Gündem

Şener: Elbetteki dinleniyorumdur

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, gündeme ilişkin konuşarak "Yargıya niye güveneyim?" dedi.

14 Kasım 2009 02:00

T24 - AKurucusu ve bakanı olduğu AKP'den ayrıldıktan sonra Türkiye Partisi'ni kuran Abdüllatif Şener, "Türkiye'de hiç kimsenin dinlenilmediğinden emin olamayacağını" savunarak, "Siz dinleniliyor musunuz, derseniz, ne söyleyeyim bilmiyorum. Ama vaktiyle benim de dinlenildiğim söylenmişti ve elbette ki dinleniliyorumdur" dedi. Şener "Bu ülkede herkes 'yargıya güvenmek lazım' diyor. Ama Türkiye'de bir tek ben farklı şey söylüyorum. Niye güveneceğim" diye sordu.

Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener, partisinin Mersin il teşkilat binasının açılışı öncesinde, seçim minibüsünde yaptığı konuşmada, partilerinin kuruluşu döneminde bir dizi sıkıntı yaşadıklarını, göreve geldiklerinde ilk olarak Siyasi Partiler Yasasını değiştirip, ardından milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıracaklarını söyledi.


'Benim de dinlendiğim söylenmişti'


Şener, açılışın ardından düzenlediği basın toplantısında ise telefon dinleme iddialarına değinerek, ülke genelinde herkesin dinlenilip- dinlenilmediği yönünde şüphelerinin bulunduğunu dile getiren Şener, "siz de dinlenildiğinizi düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Türkiye'de hiç kimse dinlenmediğinden emin olamaz. Peki 'siz dinleniliyor musunuz' derseniz, ne söyleyeyim bilmiyorum ama vaktiyle dinlenildiğim söylenmişti. Elbette ki dinleniliyorumdur. Benim bir telefonum var, bakanlık dönemimden kalma. Bu telefonun numarasını hiç değiştirmedim.

Bakanlığın cihazını teslim ettim. Ama numarasını alarak sivil hayata döndüm. Aynı numarayı kullanıyorum. Köylere kasabalara varıncaya kadar herkeste numaram vardır. Özellikle benim numaram dinleyenlerde zaten vardır. Dinliyorlardır."

Bu açıklamasının ardından bazı partililerin "Bizde yok" demesi üzerine Şener, mikrofondan cep telefonu numarası açıkladı.


'Bu ülkenin en güvenilir kurumu yargı mı?'


Şener, "ıslak imzalı" olduğu belirtilen "İrtica Eylem Planı" iddialarına da değinerek, şöyle konuştu:


"Türkiye'de çok sayıda dava sürüyor. Bunların herhangi biriyle ilgili ne zaman televizyona siyasetçi, yargı mensubu veya aydın çıksa aynı şeyleri söylüyor ve 'yargıya güvenmek lazım' diyor. Ama Türkiye'de bir tek ben farklı şey söylüyorum. Niye güveneceğim? Bu ülkede siyasetçiye, askere, güvenlik birimlerine, üniversitelere, aydınlara, gazetecilere ve halka güvenmeyeceksin. Peki yargıya niye güveneceksin? Bu ülkenin en güvenilir kurumu yargı mı? Yargıya işi düşmüşler arasında bir anket yapsanız, acaba güven sonucu çıkacak mı?

Yargıda da işler yanlış gidebilir, yanlışlar oluşabilir. Hele de iktidarın bir taraftan yargıyı etkilemeye çalıştığı bir dönemde. Ama öteden beri yargı mensuplarının kendilerini dokunulmaz ve sorunsuz hissetmelerinin yargı standardını artırdığını söyleyebilmemiz mümkün değil."