Gündem

Sivas'ta zaman aşımı 2018 yılında dolacak!

TCK göre Sivas davasında uygulanabilecek zamanaşımı süresi 30 yıldır, suçların türüne göre en az 25 yıldır.

14 Mart 2012 15:09

TAHA AKYOL

(14 Mart 2012, Hürriyet)

 

YÜRÜRLÜKTE olan Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre Sivas davasında uygulanabilecek zamanaşımı süresi 30 yıldır, suçların türüne göre en az 25 yıldır. Sivas katliamı 1 Temmuz 1993’te olduğuna göre, demek ki bu davanın firari sanıkları hakkında “dava zamanaşımı” en erken 2018 yılında dolacaktır!
 

Hatta yeni TCK’nın 77. maddesinde yer alan “insanlığa karşı suçlar” hakkında zamanaşımının işlemeyeceğini belirten açık hüküm vardır (Md. 66).

Bütün bunlara rağmen mahkeme niye 5 firari sanık hakkında zamanaşımı kararı verdi?

Bunun çok yalın ve çok önemli bir hukuki sebebi var: Yeni TCK 2004 yılında çıkmış, 1 Haziran 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Ceza hukukunun temel bir ilkesidir, sanık aleyhine olan ceza hükümleri geçmişe yürümez! Onun için, Sivas olayları hakkında, o sırada yürürlükte olan eski TCK uygulanıyor, eski TCK’da zamanaşımı süreleri kısadır! Mahkemenin zamanaşımı kararı vermesi bundandır.

Yeni kanun çıkarmak!

TV’lerde avukatları dinliyorum, bu kuraldan bahsetmiyorlar, mahkeme Sivas katliamı için “insanlığa karşı suç” derse zamanaşımının işlemeyeceğini söylüyorlar! Dahası, CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve Emine Ülker Tarhan, Meclis’e kanun teklifi bile verdiler; Sivas olaylarını kapsayacak şekilde belirli suçlarda zamanaşımını kaldıracak bir kanun çıkarılması için...

Halbuki yeni bir kanun çıkararak eskiden işlenmiş suçlar hakkında zamanaşımını kaldırmak mümkün olsaydı, 2005’te çıkarılan yeni TCK geçmişe uygulanırdı, Sivas davasındaki 5 firari sanık hakkında zamanaşımı dolmazdı...

Onun için yeni bir kanun daha çıkaralım, eski bazı suçlar için zamanaşımını kaldıralım ya da uzatalım düşüncesinin hukukla ilgisi yoktur. Sadece gelecekte işlenecek suçlar için olabilir bu.

Soykırım bile

İşte bugün yürürlükte olan yeni TCK’ya göre soykırım ve insanlığa karşı suçlar hiçbir şekilde zamanaşımına uğramaz. Ama bu hüküm de 2005 öncesi olaylara uygulanamaz. Aynı şekilde bugün idam cezasını geri getirseniz Öcalan’ı asamazsınız, çünkü getirdiğiniz kanun geriye yürümez. ‘Biz asarız’ diyen demagoji yapar.

Türkiye, Ermeni soykırım iddiasını tarihi olaylar açısından reddettiği gibi, 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi’nin geriye yürümezliği ilkesine de dayanmaktadır. Soykırım gibi en vahşi suç hakkındaki hukuki düzenleme bile geriye yürümez.

CHP’nin teklifi

Haber Türk’te Belkıs Kılıçkaya, Emine Ülker Tarhan’a sordu; belirli suçlar için zamanaşımını kaldırmak amacıyla teklif ettiğiniz kanun, nasıl geçmişe yürüyecek? Eski Yargıtay Üyesi Sayın Tarhan, “Evet bize de geçmişe yürümez diye okuttular, uygulama da böyle ama insanlığa karşı suçlarda geçmişe yürümeli” demekle yetindi, hukuken geçerli bir gerekçe göstermedi.

Hukuken geçmişe yürüyen ceza mümkün değildir; hiçbir hukuk siteminde yoktur, modern hukukta hiç düşünülemez. Sadece sanık lehine olan ceza hükümleri geçmişe yürür.

Bizim tarihimizde İstiklal Mahkemeleri ve Yassıada Mahkemesi, dünya tarihinde çeşitli ihtilal (halk) mahkemeleri geçmişe yürüyen ceza uygulamaları yaptılar. Fakat evrensel hukuk bakımından bu savunulamaz.

‘Ben yaparım olur’ derseniz, hem Anayasa Mahkemesi’nden hem AİHM’den döner üstelik. Bizim Anayasamızın 15. maddesinde, Alman Anayasası’nın 102, İtalyan Anayasası’nın 25. maddesinde bu yönde açık hüküm vardır.

Türkiye için bir utanç olan Sivas katliamını lanetleyelim, hukuken imkânsız girişimlerle duyguları kaşımaktan da sakınalım.