Gündem

SERDAR ÖZTÜRK'TEN HAKİME SİNİRLİ YANIT İSTANBUL (A.A)

07 Eylül 2010 19:07

-SERDAR ÖZTÜRK'TEN HAKİME SİNİRLİ YANIT İSTANBUL (A.A) - 09.07.2010 - ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı avukat Serdar Öztürk, çapraz sorgusunda üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun bazı sorularına sinirlenerek, ''Size ne, sizden izin mi alacağım?'' şeklinde yanıt verince, Haşıloğlu, ''Sürekli erkeklikten bahsediyorsunuz. Ben sizi kibar bir insan olarak tanıyorum. Bu şekilde davranırsanız daha güzel olur'' diye uyarıda bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Serdar Öztürk'ün çapraz sorgusu yapıldı. Savcıların sorularını yanıtlamayacağını belirtmesi üzerine savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Öztürk'e soru yöneltmedi. Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da soru yönelteceğini, buna cevap vermemesinin yasalardaki karşılığının ''susma hakkı'' olduğunu söyledi. Ardından Haşıloğlu, Öztürk'e sorularını sordu. İlk soru üzerine Öztürk, ''(Susma hakkını kullandı) diye yazabilirsiniz'' derken, kullandığı telefonlara ilişkin sorulara ise yanıt verdi. Haşıloğlu'nun ''Ordudan ayrıldıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde göreviniz oldu mu?'' sorusuna ''Öyle bir şey olmaz'' diye yanıt veren Öztürk, sivil memur olarak da çalışmadığını anlattı. Haşıloğlu, 2007 ağustos aynıdan itibaren Dilek Bozkaya ile 2 bin 400 tane telefon görüşmesi olduğunu belirterek, Öztürk'e bununla ilgili sorular yöneltti. Öztürk de Bozkaya'nın müvekkili olduğunu ve 2008 ağustos ya da eylül ayında tanıdığını belirterek, bu telefon görüşme sayısının doğru olmadığını kaydetti. Haşıloğlu'nun, telefon görüşme sayılarına göre 1 yıl içinde iki insanın ne kadar samimi olabileceği şeklindeki ifadesine sinirli bir şekilde cevap veren Öztürk, ''Size ne?'' dedi. Bunun üzerine Haşıloğlu, Öztürk'ü ''Sorularıma karşı susabilir ama bu tarz konuşamazsınız. Konuşmanızı ölçülü kullanın'' şekilde uyardı. Öztürk de insanın bir günlük tanıştığı kişi ile de samimi olabileceğini belirterek, ''Böyle sorulara karşı böyle konuşurum'' dedi. Haşıloğlu da bu sorunun Öztürk'ün anladığı manada sorulmadığını, telefon görüşme sayısı nedeniyle yöneltildiğini kaydetti. Öztürk de ''Dosyayı bildiğim için iyi niyet aramıyorum. Sizde de iyi niyet aramıyorum. 'Susma hakkını kullandı' diye yazdırın. Cevap vermeyeceğim'' dedi. -''HUKUK ÇERÇEVESİNDE HER ŞEYİ SORARIM''- Haşıloğlu, ''Savunmanızda bazı iddialarda bulundunuz. Bir savcının CIA ajanlarıyla görüştüğünü, bir emekli korgeneral, binbaşı ve bir MİT mensubunun size göre tertip planladığını söylediniz. Islak imza makinesinin nerede olduğunu bildiğinizi söylediniz. Nereden biliyorsunuz?'' diye soru yöneltti. Mesleki faaliyetleri sonucunda elde ettiği bilgiler olduğunu belirten Öztürk, ''Levent Göktaş'ın müdafi olarak elde ettiğim bilgiler. Savcı Zekeriya Öz, söylediğimde gitseydi Emniyette ıslak imza makinesini bulacaktı. Gitmedi, ben mi suçluyum?'' diye konuştu. Haşıloğlu'nun ''Ahmet Selçuk Çamlıdere kimdir?'' sorusuna da sinirlenen Öztürk, ''Mesleki faaliyetlerimi yargılıyorsunuz. Benim kimin davasına bakacağıma siz mi karar vereceksiniz? Sizden izin mi alacağım?'' diye tepki gösterdi. Haşıloğlu da sinirlenerek, ''Beyefendi hukuk çerçevesinde her şeyi sorarım. Susma hakkınız var'' dedi. Öztürk ise ''Böyle soruya böyle cevap alırsın'' diye konuşunca Haşıloğlu, ''Sürekli erkeklikten bahsediyorsunuz. Ben sizi kibar bir insan olarak tanıyorum. Bu şekilde davranırsanız daha güzel olur. Bana 'sen' diye hitap etmeye başladınız'' dedi. Öztürk de ''Sorduğun gibi cevap alırsın'' diye konuştu.