T24 - Eski PKK’lı Seydi Fırat’ın organizasyonuyla Kuzey Irak’tan gelen PKK’lıların şovunun tepki toplaması üzerine devreye BM girdi. Bundan sonra Mahmur’dan dönüşlere kendilerinin eskortluk edeceğini açıklayan BM Sorumlusu Çorabatır, Türkiye, Irak ve UNHCR arasında anlaşma metninin hazırlıklarının sürdüğünü söyledi
Demokratik açılım sürecinde dönüşlerin gündemde olduğu Mahmur Kampı’yla ilgili Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Ankara Ofisi Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır, “Hükümet, açılım politikası dahilinde bu kamptan mültecilerin gelmesini istiyor. Türk hükümeti bu isteğini BM’ye defalarca bildirdi. İletişim kopukluğumuz yok. Ama daha bir anlaşma imzalanmadı. Mahmur Kampı’nı da içine alan, Kuzey Irak’ta yaklaşık 14 bin mülteci durumunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşıyor. Geriye dönüşe ilişkin Türkiye, UNHCR ve Irak yönetimi arasındaki görüşmeler sürüyor. Geri dönüşler için süreç imzalar atıldıktan sonra başlar” dedi.
Döneceklerle gizli görüşme yapılacak
UNHCR’ın “3’lü anlaşma” diye tanımladığı süreci başlatacak anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için 3 tarafın da imzası gerektiğini söyleyen Çorabatır, “İmzalar atıldıktan bir ay sonra ilk gruplar Türkiye’ye döner. Bu süreçte biz UNHCR olarak mültecilerin dönüşünü en sağlıklı ve güvenli bir şekilde organize etmekle yükümlüyüz. Süreç başlayınca önce Mahmur’da yaşayanlara ’Türkiye’ye dönmek istiyor musunuz?’sorusu sorulacak. Olumlu yanıt verenlerin işlemleri BM tarafından başlatılacak. Dönmek isteyenlerin PKK tarafından baskıya uğramaması için BM yetkilileriyle görüşmeleri gizlilik esasına göre yapılacak. Dönecek kişilerin ’Hangi hukuki durumla karşılaşacağım?’, ’Ekonomik ve sosyal olarak nasıl bir destek alacağım?’, ’Çocuğumun okul durumu ne olacak?’, ’Terkettiğim evime mi yerleşeceğim?’, ’Tarlam başkaları tarafından işleniyor mu?’gibi bir çok özel ve genel sorusuna da cevap bulunacak” diyor.
“İsimler belirlenip, listeler hazırlanacak”
Mahmur’dan dönenlere daha önce kendisi de 1999’da Türkiye’ye gelip teslim olan eski PKK’lı Seydi Fırat öncülük etmişti. Ancak önümüzdeki süreçte dönmeye karar veren Mahmur’daki mültecilere BM eskortluk edecek. Metin Çorabatır Türkiye’ye dönecek isimlerin tespiti ve dönüş sürecini şöyle anlattı: “Önce dönecek kişilerin isimleri belirlenip listeler hazırlanacak. Bundan sonra dönüş hazırlıklarına başlanacak ve konvoyların gideceği yol rotaları çıkartılacak. Bu kişilerin hangi sınır kapısından Türkiye’ye gireceği belirlenecek. Dönenlerin Türkiye’de gidecekleri adresler tespit edilecek. Gidecek yeri olmayanlar için geçici kabul merkezleri kurulacak. En önemlisi bu kişiler mülteci statüsünde olduğu için dönüş yolculuğu UNHCR eskortluğunda yapılacak.”
“Döneceklerin hukuki durumlarına öğrenilecek”
Geriye geleceklerin cezai bir kovuşturmaya uğrayıp uğramayacakları konusunda anlaşmada bazı mekanizmalar olacağını belirten Çorabatır, bu konuda şu bilgileri verdi: “Anlaşmadan yararlanacak insanlar arasında herhangi bir şekilde Türkiye’deki adalet sistemi içine girebilecek insanlar olabilir. Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra geri dönme kararı alacak olan insanlar bu kararlarını önce bize bildirecekler. Biz o listeyi Türk makamları ile paylaşacağız. Türk makamları, adli ve güvenlik birimleri o kişi hakkında bize bilgi verecek; örneğin hakkında gıyabi tutuklama kararı veya açılmış dava, adli soruşturma var mı bildirecek. Varsa biz de bu bilgiyi mültecilere ileteceğiz. Mahmur’daki mülteci bu duruma bakıp dönüş kararını verebilecek. Ancak bu insanlar peşinen ülkeyi terk ettikleri için suçlu gibi görünmeyecekler.”
“Türkiye uluslararası kuralları çiğnemez”
Metin Çorabatır basında çıkan “Kurban bayramı sonrası Mahmur Kampı’na gidecek 6 kişilik özel ekip Mahmur’un başaltılması için çalışmalar başlayacak, kampta sayım yapılacak, eve dönecek kişiler tek tek belirlenecek, kimliksiz mülteciler tek tek kayıtlara geçecek” yönündeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. Çorabatır, “Türkiye özel ekip gönderiyor diye bir şey olamaz. Ama tabii ki BM aşılarak böyle bir faaliyet başlayabilir. Ancak bu durumda tüm uluslararası kurallar çiğnenmiş olur. Türkiye BM’ye üye saygın bir ülke. Türk hükümeti böylesine hassas bir konuda uluslararası kuralları çiğnemeyi tercih etmez. Türkiye bu süreci UNHCR ile birlikte yürütüyor” dedi.