Gündem

Sırrı Sakık: Hakan Fidan’a helal olsun diyoruz

İmralı görüşmelerini değerlendiren Sakık, Kürt sorununun sadece istihbarat ve asayiş sorunu olmadığını ve Hükümet'in çözümün Öcalan'da olduğunu gördüğünü söyledi

04 Ocak 2013 15:44

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmelerin sürdüğünü açıklamasından sonra gündeme gelen İmralı ziyareti gerçekleşti.

DTK Eşbaşkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüştü.

İmralı görüşmesinin ardından DTK ve BDP heyeti değerlendirme toplantısı yapmak üzere Diyarbakır'da bir araya geldi.

BDP ve DTK'nın  Öcalan ile yapılan görüşmenin detaylarını grup toplantısında açıklaması beklenirken, Sevilay Yükselir'in sunduğu %100 Siyaset programına konuk olan, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, İmralı’yla yapılan müzakereleri çok önemsediklerini belirterek, "Mit Müsteşarı Hakan Fidan'a helal olsun" dedi.
 
 Sakık, Kürt sorununun sadece istihbarat ve asayiş sorunu olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Hakan Fidan’a helal olsun diyoruz. Kürt sorunu sadece istihbarat ya da asayiş sorunu değildir. Evet bunun içerisinde devletin kurumları da olabilir görüşmeleri sürdürebilirler. Geçmişten bu güne kadar bu görüşmelerden kaçan siyasi iktidarlar buradan büyük rantlar elde ederek Siyasal olarak var olabilmek için Bu görüşmelerin önünü tıkamaya çalıştılar. Bu görüşmeler zaman zaman yapıldı ama zamanın ruhuna, çözümün ruhuna uygun adımlar atılmadı. Ama ben eminim ki, oraya gidenler eğer gerçekten sorunun çözümü ile ilgili bir proje ile gidiyorlarsa bir karşılığı vardır. 


 
'Hükümet çözümün adada olduğunu gördü'

 

Açlık grevlerinde tek cümleydi: bitirin. Öcalan’ın bu sürece büyük bir katkısı olabileceğini, hükümet de gördü. Açlık grevlerinden önce de görüşmelerin olup olmadığını medyadan duyuyorduk ama net bir bilgi sahibi değildik. Açlık grevinden sonra görüşmelerin daha da hızlandığını  ve görüşmelerin devam ettiği biz medyadan öğrendik
 

Eğer Oslo’da, eğer Habur’da bu milliyetçi dalgaların karşılığı toplumda olmuş olsaydı, referandumda AKP yüzde 58 oy almazdı. Eğer Habur ve Oslo görüşmeleri toplum tarafından tepkiyle karşılaşmış olsaydı yüzde 50 oy almazdı. Toplumun bu noktada büyük bir desteği vardır,  barışa büyük bir desteği vardır. Bu süreci barışa dönüştürecek aktörler, bu ülkenin azizi olurlar.


 
'Amacımız ayrılık değil, demokratik özerklik'

 

Ben eminim ki eğer silahlar susacaksa bu ret ve inkar politikalarına son verilecektir. Kürtlerin demokratik hakları yasalar ve anayasa düzeyinde güvence adlına alınacaktır.  Bir genel af çıkacaktır. Siyaset kanalları açılacaktır ve PKK silahları bıraktıktan sonra gelip siyaset yapacaktır. Dağa gidiş nedenleri ortadan kaldırılacak ki silahlar toprağa gömülsün. Bu sorun sadece AK Parti ile BDP’nin sorunu da değil. Bu ülkede yaşayan herkesin sorunu. Kürt sorunu ile ilgili bu gök kubbe altında söylenmedik tek bir söz bile kalmadı. Tarih bizlere yeni bir fırsat sunuyor. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Amacımız ayrılık değil, demokratik özerklik istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nde halkların hep beraber yaşamasını istiyoruz.