Son 3 yılda hastanelerin psikiyatri kliniklerine yaklaşık 8 milyon kişi başvurdu. Bu kişilerin yüzde 69'u kadın yüzde 31'i erkek. Antidepresanları da kapsayan sinir sistemi ilaçlarında büyük artış gözlendi. Türkiye’nin ruh sağlığına yönelik geçtiğimiz hafta açıklanan rakamlar, psikiyatrik sorun ve antidepresan tüketiminin arttığını ortaya koyarken, birtakım tartışmaları da beraberinde getirdi.
CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2017-2019 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde, tüm hastanelerdeki psikiyatri kliniklerine toplam 7 milyon 953 bin 651 kişilik başvuru olduğu bilgisini paylaştı. Ayrıca kliniklere giden 7 milyon 953 bin kişinin yüzde 69’unu kadınların, yüzde 31’ini ise erkeklerin oluşturduğunu belirtti.
380 milyon kutu ilaç: Ağırlıklı olarak antidepresanlardan oluşuyor
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yayınlanan rakamlar, antidepresanları da kapsayan sinir sistemi ilaçlarında ciddi artış yaşandığını gösterdi. 2018 yılı itibarıyla Türkiye çapında satılan sinir sistemi ilaçlarının toplamı 308 milyon kutu olurken, satılan bu ilaçların ağırlıklı olarak antidepresanlar oluşturduğu belirtildi.
"Sinir ilacı satışı bir yılda 10 milyon kutu attı"
Sinir sistemi ilaçları en çok tüketilen üçüncü grup ilaç olurken, 2017’de 298.4 milyon kutu sinir sistemi ilacı satılırken, bu rakam bir yıl içinde 10 milyon kutu artarak, 308 milyona ulaştığı açıklandı. 2013’te 258.5 milyon olan sinir sistemi ilaçlarının kullanım sayısının ise son 5 yılda 49 milyon 500 bin kutu arttığı tespit edildi.
"Toplumun tümünü taranmış olsa, nüfusun yüzde 25’lik dilimine tanı konulur"
Türkiye’deki ruh sağlığı sorunları ile ilaç tüketimindeki artış psikiyatristleri endişelendirirken, Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Böke, yaptığı açıklamada; “Yılda 8 milyon kişinin psikiyatri kliniklerine başvurması anormal bir durum değil. Ancak özel muayenehanelere başvuru rakamlarını bilmiyoruz. Psikiyatri uzmanları, toplumun tümünü taramış olsa, nüfusun yüzde 25’lik dilimine tanı konulur. Sorun 8 milyon kişinin kliniklere başvurması değil, psikiyatrist sayısının azlığı ve bilinçsiz ilaç tüketimi” dedi.
Türkiye genelinde asistanlarla birlikte 5 bin 500 civarında psikiyatri uzmanı olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ömer Böke şunları söyledi:
"Muayene süresi çok kısa ve hizmetin niteliği iyi değil"
“Bu rakam, nüfus ve hastalık artışına oranla 15 bin olması gerekir. Devlet hastanelerinde yapılan muayene süresi çok kısa ve hizmetin niteliği iyi değil. Meselenin bu kısmını gözden kaçırıyoruz. Psikiyatri uzmanı, kamuda hastasına sadece 5 dakika ayırabiliyor. İki randevu arasındaki zaman dilimi 4-5 dakika. Hekimler de bu durumdan rahatsız. Devletin bu sağlık hizmetini nitelikli hale getirmesi gerekir. Hekimler tükeniyorlar. Bu nedenle kamu hastanelerinden ayrılıp özel klinik açanların sayısı çok fazla. Nitelikli yeni uzmanlar yetiştirmeden ruh sağlığı hizmetlerinde istediğimiz kaliteyi yakalamamız çok güç.”