Gündem

Sözcü yazarı Çölaşan: Cezaevinden mektupları okudukça içim gerçekten kan ağlıyor

09 Temmuz 2020 10:18

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, cezaevlerinden kendisine gönderilen mektupları okuduğundan, koşulları gözünde canlandırdığında içinin kan ağladığını yazdı. 

Çölaşan, "Cezaevleri ayrı bir alem. İçeride yatmayan bilemez. Dolayısıyla ben de bilemiyorum ama o mektupları okudukça gözümde canlandırmaya çalışıyorum. Son çıkan af yasası ile on binlerce kişi tahliye edildi ama anladığım kadarıyla insanlar o koğuşlarda yine alt alta üst üste yatmayı sürdürüyor. Örneğin sekiz kişilik koğuşta 20 kişi yatıyor. Bazıları yerde yatmak zorunda kalıyor. İnsanlık dışı olaylar…"  ifadesini kullandı. 

Çölaşan, "Cezaevlerinden en çok yakınma hangi konularda geliyor? Hükümlü ve tutuklular aylardan beri açık görüş yapamıyor. Özellikle son salgın sonrasında görüşler acayip bir biçimde kısıtlandı. Aylar var ki insanlar eşleri, evlatları,  ana babaları ve kardeşleriyle bir araya gelemiyor. Kaldıkları cezaevleri çoğu zaman ailelerle uzak düşüyor. Hükümlü ve tutuklular bu işe son verilmesini, ailelerine yakın cezaevlerine aktarılmalarını istiyor. Bu uzak tutma işlemlerinin özellikle, yani bilerek yapılıp yapılmadığı da meçhul. Önceden yazdırdıkları gazeteler koğuşlarına bazen gününde, bazen de bir gün sonra bile olsa getiriliyor. Cezaevlerinde gazete okuma sıralamasının bir numarasında kesinlikle Sözcü yer alıyor. Gelen kitapların verilmesi epeyce gecikiyor. Verilmesi için sakıncalı olmadığına (!) ilişkin yönetim tarafından karar alınması gerekiyor. Spor, kütüphane ve sosyal toplantıların hemen hemen tamamı yine salgının da etkisiyle ertelenmiş durumda. Koğuşlarda ya da tek kişilik hücrelerde yatanlar artık bunalmış durumda. Bir çare, bir çözüm bekliyorlar." ifadesini kullandı. 

Çölaşan, Gelen mektupları okudukça içim gerçekten kan ağlıyor. Bazıları açıkça 'FETÖ'den hüküm aldım ama darbeci değilim, karanlık işlere bulaşmadım' diyor. Çoğu, mahkemelerin kendilerine yeterli savunma hakkı vermediğinden, cezaevinde doktora çıkarılmadığından, dilekçelerine yanıt verilmediğinden yakınıyor." düşüncesini dile getirdi. 

Yazının devamı için tıklayın