Gündem

Şifreli kitapçıklar adaylara da dağıtılmış!

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, YGS kitapçıklarının tümünde doğru cevap seçeneğinin yerinde tututulup yanlış cevapların karıştırılmasıyla hazır

06 Nisan 2011 03:00

T24 - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ali Demir,  YGS kitapçıklarının tümünde doğru cevap seçeneğinin yerinde tututulup yanlış cevapların karıştırılmasıyla hazırlandığını itiraf etti. Demir, "Doğru seçeneğin yeri her adayda rastgele biçimde yer değiştirmiştir. Yanlış seçeneklerin yerlerinin de rastgele değiştirilmesi gerekirken, bu rastgelelikte bir eksiklik oluşmuştur” diyerek “şifre” olarak adlandırılan skandalın sadece medyaya dağıtılan kitapçıkta değil, bütün soru kitapçıklarında tekrarlandığını açıklamış oldu.

YGS'deki şifre skandalı için bu videoyu izleyin!

Öğrenciler kendilerini ÖSYM'ye zincirledi

YGS kitapçıklarındaki cevap şıklarında doğru yanıta götüren şifreleme iddialarının ardından yapılan açıklamalarda söz konusu durumun yalnızca basına dağıtılan kitapçıkta olduğunun öne sürülmesine karşın, çok sayıda uzman tüm soru kitapçıkları için benzeri şifreleme çözümlerinin olduğunu öne sürdü.

 

Kriptoloji uzmanı sorunun kaynağını anlattı

 

ODTÜ Kriptoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Melek Diker Yücel, iddialarla ilgili olarak şu  analizi yapmıştı:

 

“Maalesef ben sınavın iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Doğru şıkların dağıtımları son derece yanlış bir algoritmayla yapılmış. Konu cevap anahtarındaki doğru şıkların yeteri kadar rastgele şekilde dağıtılmış olup olmadığıdır. Böyle sınavlarda, soruların yanıtlarının rastgele bir algoritmayla dağıtılmış olması çok önemli.

 

Şıkları yerleştirirken (örneğin) zar atarsınız ve gelen rakama göre ‘doğru şıkkımız bu olsun’ şeklinde bir rastsallaştırma algortiması uygularsınız. Bu maalesef burada yapılmamış ve üzücü bir hata olmuş. Görme özürlüler için hazırlanan ve medyaya dağıtılan soru kitapçığında birtakım şifreler olması doğal, dendi... Hata yalnızca bu kitapçıkta değil, diğer kitapların tümünde karşılaşılan bir hata var.  Birden fazla şifre bulunması da çok doğal. Önümüzdeki günlerde yenileriyle karşılaşacağız. Sorulara verilen cevaplar küçükten büyüğe sıralanır ve onun üzerinde çembersel döndürme işlemi yapılırsa, cevabı bilmeden de, doğru şıkka bütün sorular için ulaşılabiliniyor. Burada önemli bir algoritma hatası var. Rastgele şık koyma algoritması düzgün hazırlanmamış.

 

Daha önceki yıllarda bu tür problemler yoktu. Sanıyorum yenilikler katılmaya çalışılmış. Her aday için ayrı ayrı kitapçık hazırlama gereksiz ve yük getiren bir durum. Ve bu tür problemlerin çıkmasına neden olmuş. Bazı soru kitapçıklarında bu durumların daha kolay fark edilmesi mümkün olabilir. Benim kanım, bazı adaylar bu garip durumları fark etmiş ve ona göre çözüme gitmiş olabilir. Bence sınavın iptalini gerektiren bir durum.”

 

ÖSYM'deki şifre skandalı için bu videoyu izleyin


ÖSYM Başkanı tek kitapla sınırlı olmadığını böyle itiraf etti

 

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bugün (6 Nisan 2011) yaptığı basın toplantısında Doç. Yücel’in analiz ve bulgularının doğruluğunu kabul etti. Demir,  medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Bir gazetecinin "Başka şifre yok diye açıklama yapıldı, ama bir şifre daha olduğu haberlerde yer aldı. Bu konuda ne diyeceksiniz" sorusu üzerine, “şifre” sözcüğünü kullanmak istemediğini belirterek şunları söyledi:

 

"Doğru seçeneğin yeri her adayda rastgele biçimde yer değiştirmiştir. Yanlış seçeneklerin yerlerinin de rastgele değiştirilmesi gerekirken, bu rastgelelikte bir eksiklik oluşmuştur. Karşımıza çıkan tablo budur, bu bir şifre değildir. Şimdi ’En büyüğün sağındaki doğrudur. O zaman en küçüğün solundaki de doğrudur’ diye bir desen bulabilirsiniz. Ararsanız 1 milyon 700 bin kitapçıkta bunları bulabilirsiniz, neticede 5 tane seçeneğimiz var, onları yer değiştirmek durumundayız.”

 

'Ben bile cep telefonuyla giremedim'


YGS'nin 27 Marta yapıldığını anımsatan Demir, bu tarihten 20 gün önce matbaada ''kapalı döneme'' girildiğini ve bu dönemde teknolojik yönden tüm güvenlik önlemlerinin alındığını söyledi. Görev geldiklerinde güvenlik yönünden alınan önlemleri tek tek anlatan Demir, soru hazırlama birimini ''kırmızı bölge'' ilan ettiklerini ve buraya kendisinin dahi cep telefonuyla giremediğini söyledi. Matbaada soruların basıldığı sırada içeriden dışarıya ve dışardan içeriye sızma olmaması için 100'e yakın sinyal karıştırıcının çalıştırıldığını ifade eden Demir, kablosuz iletişimin yok edildiğini, tüm giriş çıkışların kameralarla kayıt altına alındığını, içeriden dışarıya çöplerin bile çıkartılmadığını, içeriye yiyecek ve içeceklerin güvenlik kontrollerinden geçirildikten sonra alındığını, bu ortama girme çıkma yetkisinin sadece ÖSYM Başkanı'na ait olduğunu anlattı.



'Sorular geçen seneden zor, mutluyuz'


Demir, sınava giren adaylardan 1 milyon 400 bininin cevap kağıtlarının okunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Adayların cevap kâğıtlarını değerlendirdik. Okuduğumuz kâğıtları bu adayların sonuçlarını 2010 YGS ile mukayese ettik. Olağandışı hiçbir oluşum söz konusu değil. Matematik soruları geçen seneden daha zor. Test genelde geçen seneden daha zor. Bundan mutluyuz. Çünkü ÖSYM çok nitelikli sınavlar gerçekleştiriyor. Şunu çok rahat bir şekilde söylüyorum; olağandışı hiçbir durum söz konusu değil. Bir grubu, bir kişiyi öne çıkarıcı hiçbir sonuç görülmüyor. Sınavın iptalini gerektirecek hiçbir durum söz konusu değil. Hem soru kitapçıklarını tüm kamuoyuna açarak gösterdiğimiz hem de gösterdiğimiz tam şeffaflık dolayısıyla tüm başarı sırasını birinciden 1 milyon 700 bininciye kadar kullandıkları soru kitapçıklarının numaralarını liste halinde sonuçları açıkladıktan sonra vereceğiz. Aday, kendi soru kitapçık numarasını artık öğrendi, öğrenebilir. Bu listeye baktığında kaçıncı olduğunu kendisi öğrenebilir. Kamuoyu, herhangi bir arkadaşımın, birincinin, ikincinin, beşincinin, onuncunun kitapçığının hangisi olduğunu görebilir. Böylece o kitapta basına verilen nüshada olduğu gibi bir oluşumun olmadığı tespit edilebilir.''



'Matbaanın acemiliği'


Demir, YGS'den sonra matbaadaki kapalı dönem sona ereceği için matbaadan basına verilecek bir kopya istendiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Matbaada (METEKSAN) çalışan arkadaşlara basına verilecek bir soru kitapçığı hazırlamalarını söyledik. Bu talimat üzerine matbaada çalışan arkadaşlar basına verdiğimiz soru kitapçığını düzenlemişler. Bu soru kitapçığı master soru kitapçığı değil, adaylara verilen soru kitapçığı değil. Gereksiz bir şekilde, bir miktar acemilikle doğru cevap seçeneğini yerinde tutarak yanlışları karıştırarak masterdan türetilmiş yeni bir soru kitapçığını biz basına verdik, internet sayfamıza koyduk ve tüm kamuoyunun bunu incelemesine izin verdik. Böyle bir soru kitapçığı bizim öngöremediğimiz sonuçlar oluşturdu. Bu gerçekten bizim öngöremediğimiz bir sonuçtu. Kontrolümüzün dışında gerçekleşen bir sonuçtu. Ama şundan emindik; bu soru kitapçığı hiçbir adaya verilmemiştir o nedenle kamuoyunu tatmin etmek adına tüm soru kitapçıklarını, soru kitapçık numaralarıyla ilişkilendirilecek biçimde internet sayfamıza koyduk. Bugün itibariyle 530 bin kitapçığı bitirmiş durumdayız.''



'Sınav iptalini gerektirecek hiçbir olgu yok'



Bir gazetecinin ''sınavın iptal edilip edilmeyeceği'' yönündeki sorusu üzerine Demir, ''Sınavın iptalini gerektirecek hiçbir olgu söz konusu değildir'' yanıtını verdi.
''Yaşanan olaylardan ötürü öğrencilerin psikolojilerini nasıl düzelteceksiniz'' sorusuna Demir, bu toplantıdan sonra tüm adaylara bu süreci özetleyen çok net bir mektup yazacağını söyledi. Demir, ''Bu süreci anlatan ve onlardan 18 Haziran'a odaklanmalarını isteyen bir mektup yazacağım. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim, tam yapan adayların kitapçıklarına baktığımızda da herhangi bir şüpheye mahal verecek hiçbir şey yok. Dolayısıyla adayların 18 Haziran'a odaklanması gerekir'' diye konuştu.



'Toplu kopya raporları var'


Demir, bir soru üzerine, ''Biz de 20 yıllık alışkanlığı devam ettirip 4 soru kitapçığı ya da 10 soru kitapçığı yapabilirdik, çok kolaydı. Ama çağın bir imkânı var, bir gerekliliği var ve beni derinden rahatsız eden toplu kopya raporları var. Buna nasıl müsaade ederdim. Siz de okudunuz mahkeme iddianamelerini, çocuk tuvalete gidiyor, hangi soru kitapçığını aldığını söylüyor. Yarım saat sonra bir daha gidiyor tuvalete, cevap anahtarı geliyor. Buna nasıl vicdanınız müsaade eder. Bunu engellemenin tek yolu dijital baskıdır, adaya özgü soru kitapçığıdır. Bunu yapmak zorundaydık, yaptık'' dedi.



'Yeni model arabalarda da bir miktar arıza oluyor'



Demir, 22 Eylül'den bugüne kadar başkan ve yürütme kurulu üyelerinin dışında kadroda değişimin olmadığını, tüm ÖSYM kadrosuyla birlikte çalıştığını söyledi. Konuşmasında kullandığı ''acemi' ifadesine de açıklık getirmek isteyen Demir, şunları söyledi:

''Çalışmak zorundayım. Çünkü bu arkadaşların deneyimleri, bilgileri var. Dolayısıyla acemi kadro tanımlamasını doğru bulmuyorum. Şu konuda acemilik diyorum, dijital baskı programı ilk defa yaptığımız bir iş. Hepimiz biliyoruz, yeni bir model araba üretildiğinde bir miktar arızaya rastlayabiliyoruz. Bu onun gibi bir şey. Acemilik demek gerekiyorsa, acemilik” diye konuştu.



'İkinci sınavda da aynı yöntemi uygulayacağız'



Basına verilen kitapçığın hiçbir adaya verilmediğini anlatan Demir, öğrencilerin sonuçlarına baktığında geçen seneye göre daha başarısız olduklarını söyledi.
''Aynı yöntemi ikinci aşama sınavında da uygulayacak mısınız'' sorusuna Demir, ''Gelişmiş bir şekildi, evet'' karşılığını verdi. Demir, programı her gün iyileştirdiklerini, her gün gelişme kaydetmek zorunda olduklarını vurguladı.



'Sınavlarda inanılmaz oyunları bozduk'



''Bu iddiaların siyasi hedefleri olabilir mi? Eski ÖSYM Başkanı'nın açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Demir, şunları kaydetti:
''Şunu net bir biçimde söyleyebilirim. 5 Ekim'den itibaren uyguladığımız sınavların her birinde oyunları bozduk. TUS'da ciddi oyunlar bozduk. Tuvalete gitme yasağı getirdik, soru kitapçıklarını paketledik ve inanılmaz oyunlar bozduk. İnanılmaz saldırı oldu bize. Diğer sınavlarda planları bozuyoruz. YGS'den bir ay önce ülkenin istihbaratı var, ülkenin güvenlik kuvvetleri var, bunlara başvurduk. 'YGS konusunda bir gelişme var mı' dedik, bana herhangi bir olumsuz rapor gelmedi. Neden? Çünkü aldığımız tedbirler yeterli ve caydırıcı oldu. Bu nedenle oluşan bu tabloyla karşı karşıyayız.''



'Biz kıyafet üzerine sınırlama getirmek istemiyoruz'



Bir gazetecinin ''Sınava türbanıyla giren öğrencilerin güvenlik açısından aramaları yeterli miydi'' sorusuna Demir, ''ÖSYM sınav yapan bir kurumdur. Sınav da sadece bilgiyi ölçen bir olgu. O yüzden biz adayın kıyafeti üzerinde bir kısıtlama, sınırlama, yönlendirme yapmak istemiyoruz. Güvenlik açısından, hepimiz biliyoruz ki güvenlik kuvvetlerimiz titiz bir şekilde aramalarını yapmaktalar'' dedi.



Bulamadılar, bulamazlar da



Demir'in konuşmasında öne çıkan diğer ifadeleri şunlar:
• Hedefimiz matbaa kurmak yerine, sınavları elektronik ortama dönüştürmek. Bu konuda ciddi anlamda çalışıyoruz. Çok büyük projeler üzerinde düşünüyoruz. Kısmen başladık.
• Sınav sonuçlarını en kısa sürede açıklayacağız, beklenenden daha kısa sürede.
• Şifre iddialarını savcılık inceliyor, bütün verileri verdik. Başka ne isterlerse de veririz.
• Biz de araştırmalar yapıyoruz. Arkadaşlarıma talimat verdim, 'hangi kitapçıkta buna benzer oluşum var, bulun' dedim. Bulamadılar henüz, bulamazlar da.
• Ünal (Yarımağan) hoca kuruma kızgın, kırgın.
• Kamuoyunun tatmin olup olmaması konusunu biraz da konjonktüre bağlıyorum. Biraz da ciddi anlamda birtakım oyunları bozduğumuzu düşünüyorum.




MEB Çubukçu: İptal gerekmiyor



Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Türk Patent Enstitüsü sergi alanında yapılacak Proje Tabanlı Beceri Yarışması Türkiye Finali açılış törenine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çubukçu, ''şifre'' iddiaları nedeniyle YGS'nin iptal edilip edilmeyeceği yönündeki bir soru üzerine, şöyle konuştu:

''ÖSYM Başkanlığı bağımsız, tarafsız bir kurum. Ve bu iddiaları araştıracak, soruşturacak yeterliliğe de sahip. Biz gençlerimizin hayalleri, idealleri üzerinden siyaset yapmıyoruz. Bu iddiaların en kısa sürede gerçek olmadığının da ortaya çıkacağına yürekten inanıyorum. Ben olmadığını biliyorum, ama en azından somut olarak herkesin tatmin olacağı bir sonucun Cumhuriyet Savcılığı tarafından ivedilikle sonuçlandırılıp kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyorum.''

Çubukçu ''Bu sonuca göre mi iptal edilip edilmemesi gündeme gelecek'' sorusunu yanıtlarken "Böyle bir sınavın iptal edilip edilmeyeceği kararını ben vermeyeceğim. Ama sınavın iptal edilmesini gerektirecek bir durumun olmadığını net olarak biliyorum" diye konuştu.



'Cevap anahtarı şifrelenmez'



TBMM Genel Kurulunda, DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi'nin gündem dışı konuşmasına yanıt veren Çubukçu, ÖSYM Başkanı Ali Demir'in açıklamalarını tatmin edici bulduğunu belirtti. Gençlerin ve ailelerin güvenini sarsmaya hiç kimsenin hakkının olmadığını kaydeden Çubukçu, mevcut sistemde cevap anahtarının şifrelenmesinin söz konusu olamayacağını öne sürdü. Konunun, işin uzmanları ve yargıya bırakılması gerektiğini kaydeden Çubukçu, ''Gençlerimiz bize güvensinler, aileleri bize güvensinler. Huzur içinde Haziran'da yapılacak sınava hazırlansınlar'' dedi.