T24 - Ergenekon davasında tutuklu bulunan Bedirhan Şinal, kendisini yönlendiren kişilerle birlikte Hrant Dink öldürüldükten sonra Agos Gazetesi ve çalışanlarına yönelik eylem hazırlığında bulunduklarını iddia etti.
Birinci ''Ergenekon'' davasıyla birleştirilen Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanığı Bedirhan Şinal, kendisini yönlendiren kişilerle birlikte Hrant Dink öldürüldükten sonra Agos Gazetesi ve çalışanlarına yönelik eylem hazırlığında bulunduklarını iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada çapraz sorgusu devam eden Bedirhan Şinal'e, üye hakim Hüsnü Çalmuk tarafından ''Sizi kullananlar para verdiler mi?'' sorusu yöneltildi. Şinal, bu soruya ''Taksim'de beni tanıştırdıkları papaz, cebime para koydu. İş adamlarının verdiği paralar var'' karşılığını verdi.
Şinal, kendisine vaat edilenin yerine getirilmediği iddialarına ilişkin Çalmuk'un ''Polislerin yerine getirmediği vaat nedir?'' sorusunu ise ''Bana '3-4 ay içinde cezaevinden çıkarsın' demişlerdi. 4 yıldır buradayım. Ben cezaevinden çıkmadım'' diye cevaplandırdı.
Çalmuk'un ''Nasıl sağlayacaklar bunu?'' sorusu üzerine de Şinal, gasp nedeniyle 10 yıl ceza aldığını, ancak kendisinin 3 ayda tahliye edildiğini belirterek, ''10 yıl ceza verdirip 3 ayda tahliye ettiren adamların istediğini yaparsam cezaevinden çıkarım diye düşündüm. Ancak 4 yıldır buradayım'' dedi. Çalmuk'un, polislerle nasıl bir anlaşma imzaladığı şeklindeki sorusu üzerine de kendisinin onlara ihanette bulunmayacağına dair bir anlaşma olduğunu belirten Şinal, ''Duruşmada onları savunacağı, diğer sanıkları suçlayacağı ve polisin kendisine verdiği her talimatı yerine getireceği'' şeklinde bir anlaşma olduğunu öne sürdü.
'Seni Cezaevinde Yaşayan Bir Ölüye Çevireceğiz'
Şinal, dün kendisine cezaevinde gazetenin arasına sıkışmış şekilde notlar gönderildiğini belirterek, ''Bu şahıslar notları göndermiştir. Mahkemeye teslim etmeyeceğim'' dedi.
Şinal, bu notlarda, ''Seni cezaevinde yaşayan bir ölüye çevireceğiz'' ifadelerinin yer aldığını ileri sürdü. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in bu notlara ilişkin soruları üzerine de Şinal, ''Koğuşumda ama size sunmayacağım. Onların istediğini yapmak istemiyorum. Bana bunları gönderenler, bunları ihbarla göndereceklerini söylediler. Herhalde savcılığa da ihbar ederler'' diye konuştu.
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da Şinal'e, beyanlarını incelediğinde daha önceki ifadeleriyle paralellik gösterdiğini belirterek, ''(Seyhun Zaim'e iftira ettim) diyorsunuz. Daha önce de bunları söylemişsiniz. Bu fay hattı daha önceden kırılmış'' dedi.
Şinal'in ''Kırılmış olsa bu dava buraya gelebilir miydi?'' sözlerine Haşıloğlu, ''Kırılmış olmasına rağmen geldi'' şeklinde cevap verdi.
Şinal'in ifadelerinde Veli Küçük, Sedat Peker, Hüseyin Görüm, Emin Gürses, Seyhun Zaim, Bora Ballı ve Boğaçhan Kağan Murathan'a iftira attığını söylediğini belirten Haşıloğlu, iftira suçunun kanundaki karşılığını bilip bilmediğini sordu.
Şinal'in bu suçun kanunda 2-3 yıl hapis cezası olduğunu belirtmesi üzerine Haşıloğlu, ''İftira attığınız kişiler senden şikayetçi olmazsa ne olur?'' dedi.
Şinal'in davanın düşeceğini söylemesi üzerine Haşıloğlu, kanunu okuyarak, ''İftira attıklarınız şikayetinden vazgeçse bile dava düşmez. Kanunda her iftira ayrı suç olarak değerlendiriliyor'' hatırlatmasında bulundu.
Şinal'in iftira attığı eski ifadelerini kabul etmediğini söylemesi üzerine Haşıloğlu, ''Azmettiren de sen de ceza alırsın bunu biliyor musun? İftira şikayete bağlı değil. Yine kamu davası açılır. Boğaçhan Kağan Murathan şikayetinden vazgeçse de yine dava açılır'' şeklinde konuştu.
Şinal de ''Bana ifadenden dön mü diyorsunuz?'' dedi.
İftira attığını Şinal'in kendisinin söylediğini belirten Haşıloğlu, daha önce yargılandığı 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, savcısı ve emniyet görevlileri hakkında da isnatları olduğunu, bunların araştırıldığını, doğru olmaması durumunda da hakkında işlem yapılacağını söyledi.
'İftira Attım Ne Yapayım?'
Avukatı olmadığını, isteyip istemediğini soran Haşıloğlu'na Şinal, kendisine avukat isteyip istemediğinin sorulmadığını kaydetti.
Haşıloğlu'nun yasal haklarını hatırlatıldığını söylemesi üzerine Şinal, ''İftira attım ne yapayım? Attırdılar. 40 yıl da yatarım ama bunu bana yaptıranlar da burada yatsın. Ben bunları yaptığımda yaşım 16'ydı. Devlet bana sahip çıksaydı. Suçlu ben miyim? Allah büyüktür. Yatamadığımız yerde de asarız kendimizi'' diye konuştu.
Haşıloğlu'nun, oyuncu Şafak Sezer'in 12. Ağır Ceza Mahkemesinde tanık olarak verdiği ifadesinde Boğaç Kağan Murathan ile arkadaş olduğundan söz ettiğini belirterek, Sezer'i tanıyıp tanımadığını sordu.
Şinal de Sezer'i sevmediğini ve izlemediğini ifade ederek, ''Onu da mı buraya getireceksiniz? Kadroda boşluk mu var?'' dedi.
Bu sözler üzerine Haşıloğlu, ''Bedirhan, sen sorulan sorulara cevap ver. 20 yaşındasın ve belli bir zeka seviyesindesin. O tür ifadelerle mahkemeyi aşağılayıcı ifadelerde bulunma. Merakını kendine sakla. Her sorduğum sorunun bir anlamı var. Biz soruları sorarken binlerce sayfalık dosyayı inceledikten sonra soruyoruz'' diyerek uyardı.
Haşıloğlu, 2006 yılından tutuklandığı tarihe kadar Derviş Özyurt adlı bir kişiyle 600'den fazla görüşmesi olduğunu belirterek, bu kişinin kim olduğunu sordu. Şinal de ''Pompalı aldığımız Derviş diye bir kişi vardı. Bilemiyorum'' dedi.
'Dink Öldürüldükten Sonra Gazeteye Saldırı Planladık'
Şinal, Hrant Dink öldürüldükten sonra Agos Gazetesi’ne yönelik eylem hazırlıklarında bulunduklarını belirterek, ''Gazeteye, çalışanlara karşı nasıl saldırı olabilir diye hazırlıklarda bulunduk. Dink öldürüldükten sonra güvenlik artmış. Sürekli devriye otolar geziyor. Çevik kuvvet otobüsü ara sokağın hizasında duruyor'' diye konuştu.
Haşıloğlu'nun ''Eylem gerçekleşti mi?'' sorusuna Şinal, ''Bilmiyorum. Gazeteye 'daha o günler var' diye tehditler yapıldı'' dedi.
Üye hakim Hüsnü Çalmuk, Şinal'e kolundaki saati işaret ederek altın olup olmadığını ve fiyatının ne kadar olduğunu sordu. Şinal, saatin 500 ile 700 lira civarında olduğunu, renginin sarı olması nedeniyle altına benzediğini, ancak altın olmadığını söyledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin ''Cumhuriyet Gazetesi’ne molotofkokteyli atmak dışında asıl hedef İlhan Selçuk'un öldürülmesi miydi?'' diye sorduğu Şinal, Selçuk'un öldürülmek istenmediğini söyledi.
Şinal'in çapraz sorgusunun tamamlandığı duruşmada, daha sonra tutuklu sanıklardan Fatih Derdiyok'un savunmasının alınmasına geçildi.