Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, iktidar tarafından Meclis'e getirilen çoklu baro düzenlemesindeki delege değişikliğinin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti.
Öztürk bugünkü yazısında, "Avukatlık Yasası'nda yapılmak istenen değişiklikle ilgili asıl tartışmalardan birisi Barolar Birliği seçiminde delege sayılarıdır. Örneğin 47 bin üyeli İstanbul Barosu 13 üyeyle, sadece 44 üyeli bir baro ise 4 delege ile genel kurulda temsil edilmek isteniyor. Oysa bunun Anayasa'ya, nispi temsile de aykırı olduğuna ilişkin verilmiş Anayasa Mahkemesi kararından milletvekillerinin de habersiz olduğu anlaşılıyor." düşüncesini dile getirdi.
Öztürk yazısında şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi kararında 'Demokrasinin en belirgin özelliği, adil bir katılımı gerçekleştirmeye yönelik serbest, eşit, genel oy ilkesine dayanan ve temsilde adaleti de gözeten seçimlerdir” deniliyor. Anayasa'nın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının “Kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileri' oldukları belirtiliyor. CHP Milletvekili Mahmut Tanal, bir taraftan tedavisini yaptırırken, bir yandan da Anayasa Mahkemesi'nin 19 Şubat 2002 tarihli Esas :2000/78, Karar: 2002/31 numaralı dosyasını inceledi. Kararda şöyle deniliyordu:
“Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşların kuruluş ve işleyişlerinin demokratik esaslara uygun olması amaçlanmıştır. İtiraz konusu kuralla, sayısı kaç olursa olsun üyesi 500'den yukarı olan Tabip Odaları'nın Büyük Kongre'ye katılımının 7 üyeyle sınırlandırılarak odaların, Birlik Genel Kurulu'nda adil bir denge kurulmasına elverişli sayıyla temsil edilmelerinin engellenmesi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının oluşumunda demokratik ilkeleri esas alan Anayasa'nın 135. Maddesi ile bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerde kural, Anayasa'nın 2. ve 135. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.”
Çıkarılmak istenen yasanın, Anayasaya aykırı olduğuna ilişkin mahkeme kararı olmasına karşın, bu çaba niçin? İptal edilen yasa ile Avukatlık Yasası'yla getirilmek istenen düzenlemeyi karşılaştırdığımızda, tıpatıp aynısı olduğu anlaşılıyor.
TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı'ndaki görevliler, getirilmek istenen düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin komisyona bilgi vermiyor mu? Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiğini söylemiyorlar mı? Yasa teklifi üzerinde içeride şiddetli tartışmalar, TBMM önünde gaz sıkılan, oturmaları bile istenmeyen avukatlar var…
Yazının devamı için tıklayın