Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Silopi’nin Karşıyaka Mahallesi’nde 11 yaşındaki Mehmet Mete isimli çocuk hayatını kaybetti. Evrensel gazetesi, Mete’nin evine yapılan atış sonucu kafasına isabet eden şarapnel parçası nedeniyle hayatını kaybettiğini iddia etti.
Evrensel’den Erdal İmrek’in haberine göre, HDP Milletvekili Aycan İrmez, kendisinin de bulunduğu Silopi’de mahallelerin sürekli tank atışına tutulduğunu belirterek, “11 yaşındaki Mehmet Mete, bu top atışlarının birinde kafasına isabet eden şarapnel parçası nedeniyle ağır yaralanıyor. Ambulans gidip almadığı için evinde can verdi” dedi.
“Cenazeleri alamıyoruz”
Cenazeyi evden alamadıklarını söyleyen İrmez, “Burada bir savaş hali yaşanıyor. Cenazelerimizi alamıyoruz. Yaralılarımızı hastaneye kaldıramıyoruz. Sokağa çıkma yasağının ilk gününde yapılan top atışları nedeniyle kalp krizi geçiren 70 yaşındaki bir vatandaşın cenazesi hâlâ evinde bekliyor. İki gün önce katledilen 47 yaşındaki annenin cenazesi sokak ortasında bekliyor. Bırakın toprağa vermeyi, cenazeleri oldukları yerden bile alamıyoruz” dedi.
“11 kişi öldü, çok sayıda yaralı var”
Silopi’de şu ana kadar 11 kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen İrmez, “Ölenlerden 2’si kalp krizi nedeniyle, diğerleri tank atışı ya da keskin nişancılar tarafından öldürüldü. Ondan fazla yaralı olduğunu bildiklerini ancak insanların korkudan hastaneye gidemediğini ve evlerinde tedavi olmaya çalışıyorlar” dedi. Aycan İrmez, “Hastaneye giriş yapanların telefonları kapatılıyor ya da alıkonuluyor. Hiçbir savaş döneminde hastanelerde böyle bir abluka olmadı” diye konuştu.
Cenazelerin alınması ve yaralıların hastaneye ulaştırılması için kaymakamı aradıklarını, her defasında danışmanının telefona çıktığını ve daha sonra kendilerine geri dönüş yapmadıklarını söyleyen İrmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Söylediklerimizi dikkate almıyorlar. ‘Bizlik bir durum yok’ diyorlar. Vali ilk günden beri cevap vermiyor telefona. Özel kalemi not alıyor o kadar. 155’i arıyoruz. En son içişleri bakan yardımcısıyla görüşebildim. Burada yaşanan durumu anlattım. ‘Şu an orada temizlik yapılıyor’ gibi bir söylem kullandı. Ben ‘Burada evlerde halk var. Kimi temizliyorsunuz’ dedim. Konuşmaya, diyalog yoluyla buradaki sorunları çözmeye çalışıyoruz. Ama maalesef muhatap bulamıyoruz.”