Gündem

Sorunun kaynağı iyi işlemeyen yapı denetim sistemi

Van depreminin sonuçlarını değerlendiren uzmanlar, ortaya çıkan yıkımın yapı denetim sistemi uygulamasının yanlışlığından kaynaklandığı konusunda birle

28 Ekim 2011 03:00

T24- Van depreminin sonuçlarını değerlendiren uzmanlar, ortaya çıkan yıkımın yapı denetim sistemi uygulamasının yanlışlığından kaynaklandığı konusunda birleşleti. Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, denetim ücretinin inşaatı yapanlar tarafından ödenmesine dayalı, özelleştirilmiş yapı denetim sisteminin, çözüm olmadığı gibi yeni sorunların başlıca kaynağı olacağını öne sürdü. TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da “Türkiye'de ise kendi imar mevzuatımız ve ilgili yasalarımız olsa dahi var olan mevzuatı hiçe sayan yapım süreçleri söz konusu" diye konuştu.


Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, Van'daki depremle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, depremlerin dünyanın büyük bölümü açısından kaçınılmaz bir doğa olayı olduğunu belirterek, meydana gelmesi beklenen bir doğa olayını ''afet'' ve ''felakete'' dönüştürenin ise yapılan hatalar olduğunu vurguladı.


Van'daki depremin ardından yaşanan yıkım ve can kayıplarının da insan eliyle yapılan hataların sonucu olduğunu dile getiren Uyar, şu görüşleri ifade etti:


''Mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılaşmaların yanı sıra, ilgili mevzuata, bilime ve tekniğe aykırı eksik ve hatalı projelendirme, hatalı projelendirmeye dayalı yapım ve hatalı malzeme seçiminin can kayıplarına neden olması da kaçınılmaz. Bu kaçınılmaz gerçeklik yapılan eylemi bir hata olmaktan çıkarıp suça dönüştürmektedir. İşlenen suç ise cinayettir. Kaçak, plansız, projesiz, ruhsatsız yapılaşmanın görmezden gelinmesinin yanı sıra, plan kararlarından önce yapılması gereken jeolojik-jeoteknik etütlerin olmaması, plan değişikliklerinin onaylanması, kat yüksekliklerinin arttırılması da kamu eliyle yapılan affedilmez hatalardır.''

Yapılarda planlama aşamasından başlayarak, projelendirme ve yapım süreçlerinde kamusal denetimin neredeyse hiç olmadığını öne süren Uyar, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Denetim görevini yerine getirmeyenler, denetimi engelleyenler işlenen suçun başlıca ortaklarıdır. Yapı denetimi kamusal bir sorumluluk gerektirir. Denetim ücretinin inşaatı yapanlar tarafından ödenmesine dayalı, özelleştirilmiş yapı denetim sistemi, çözüm olmadığı gibi oluşacak yeni sorunların başlıca kaynağı olacaktır. Ülkemizde bugün geçerli olan, piyasa koşullarına terk edilmiş yapı denetim sistemi, suiistimale açık, hatalı uygulamayı yaygınlaştıran bir niteliğe sahiptir. Denetim ücretinin inşaatı yapanlar tarafından ödendiği bu sistemde gerçek anlamda bir denetimden söz etmek olanaklı değildir. Bu sistemin yarattığı açıkların sonuçları da önümüzdeki yıllarda yaşanacak depremlerde acı biçimde ortaya çıkacaktır.''

Türkiye'de yapı denetim sisteminin son derece problemli bir hal aldığını söyleyen Mimarlar Odası Genel Başkanı Muhcu da  sistemi şöyle anlattı:

 

İnşaat firması kendisini denetleyecek firmayı seçebiliyor

 

"Örneğin kamu kendi denetimini kendisi yapıyor. Özel sektörde ise bağımsız kamu kuruluşlarının bu süreçte yer alması söz konusu olmuyor. Yapı denetimi yasasına göre kişilerin yaptığı inşalara baktığımızda burada da yapımcı kendisini denetleyecek olan özel yapı denetim kuruluşunu tayin edebiliyor. Ayrıca bir kısım yapılan yapı denetimlerinde kırsal alandaki yapılaşmalar yapı denetim sürecinin dışında tutulmuş. Somutta denetimi sağlanamayan sistem de bu süreci besliyor" dedi.

Van'da yaşanan deprem sonrası kentin merkezinde özellikle son 10 yılda yapılan yeni yapıların çok büyük hasar gördüğüne dikkat çeken Muhcu, "Ondan önce yapılan yapılar biraz daha iyi durumda. 2001 yılından önce imar yasasına göre yapı denetimi söz konusu idi. Bunun yeterince denetim sağlayamadığı Marmara depremi ile anlaşıldı. 4708 sayılı Yapı Denetimi Yasası ise daha geri kalmış ve boşlukları olan bir sistem. 4708 sayılı yasanın sağlam yapı denetimini sağlayamadığı Van'da açık şekilde ortaya çıkmıştır" diye konuştu.

 

‘Yine dar gelirli mağdur olacak’

 

Muhcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasını, 20 yıldır Türkiye genelinde, 8 yıldır da kent merkezlerinde uygulanan kentleşme ve imar politikalarının iflasının itirafı olarak niteledi. Van’daki depremde yıkılan binaların çoğunun son 10 yılda Deprem Yönetmeliği çıktan sonra yapılanlar olduğuna dikkat çeken Muhcu, 20-30 yıllık yapıların hâlâ ayakta olduğunu vurguladı. Yoksulların bedelini ağır şekilde ödediği kentsel dönüşüm projelerinin önünü açmak için depremin bahane edildiğini ifade eden Muhcu, bu projeler kapsamında yapılan binaların güvenliğinin de tartışmalı olduğunu kaydetti. Muhcu “Yine dar gelirliler mağdur olacak. Yıkıp yeniden yapmak binaların depreme karşı dayanıklı olacağı anlamına gelmiyor. En büyük zararı yine mahallelerinden sürülenler görecek. Elde edilecek yüksek rant yandaşlara finans transferi anlamına geliyor” diye konuştu.

 

‘Adama günaydın derler’

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Mehmet Soğancı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Artık kaçak yapıları yıkacağız” açıklamasını “Adama günaydın derler. 9 senedir iktidarsanız bu sözü söylemeye insan utanır. Yalova depremi sonrası getirilen eksik ve hatalı mevzuatın üstüne tek bir çivi çakmadılar” diye değerlendirdi.

Soğancı, “Üstelik tek sorun kaçak yapı değil ki. Ruhsatlılar da var. İşte Van’da ruhsatı alındıktan sonra galeri yapılmak için 15 kirişin kırıldığı bina. Türkiye’deki 15-20 milyon yapıdan yüzde 30’u güçlendirilmeli, yüzde 10’u tamamen yıkılmalı. Kolon kesilmiş bina çökmüş. Yer etüdü yapılmamış veya yanlış yere yapılmış yer göçmüş ya da mühendislik denetimi olmadığı için yana yatmış” diye konuştu.