyor; belki uzun bir süre de kalacaklar! Üstüne üstlük tüketici talebinin daralması, lüks tüketime giren ve daha çok kadın emeğinin yoğun olduğu; havayolları, spor, turizm, güzellik salonu gibi işyerlerinde hizmetlerin azalması ve yükselen teknoloji ile birlikte geri dönecek işleri de kalmayacak. 'Kitlesel işsizlik' sorunu 'kadın yoksulluğu' başlığını öne çıkarıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yazının devamı için tıklayın