Sözcü yazarı Soner Yalçın, darbe girişimi sonrası hakkında "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla soruşturma başlatılan eski AKP İstanbul Milletvekili Hakan Şükür ile gazeteci Cem Küçük'ün mesajlaşmasını içeren dosyanın, 'hacker'lar tarafından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sunulduğu iddiasını okurları ile paylaştı. "Bu mesajlaşma doğru mu?" diye soran Yalçın, sözlerinin devamında "Bu dosyadaki bilgiler gerçek mi, yoksa yeni bir kumpasla mı karşı karşıyayız? Öyle ise Erdoğan'ı birileri yanılttı mı?" ifadesini kullandı.
Soylu'ya sunulduğu iddia edilen mesajlaşmada Küçük'ün Şükür'e "Ne diyeyim, padişahlık sürüp gidiyor biz de izlemedeyiz" dediği görülüyor.
Soner Yalçın'ın "Erdoğan'ın dilinin altı" başlığıyla yayımlanan (16 Ağustos 2017) yazısı şöyle:
Tespit 1)
AKP lideri/Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki:
“Ana muhalefetin başındaki zat, ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı halen cezaevinde bulunan milletvekili ile ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha! İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım' diyor içerideki zat!”
Tespit 2)
Erdoğan'ın bu sözlerine CHP'nin tepkisi sert oldu. Parti sözcüsü Bülent Tezcan şu yanıtı verdi:
“AK Parti Genel Başkanı, bir kumpas itirafında bulunmuştur. Enis Berberoğlu üzerinden haksız bir biçimde hem Enis Berberoğlu'nu rehin alan ve cezaevine koyan hem de haksız bir şekilde CHP'ye ve Genel Başkanı'na dönük bir büyük kumpasın aslında ikrarıdır bu. İktidar kanadı yeni kumpasın tezgahlayıcısı!”
Tespit 3)
Cezaevindeki CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, avukatları aracılığıyla bir açıklama yayınladı:
“Haksız ve hukuksuz mahkeme kararı ile 2 aydır bir koğuşta tek başıma kalıyorum. Görüştüğüm kişiler, beni ziyarete gelen 50 kadar CHP'li milletvekili ile avukatlarımdan ibarettir. Bu görüşmelerin tamamında neler konuşulduğu kendilerine sorulabilir. Ama hepsinde hukuki durumumu anlattığımı, adaletten umudumu kesmediğimi söylediğimi hatırlıyorum. Rivayet kipiyle aktarılan hususlarda yanılma veya yanıltma yoksa kötü niyet vardır.”
Sahi…
Erdoğan hangi kaynağa dayanarak bu ağır iddiayı gündeme taşıdı?
Elinin altında bir dosya mı var?
Hakan Şükür-Cem Küçük
Tarih: 25 Ağustos 2016
Saat: 16.13.
Yani… 15 Temmuz FETÖ darbesinden sonra…
Ünlü eski futbolcu Hakan Şükür ile azgın yandaş görünümlü Cem Küçük facebook messenger üzerinden mesajlaşıyor:
– Cem nasılsın kardeşim
– Saolun siz nasılsınız
– Şükürler olsun bende iyiyim bazı problemler olmuş herhalde
– Valla nediyim bir padişahlık sürüp gidiyor bizde izlemedeyiz.
– Onun padişahlığı kendisine bize işlemez işlemedide
– Geçen gün bana bir bayan ulaştı öğretmenmiş kocası adına yardım talep ediyor siz tanıyormuşsunuz
– Kim ismi ne birçok kişi yardım istiyor.. İsmi ne
– Burcu Bak diye bir bayan.. Eşinin yurtdışına çıkması gerekiyormuş bazı evraklar attı bana
– Ne evrağı isim tanıdık
Cem Küçük evrakları gönderiyor. Yazıyor:
– İlerliyen günlerde problem yaşayabiliriz ailece dedi. Sürekli yazıp duruyor Ben Emniyetten baktırdım takipte olan biri Sonra bana problem olmasın Sonuçta herkese bir kup uyduruyorlar.. Burası Türkiye
– İsim tanıdık ama buna biz uzun zamandır ulaşamadık bana yazmış bir kaç kez.. Bana yazmasını söylermisin burdan yardımcı olalım
Mesajlaşma bu…
Peki… Cem Küçük ile Hakan Şükür arasındaki bu mesajlaşma doğru mu?
Konunun, Erdoğan'ın CHP Milletvekili Berberoğlu ile ilgili ortaya attığı iddiayla ilgisi var mı?
Gelelim yazının sonucuna…
Soylu'nun masasındaki dosya
İddiaya göre…
İstanbul'daki üç hacker…
Bazı kişilerin facebook messenger mesaj şifresini kırıyor.
Hakan Şükür-Cem Küçük gibi yüzlerce kişinin mesajları dosya haline getirilip İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sunuyorlar.
Bakan Soylu heyecanlanıyor. Çünkü. Dosya içinde kimi CHP milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve parti danışmanlarının birbirleriyle mesajlaşmaları var! Bunlar arasında CHP milletvekili Berberoğlu da var. Keza, FETÖ iddiasıyla hapse atılan danışmanlar Erkan Karaarslan ve Fatih Gürsel de var. Keza. Melih Gökçek gibi AKP'li siyasetçiler de bulunuyor.
FETÖ'nün Ahmet Uğur, Mehmet Pehlivan, Ahmet Güneş, Hayri Toprak, İlhan Taner, Canip Yiğit, Ahmet Gençer gibi “imamları” ile ilişkiler ağı var!
Bakan Soylu, emniyet istihbarat başkanını vs çağırıp dosyayı gösteriyor. Fakat. Dosyadaki bilgiler konusunda şüpheye düşüyorlar. Sonra…
Aradan haftalar geçiyor. İçişleri Bakanlığı'ndan ses çıkmıyor.
“Dosya sahipleri” konuyu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'a aktarıyor. Bakan Albayrak, emniyet istihbaratın aceleci tavrına kızıyor. Sonra…
Sonrası yok…
Daha doğrusu dosyanın akıbeti konusunda benim bilgim yok.
Bu dosya ve içindeki iddialar bana bir ay önce anlatıldı…
Merakla bekledim AKP iktidarı “dosyayı ne zaman açacak” diye!
Erdoğan'ın bu sözlerini duyunca…
“Acaba” dedim, “dosya ona da mı ulaştı?” Öyle ya…
Erdoğan bu kadar ağır iddialı sözleri neye dayanarak söyledi?
Hâlâ… Merakla bekliyorum…
Bu dosyadaki bilgiler gerçek mi, yoksa yeni bir kumpasla mı karşı karşıyayız? Öyle ise Erdoğan'ı birileri yanılttı mı?
Öte yandan…
Dosya gerçek ise siyasette yer yerinden oynayacak demektir! Hiç umulmadık politikacıların FETÖ ile ilişkisi ortaya serilecektir.
Umarım gerçek değildir…
Beh hâlâ düşünüyorum…
Erdoğan'ın bu ağır iddialarının kaynağı ne?