Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki anayasa değişikliği oylamasına ilişkin olarak "Kriz yaşandı ve atlatıldı ama söyleyeyim bu kritik süreçte bu tür boş, gereksiz konuş- malar yola taş döşetir. O yüzden tekrar etmek zorundayım ki, artık her 'Ben de vekilim' diyeni konuşturmaktan vazgeçin! Çünkü hakikaten bazıları hâlâ meseleyi tam idrak edememiş!" dedi.
Yükselir'in Habertürk'te yayımlanan yazısı şöyle:
Duydunuz mu bilmiyorum ama günlerdir önemle altını çizdiğim husus dolayısıyla büyük bir kriz atlattı AK Parti. Hani diyorum ya hep, “Bu Anayasa değişikliği hakkında konuşacak kişiler asla rastgele insanlar olmamalı. Kesinlikle bu değişikliği harfi harfine içselleştirmiş, hatmetmiş ve inanmış isimler anlatmalı. Aksi halde duvara toslamak da mümkün!” Önceki gün aynen dediğim oldu değerli okurlarım. Duvara toslanmadı ama neredeyse toslanacaktı! Başbakan Binali Yıldırım’ın hızlı refleksi sayesinde olay ucuz atlatıldı.
Nedir peki böylesi büyük bir kriz yaşanmasına sebep olan olay? Meseleyi çok ama çok doğru kavrayabilmeniz için en başından anlatayım efendim..
Bildiğiniz gibi halihazırda görüşülmekte olan Anayasa değişikliği teklifinin altında imzası olan iki parti var. Biri AK Parti, diğeri MHP. Ve yine biliyorsunuz ki bu iki partinin ittifakı ile Meclis’e getirilen teklif değişikliği için iki parti liderleri çok uzun zaman harcadılar müzakerelere. Toplam kaç kez görüştü Başbakan Yıldırım ve MHP Lideri Devlet Bahçeli emin değilim ama bu ittifak kolay olmadı. Deyim yerindeyse kılı kırk yardılar ortak noktada buluşmak için. Her iki partinin hukukçu kurmayları günlerce fikir alışverişi yaptılar bu değişiklikte orta yolu bulmak için. Sonunda bulundu. MHP tarafının “Biz buna başkanlık sistemi denilmesini istemiyoruz. Cumhurbaşkanı ibaresinin çıkarılması halinde biz bu ittifakta olmayız!” deyince bu konudaki hassasiyet göz önüne alındı ve değişiklik kamuoyuna “Cumhurbaşkanlığı sistemi” olarak sunuldu. Başka maddelerde de ortak nokta arayışı oldu ama şundan herkes emin olmalı ki o görüşmelerin hiçbirinde Anayasa’nın ilk dört maddesi ile ilgili en ufacık bir tartışma dahi yaşanmadı. Yani en az MHP tarafı kadar AK Parti tarafı da ilk dört maddenin; “Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” noktasında özenli ve kararlıydı.
Hal böyleyken ama bu hali bilmediğinden mi yoksa bilse dahi işine gelmediğinden midir nedir, önceki gün Anayasa değişikliği teklifinin görüşmeleri sırasında 12. madde ile ilgili kürsüde söz alan AK Parti Bursa Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi İsmail Aydın dedi ki: “Ben de 1980 Anayasası’nın ilk 4 maddesinin mutlaka Anayasa’mızda olmasının taraftarıyım. Ancak bir hukukçu olarak Anayasa’nın değiştirilemez maddesini kabul etmek mümkün değildir. Gerekli nisabı, nisapla Anayasa’nın tüm maddeleri değiştirilebilir, hatta Meclis yeni bir Anayasa yapabilir.”
Tabii Aydın’ın bu ifadeleri üzerine kıyamet koptu Meclis’te. CHP’li vekiller haklı olarak mal bulmuş Mağribi misali zıpladılar havalara ama sadece zıplayanlar onlar değildi. Aynı şekilde MHP tarafında da Aydın’ın ifadelerine tepki sert oldu. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta’nın, partisi adına söz alıp Aydın’ın ifadelerinin çok tehlikeli ve yanlış olduğunu vurgulaması ve “Eğer bu ifadeler partinizin görüşüyse bunu bilmek istiyoruz! Derhal partiniz adına bir açıklama bekliyoruz” şeklinde çıkışı ortalığı daha da alevlendirdi tabii. Bütün bunlar olup biterken Başbakan Yıldırım Meclis dışındaymış. İstanbul’dan dönüşteymiş, uçakta. Duyduğuma göre meseleyi uçaktan iner inmez kurmaylarından öğrenince çok sinirlenmiş. Hem de bayağı. O saatlerde başka bir randevusu varken her şeyi iptal edip Meclis’e geçerek konuyla ilgili, “Biz teklif falan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir!” açıklamasını yapmış. Bazıları Başbakan’ın bu tavrını MHP ve tabanını rahatlatmak adına yaptığına yordu. Kaynaklarım diyor ki, “Başbakan’ın da, Cumhurbaşkanı’nın da ilk dört madde hakkında hassasiyeti ve görüşü çok net biliniyorken yapılan açıklama çok yersizdi. Elbette ki Başbakan partinin bu konudaki görüşünü açıklarken MHP ve tabanına da mesaj verdi ama asıl hedef AK Parti’nin kendi tabanıydı. Çünkü kimse farkına varamadı ama Bursa vekilinin açıklamaları AK Partili vekiller arasında da tabanında da ciddi rahatsızlığa neden oldu!”
Sözün özü... Kriz yaşandı ve atlatıldı ama söyleyeyim bu kritik süreçte bu tür boş, gereksiz konuş- malar yola taş döşetir. O yüzden tekrar etmek zorundayım ki, artık her “Ben de vekilim” diyeni konuşturmaktan vazgeçin! Çünkü hakikaten bazıları hâlâ meseleyi tam idrak edememiş!