Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, "Din ticareti ve din sömürüsü halkı kandırmanın, halka şirin görünmenin en etkili ve kazançlı yoludur.Din iman sömürüsü yapan bazı liderlerle birlikte onların partilerinde görev kapmış çömezler bile bu iki kavramı yılın 365 günü kullanmaktan utanmazlar, sıkılmazlar.Türkiye Cumhuriyeti cemaatler, tarikatlar, sahte şeyhler ve müritlerinin işgali altındadır.Devlet her yönüyle onlara hizmet vermektedir." görüşünü savundu.
Çölaşan, "Daha birkaç gün önce İstanbul'da ilginç bir olay yaşandı… Nurcuların en önde gelenlerinden olan biri vefat etti… Ve çarklar hemen dönmeye başladı. Merhumu Eyüpsultan camisine gömdüler. Bu gibi 'Torpilli' gömmeler için Bakanlar Kurulu kararı gerekir. Şimdiki sistemde nasıl olduğunu bilemiyorum, ya da Cumhurbaşkanlığı kararı mı gerekir? Ve bu kararnameler gizlidir, Resmi Gazete'de yayınlanmaz." ifadesini kullandı.
Çölaşan, "Tören çok görkemli oldu.Namazı iktidarın ön kapısını temsil eden Diyanet'in başkanı kıldırdı. Katılanlar arasında İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, AKP'nin Genel Başkan Yardımcıları da vardı. Recep Bey sosyal medya hesabından, Saidi Nursi'nin bu “Talebesi” için başsağlığı mesajı yayınladı. Din bir kez daha siyasete alet edilmişti…Ve bu yapılanlar akıllara bir kez daha aynı soruyu getirdi: Türkiye Cumhuriyeti kimlerin elinde kaldı, nereye koşturuluyor?" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın