Ekonomi

Şimşek tekstilcileri kızdırdı

Hükümetten uzun bir süredir teşvik bekleyen tekstil ve hazır giyimci, bakanlarla yaptığı sürpriz zirveden hayal kırıklığıyla ayrıldı

30 Ağustos 2008 03:00

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in, düşük kurdan yakınan sektör temsilcilerine "YTL'nin bugünkü değeri çok doğrudur. Hatta belki daha da kontrol edilmesi gerekebilir. Hem şikâyet ediyorsunuz, hem ihracat sürekli artıyor. Demek ki bu iş gidiyor" sözleriyle yanıt vermesi tekstilcilerde soğuk duş etkisi yarattı.

Tekstil, hazır giyim ve deri sektörleri temsilcilerinin katıldığı sürpriz zirve Ankara'da çarşamba günü Devlet Bakanı Nazım Ekren koordinatörlüğünde bazı bakanlar ve TOBB bünyesindeki 58 sektör meclis başkan ve temsilcilerinin katıldığı 4. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası'nın ardından gerçekleşti. Nazım Ekren toplantı sonrasında bu sektörlerin temsilcilerine "toplantı sonrasında gitmeyin" notu gönderdi. 

İki bakan destek çıktı

Sürpriz davete hükümeti temsilen Devlet Bakanı Nazım Ekren, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan katıldı. Zirvede tekstilden Halit Narin, Abdülkadir Konukoğlu, Atilla Bağçuvan, İsmail Gülle, hazırgiyimden Aynur Bektaş, Hikmet Tanrıverdi, Umut Oran ve Ahmet Nakkaş, deriden Hakkı Matraş, Melih Çelet, Lemi Tolunay, Ender Yazıcıoğlu ve ev tekstilinden Erol Türkün yer aldı. Ayrıca TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TİM Başkanı Oğuz Satıcı'nın yanı sıra bazı müsteşar ve üst düzey bürokratlar da katıldı.

5 saat süren zirvede, üç sektör temsilcisi de "düşük kur"dan yakındı. Zirvenin başlangıcında Ekren, "Emek yoğun sektörlerinin sıkıntılarını biliyoruz. Devlet olarak bu sektörlere ayrıcalık yapmamız mümkün değil ama sizi de bu darboğazdan çıkarmak için kolaylıklar göstermek istiyoruz. Herkes beklentilerini söylesin" diye konuştu. Sektör temsilcileri söz alarak düşük kur, yüksek işçilik ve üretim maliyetlerinden yakındı. Konuşmalarda, tüm sektör mensuplarının ortak talebi ise kurlarda ihracatçı lehine düzeltme oldu. Sektör temsilcileri, dolar kurunun 1.30'lar seviyesine çekilmesinin kendilerine rahat nefes aldırabileceğini söyledi.

Zirvenin can alıcı tartışmaları bu noktada başladı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dünyada bu tür örnekler olduğunu söyleyerek ihracatçılara destek çıktı. Tüzmen, Brezilya, Şili, Meksika ve Portekiz gibi ülkelerin ekonomi politikasını ihracat modeli üzerine oturtarak çok önemli gelişmeler sağladığını söyledi. Türkiye'de de ekonomi modelinin ihracata dayalı bir hale dönüştürülebileceğini de ekleyen Tüzmen, kurların ihracatçı lehine dengelenmesinin uygun olabileceğini belirtti. Zafer Çağlayan da bu görüşe destek vererek, "Ben de sanayicilikten geliyorum. Kurların gevşetilmesi, sanayiciye rahat nefes aldıracaktır. Aksi ise istihdamı negatif yönde etkileyecektir" diye konuştu.

Şimşek kızdırdı

Sektör temsilcileri ve iki bakanın ardından söz alan Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in ifadeleri ise zirvede soğuk duş etkisi yarattı. Şimşek, "Arkadaşlar, hepiniz yanlış düşünüyorsunuz. Böyle olamaz. YTL'nin bugünkü değeri çok doğrudur. Hatta belki daha da kontrol etmesi gerekebilir" dedi. Bakan Şimşek ayrıca, "Hem şikayet ediyorsunuz, hem ihracat sürekli artıyor. Demek ki bu iş gidiyor" dedi. Şimşek, kurla oynandığı takdirde Merkez Bankası'nın bağımsızlığı tartışmalarının gündeme geleceğini belirterek, "Varsayalım Merkez Bankası'nı ikna ettik. O zaman da ithalat girdileri daha çok pahalı olacak, petrol ve enerji fiyatları daha da fırlayacak" dedi.

Bakan Şimşek'in bu sözleri üzerine zirvede ilk sert çıkışı Aynur Bektaş yaptı. Bektaş, "Sayın Şimşek, söylediklerinizi duymak istemiyorum, anlamak da istemiyorum. Çok yanlışsınız. Dolaylı olarak 9 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. İki bini kadrolu. 7 bin kişiye ise fason üretim yaptırıyorum. Bunlardan ortalama beş bin tanesi ise kayıt dışı.  Ne yazık ki bu durum Türkiye'nin gerçeği... Herkesin malumu. Ve müdahele şansımız yok. Türkiye'nin şartları böyle oldukça da, bu durum değişmeyecek. Böyle çalışılmaya devam edilecek" dedi.

Kur için yapacak bir şey yok

Bektaş'ın ardından İsmail Gülle "İthalat girdileri artacak diyorsunuz ama girdiler şu anda zaten çok. İç piyasadaki üretici zaten üretim yapamamaktan şikayetçi" derken Oğuz Satıcı da sert tepki göstererek "Kuru unutun diyorsanız, ihracatı da unutun. Sektör artık yangın yeri. Ya kurla ilgili çözüm ya da biz erimeye devam edeceğiz" diye devam etti.
Tartışmalar sonrası Devlet Bakanı Nazım Ekren, "Bu verileri kısa süre içinde gözden geçireceğiz.. Raporları en yakın zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda ele alacağız. Üç sektör için de elimizden geleni yapmaya çalışacağız ama kur ile ilgili yapabileceğimiz bir şey yok" dedi. Toplantının bitiminde Bakan Şimşek tüm katılımcıların elini tek tek sıkarken, yine hepsine ayrı ayrı, "Yanlış düşünüyorsunuz" dedi.

EKONOMİSTLER NE DEDİ

Fatih Özatay
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı

'En doğrusu faizin düşeceği ortam yaratmak'

"Kurun düşmesi için büyük müdaheleleri sık sık yapmak lazım. Bu durumda da piyasaya çok fazla YTL çıkacak. Bu da enflasyonu artıracak. İhracatçılar açısından önemli olan nominal kur değil, reel kur. Yani enflasyonun artmadan kurun artması lazım. Dolayısıyla bu çözüm değil. Çünkü piyasayasa YTL girişi artacak. Piyasaya bıraktığınız parayı çekmek için de faizleri yüksek tutmanız gerek

Bu da kısırdöngüye neden olacak. O yüzden ihracatçının istediği yapılabilirliği şüpheli bir şey. Ayrıca müdahale, oyunun kurallarını değiştirmek anlamına gelir. Bir yandan dalgalı kur sistemi diyoruz, diğer yandan müdahale ediyoruz. Bunun dışında dış piyasalar çok karışık. Yeni bir şok gelebilir. Böyle bir ortamda ihracatçı lehine kur uygulaması, radikal bir politika demek. Yapmak mümkün değil, yapılması ise böyle bir konjonktürde çok tehlikeli. En doğrusu, faizlerin düşeceği bir ortam yaratmaktır. Orta ve uzun vadede rekabet gücünü artıracak politikalarla ekonomik istikrarı sağlamak lazım.

Prof. Dr. Seyfettin Gürsel
Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi

'Maliyet düşürücü reform talep edilmeli'

Kura ihracatçı lehine müdahale, enflasyon ile mücadeleyi zaafa uğratır. Bu hareket, uzun vadede ihracatı da köstekler. Ayrıca aşırı değerli YTL, tekstil dışında diğer pekçok sektörü aynı ölçüde rahatsız etmiyor. Bazı sektörler, ithalatlarını daha ucuz yaptığı için kazançlı bile çıkıyor. Ama tekstil ve hazırgiyim, kendi içinde verimlilik artışı sağlayamadı ve kura bağımlı kaldı. Tekstilci elbette köşeye sıkışmış durumda ve bazı tedbirler gerekiyor. Ama kur üzerine yüklenmek yanlış. Çareler başka yerlerde aranmalı. Maliyet düşürücü reform talep edilmeli. Bunun yolu da yapısal reformlar ve bazı kamu harcamalarını kısarak sektörler lehine kullanmaktan geçiyor. Bu da siyaseten zor manevra… Bunun dışında Doğu'da birçok yerde fabrikalar kapanıyor, niçin bölgesel asgari ücret konuşulmuyor? Daha radikal bir sosyal güvenlik reformu yapılarak bölgesel asgari ücret gündeme gelebilirdi.

Referans gazetesi