-ŞİMŞEK: CARİ AÇIĞI MAKUL SEVİYEYE ÇEKECEĞİZ ANKARA (A.A) - 06.10.2010 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Cari açık Türkiye'nin makro resminde problemli tek boyut şu an itibariyle. Sağlam stratejiyle orta uzun vadede cari açığı makul düzeylere çekecek bir uygulama içindeyiz'' dedi. Şimşek, CNBC-e televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Şimşek, bütçe çalışmalarının son hızıyla devam ettiğini belirterek, ''Yetişmesi (17 Ekim) için gerekeni yaptık. Şu anda çalışmalar son hızıyla devam ediyor. Hafta sonları dahil çalıştık, bir sıkıntı yok'' diye konuştu. Cari açığın şu an itibariyle Türkiye'nin makro resminde problemli tek boyut olduğunu ifade eden Şimşek, sağlam stratejiyle orta ve uzun vadede cari açığı makul düzeylere çekecek bir uygulama içinde olduklarını kaydetti. Bu senenin, OECD ülkelerinin ortalama bütçe açığının yarısına yakın bir bütçe açığıyla bitirileceğini belirten Şimşek, ''Kriz öncesi yüzde 2 civarıydı. Onu da 2012'ye, 2013'e doğru yakalayacağımıza inancım tamdır'' dedi. -VERGİ VE PRİM ALACAKLARININ YAPILANDIRILMASI Kamunun vergi, prim gibi alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin bir çalışma bulunduğunu ve çalışmanın teknik anlamda aşağı yukarı tamamlandığını belirten Şimşek, yapılandırmanın kapsamı konusunda EKK ve Bakanlar Kurulunda son rotüşlerin yapılacağını söyledi. İlke olarak aflara karşı olduğunu daha önce söylediğini anımsatan Şimşek, şöyle devam etti: ''Burada yapılmaya çalışılan, daha çok alacağın reel değerini koruyan ama mükellefe ciddi anlamda yani taksitlendirme olsun, geçmişe ilişkin faiz yükü olsun kolaylık sağlayan bir düzenleme. Dolayısıyla onun üzerinde çalışmalar teknik anlamda belli bir noktaya geldi. Daha çok şimdi kapsamının belirlenmesine ilişkin birtakım seçenekler var. Yani geniş anlamda mı tanımlayacağız, yoksa çok dar anlamda sadece gerçekleşmiş alacakları mı kapsayacak, yoksa daha geniş anlamda bir tanımlamaya mı gideceğiz? O konuda ve benzer konularda Bakanlar Kurulu ve EKK'nın tabii ki değerlendirmesine sunacağız.'' Şimşek, borcun milli gelire oranının kriz öncesinde yaklaşık yüzde 40 civarında, ikinci çeyrek itibariyle de yüzde 43'lerde olduğunu ifade ederek, ''Böyle bir ülke yok. Dünyada gelişmiş ülkelerde borcun milli gelire oranı yüzde 80'lerden yüzde 100'e çıktı. 2014 yılına kadar yüzde 120'lere çıkması bekleniyor'' diye konuştu. Bu sene bütçe açığının milli gelire oranında OECD ülkelerinin ortalamasının yaklaşık yüzde 8.8 olacağını kaydeden Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'ye ilişkin ise bir rakam vermek istemediğini belirtti. Rakamı yakında açıklayacaklarını bildiren Şimşek, şunları kaydetti: ''Bizim öngörümüz yüzde 4,9'dur. Daha doğrusu hedefimiz yüzde 4,9. Ama bu hedefin altında kalacağız. Dolayısıyla biz yinede OECD ülkelerinin ortalama bütçe açığının yarısına yakın bir bütçe açığıyla bu seneyi bitirmiş olacağız. Bütçe açığını yüzde 2'nin altına düşürmek. Kriz öncesi yüzde 2 civarıydı. Onu da 2012'ye, 2013'e doğru yakalayacağımıza inancım tamdır. Biz orta vadeli bir perspektif ortaya koyacağız zaten. Henüz biz nihai şeklini vermeden benim burada rakamlar konusunda yorum yapmam doğru olmaz. Ama gerek bütçe açığında gerekse borcun milli gelire oranında Türkiye Avrupa'daki diğer ülkelere oranla pozitif anlamda ayrıştı. Türkiye hakikaten çok etkileyici performans ortaya koyuyor. Bunda büyümenin, güvenin katkısı çok büyük. Bütün bunlar bu sürece katkıda bulunuyor. Birçok göstergede biz kriz öncesine döndük. Batıda hala kötüleşme devam ediyor.'' -''BU SENE PERFORMANSIMIZ DAHA İYİ OLACAK''- Bütçe açığının milli gelire oranını tedrici olarak, bir plan çerçevesinde düşürmeyi daha önce taahhüt ettiklerini hatırlatan Şimşek, Türkiye'nin geçen sene Avrupa'da hatta dünyada maliye politikası anlamında çıkış stratejisini ilk açıklayan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Bu stratejiye uygun olarak performans ortaya koyduklarını belirten Şimşek, ''Bu sene de performansımız daha iyi olacak. Önümüzdeki yıllarda buna paralel şekilde bütçe açığının milli gelire oranını düşüreceğiz. Peki niye yavaş yavaş yapıyoruz? Çünkü dünyada ekonomik toparlanma hala kırılgan. Bunu tedrici yapmak Türkiye'nin menfaatinedir. Doğru politikaları o anlamda uygulandığımız kanısındayım'' şeklinde konuştu. Geçen sene ekonomik kriz nedeniyle mali destekler sunduklarını, bu çerçevede birçok sektöre vergi anlamında indirimler sağladıklarını hatırlatan Şimşek, ekonominin toparlanmasını maliye politikası kanalıyla başlattıklarını, Türkiye ekonomisinin güçlü bir şekilde toparlanmaya girdiğini görünce de o destekleri hemen geri çektiklerini söyledi. ''Niye? Biz gördük ki Türkiye ekonomisi çok hızlı büyüyecek. Nitekim yanlış da olmadı'' diyen Maliye Bakanı, şunları söyledi: ''Bir yandan bütçe açığının milli gelire oranını düşüreceksiniz, ki düşürüyoruz. Bu sene OECD ülkelerinin ortalamasının yarısı kadar bir bütçe açığı vereceğiz. Bu çok iyi bir performans. Türkiye borcun milli gelire oranını da hemen krizden sonra düşürmeye başlayan nadir ülkelerden birisi. Orta vadeli programa bakarsanız aslında borcun milli gelire oranı bu sene bile istikrara kavuşmuyordu. Biz program hedefinin çok ötesindeyiz, çok daha iyi bir performansla karşı karşıyayız. Ben o performansın devam edeceğine inanıyorum. Gelecek sene de devam edecek. Biz bütçeyi o şekilde yapıyoruz.'' -"BİR GECEDE ÇÖZÜLMEZ" Şimşek, büyümeye ilişkin nokta tahminlerden sakındığını ancak yüzde 7'ye yakın bir büyümenin son derece olası olduğuna dair genel bir kanı bulunduğunu belirterek, ''Türkiye bu sene güçlü büyüyecek. Ama bizim için önemli olan çok hızlı bir çıkış yaşayıp, sonrasını getirememe... Bu bizim açımızdan yanlış olur. Bizim için önemli olan sürdürülebilir, sağlıklı ama mümkün olduğunca güçlü büyüme. Tabi orta vadeli bir trend olarak baktığınız zaman biz ortalamada yüzde 5'lik bir büyümeyi rahat bir şekilde yakalayacağımıza inanıyoruz'' dedi. Cari açığın şu an itibariyle Türkiye'nin makro resminde problemli tek boyut olduğuna işaret eden Şimşek, bunun nedenlerine değindi ve son yıllarda çok sağlam bir stratejiyle orta uzun vadede cari açığı makul düzeylere çekecek bir uygulama içinde olduklarını söyledi. Şimşek, ''Ama böyle hani bir gecede kolaycı bir çözüm yok cari açığa'' dedi. -''CARİ AÇIĞIN FİNANSMANININ KALİTESİ DÜŞÜK''- Türkiye'nin orta ve uzun vadede iki tane önemli sıkıntısının olduğuna işaret eden Şimşek, geleneksel sektörlerin katma değer zincirinde daha üst noktalara varmasını sağlayacak bir stratejinin önemine dikkati çekti. Bakan Şimşek, söz konusu stratejinin KOBİ'lerin finansmana erişiminden, geleneksel sektörlerin değişim ve dönüşümüne kadar desteklenmesini içerdiğini ve bunun seçim sonrası en önemli çalışma alanlarından biri olacağını söyledi. Şimşek, Türkiye'de genç nüfus bulunduğuna ve tarım sektöründen geçiş olduğuna işaret ederek, Türkiye'de bir mesleksizlik probleminin olduğunu söyledi. Tüm bunlar çerçevesinde işsizliğin önemli bir sorun olduğunu ifade eden Şimşek, ''Bu konuda yine önemli bir mesafe katettik, büyük bir başarı var, daha fazlasını sağlayacağız'' dedi. Bakan Şimşek, cari açığın şu an itibariyle bu makro resimde bir sıkıntı gibi görülebileceğini kaydederek, şöyle devam etti: ''Cari açığın finansmanının kalitesi düşük. Ama şunu da kabul etmek lazım, şu andaki dünya şartları bu türden cari açıkları finansmana son derece elverişli. Türkiye cazip bir ülke, Türkiye çok hızlı büyüyor. Çok hızlı büyüyen ülkelere fon akışı oluyor. O ülkelerin finansman darlığı çekme ihtimalleri son derece zayıftır. Türkiye'nin temelleri sağlamdır, Türkiye'nin kredi notu yükseliyor. İnanıyorum ki belki önümüzdeki seçim öncesi veya hemen sonrasında Türkiye, uluslararası anlamda yatırım yapılabilir bir ülke olacak.'' Kredi notunun artışının olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, ''Olabilir. Çünkü Türkiye'nin siyasi istikrarının devam edeceğine, Türkiye'deki reform sürecinin devam edeceğine dair eğer ortada bir görüntü varsa, kamuoyu yoklamaları bunu destekleyecek nitelikte ise ben inanıyorum ki o adım seçimden önce de atılabilir. Ama şu anda o tahminlere girmek için söylemiyorum bunu. Ben şunu anlatmaya çalışıyorum, Türkiye evet yüzde 5-6 arasında önümüzdeki birkaç yıl içinde güçlü büyümeyle birlikte cari açık problemiyle karşı karşıya kalacak. Tabii ki bu açık önemli, önemsememiz lazım, kayıtsız değiliz. Ama anlattım yani uzun vadeli, orta vadeli bir strateji ile bu konuyu zaten çözmeye çalışıyoruz'' yanıtını verdi. -''KURU, ŞU ANDA ZATEN TÜRKİYE PİYASAYA BIRAKMIŞ DURUMDA''- Şimşek, değerli TL konusunda kabinede görüş birliği bulunup bulunmadığına ilişkin soruya karşılık, kurun, faizler, ücretler, enflasyon gibi çok önemi bir sinyal, etken olduğunu, bunun yadsınamayacağını belirterek, ''Ancak karmaşık bir konudur, genelde bu konularda yorum yapmak, benim açımdan en azından doğru olmaz. Orada yapılması gereken yine uzun vadeli temel değişkenler anlamında neler yapılabilir bunlara yoğunlaşmak, kuru şu anda zaten Türkiye piyasaya bırakmış durumda'' dedi. Faizler konusundaki soru üzerine de Şimşek, faizlerin önemli ölçüde indiğini, Türkiye'nin şu anda reel faizlerin negatif olduğu nadir ülkelerden biri olduğunu kaydetti. ''Türkiye'nin geçmişle karşılaştırılamayacak kadar iyi bir konumda bulunduğunu, risk algısının çok olumlu yönde değiştiği, risk priminin düşük olduğunu'' anlatan Şimşek, şöyle konuştu: ''Faizlerin daha düşmesi, tabii ki enflasyon, bütçe dinamikleriyle, Türkiye'nin orta-uzun vadeli görünümüyle ilişkili. Bizim bunlarda iyileşmenin devam edeceğine dair inancımız son derece güçlü. Ancak kısa vadede belirleyici olan faktör fon akışıdır. O da biraz, kısmen de olsa dünya ekonomik görünümüyle yakından ilişkilidir. Dünyada bir miktar yavaşlama söz konusu, bu risk iştahını kısmen sınırlıyor. Onun getirdiği etkiler var. Sonuç itibariyle Türkiye makroekonomik temelleriyle çok sağlam bir ülke, Avrupa'nın birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinden pozitif anlamda ayrışıyor, ortaya çok güçlü bir performans koyuyor. Ben son anayasa değişiklikleriyle birlikte hele önümüzdeki seçimden sonra siyasi arenada güçlü bir konum ile inanın Türkiye'nin tekrar çok yüksek büyüme, sürdürülebilir ama yüksek büyüme patikasına oturacağını, Türkiye'nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye ulaşacağını, ben yüksek bir olasılıkla öngörüyorum.'' Borçlar Kanunu gibi birtakım yasal düzenlemelerin Meclis'te bulunduğuna işaret edilerek, bu yasama yılı içinde çıkarılıp çıkarılamayacağının sorulması üzerine de Bakan Şimşek, bunun gibi reform niteliğinde birtakım yasal düzenlemelerin uzun süredir Meclis gündeminde yer aldığını, yasalaşma sürecinde muhalefetin desteğine ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Şimşek, ''Bunlar aslında siyasi boyutu olmayan çok teknik düzenlemeler, hatta ortak çalışmayla komisyonlardan geçmiş çalışmalar. Fakat maalesef geçmişte muhalefetin yapıcı yaklaşmaması nedeniyle Meclis gündeminde tıkanmış olan çok temel reform yasaları var, inşallah bu yaklaşım değişir, inşallah önümüzdeki birkaç ay içinde bütçeyle birlikte çok temel reform yasalarını geçirme imkanımız olur. Bu konuda muhalefetin desteği olmadan yapmak çok zor. Çünkü bunlar, çok kapsamlı, çok uzun, çok büyük yasalar. Sadece Türk Ticaret Kanunu Tasarısı 1538 madde'' diye konuştu.