Dünya

Şerife' Mısır'a gömülemiyor

'Şerife'nin anne ve babasının yanına Mısır'a gömülme vasiyeti diplomatik engele takıldı.

07 Eylül 2009 03:00



Hz. Muhammed’in 39. göbekten torunu olduğunu söyleyen ve iki yıl önce İstanbul’da vefat eden “Şerife” Zatüşan Asal’ın Mısır’ın başkenti Kahire’ye gömülme vasiyetini, yeğeni Savrun Barı yerine getirmek için çabalıyor. Asal’ın, mezarları Kahire’de bulunan anne ve babasının yanına gömülme vasiyetini, Mısır’ın Türk vatandaşı olduğu gerekçesiyle kabul etmemesine karşın yılmayan Savrun Barı, iki yıldır mezar taşına ismini dahi yazmadığı halasının son vasiyetini yerine getirmek için devlet büyüklerinden yardım bekliyor. Şerif Şeref Adnan’ın kızı olan Zatüşan Asal, 1910 yılında İstanbul’da doğdu. Cumhuriyetin ilanından sonra saraydan aldıkları maaş kesilince aile Suudi Arabistan’a, oradan da Mısır’a göç etti. Annesi ve babası Mısır’da vefat eden Zatüşan Asal, 1950’de yeniden İstanbul’a döndü ve Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan Fazıl Asal’la evlendi. Eşi 1975 yılında vefat eden Zatüşan Asal da 97 yaşında öldü.

Mısır, vasiyeti kabul etmedi

“Şerife” unvanına sahip olan (Peygamber’in soyundan gelen erkeklere ‘Şerif’, kadınlara ise ‘Şerife’ deniliyor) Zatüşan Asal’ın tek vasiyeti ise Kahire’deki anne ve babasının yanına gömülmekti. Ancak bu vasiyet Türk vatandaşı olduğu gerekçesiyle Mısır tarafından kabul edilmedi.
Mısır’ın ret kararına karşın, merhum sanatçı Cem Karaca’nın eski eşi Savrun Barı, iki yıldır halasının vasiyetini yerine getirmek için uğraşıyor. Eski Başbakan Adnan Menderes’in doktoru Sedat Barı’nın kızı olan Savrun Barı, önceki gün halasının Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret ederken yaşadıklarını anlattı.

İkinci ölüm yıldönümü nedeniyle halasının mezarına gül bırakıp dua eden Barı, mezarın Kahire’ye nakli için umudunu hâlâ yitirmediğini belirterek, “Bir gün mezarı taşıyacağıma olan inancım nedeniyle halamın mezar taşına ismini dahi yazdırmadık” dedi.

Barı, kendisine yardım etmeleri için, aralarında Cumhurbaşkanı’nın da olduğu, devletin çeşitli makamlarına mektuplar yazdığını söyledi. Bu arada halasının çeşitli davetlerde çekilmiş eski fotoğraflarını gösteren Barı, halasının 1950’li yıllarda dahi çok modern bir kadın olduğunu anlattı.