Gündem

'Selam ve Tevhid'in eski savcısı: Dinlemeleri MİT raporuna göre yaptık

Savcı Adem Özcan: Örgütün lideri konumunda 10-11 kişi vardı. İranlılar yurt dışına kaçtı

25 Temmuz 2014 16:58

Emniyette “paralel yapı” operasyonuna dayanak olan Selam Tevhid soruşturmasının eski savcıları Adem Özcan ile Adnan Çimen, Başbakan, bakanlar ve MİT müsteşarının dinlendiği iddialarını reddeti. “İspat etsinler bu işi bırakırım” diyen Savcı Özcan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mahmud Abbas ile görüşmesinin kaydedilmesi, bunun İsrail’e servis edilmesinin de kesinlikle yalan olduğunu vurguladı.

Zaman gazetesinden Yakup Çetin’in haberine göre, Adem Özcan soruşturmanın örgütün faaliyetlerine yönelik MİT raporları doğrultusunda şekillendiğini belirtti. Özcan, örgüt lideri konumunda 10-11 kilit isim ve aktif 50’ye yakın kişi olduğunu, İran uyrukluların yurtdışına kaçtığını söyledi.

İstanbul’da gözaltına alınan emniyet mensupları arasında ‘Selam Tevhid’ soruşturmasında görev alan polisler de bulunuyor.

Soruşturmanın eski savcılarından Adnan Çimen, Başbakan’ı ve bakanları dinlediğinin ispat edilmesine ilişkin çağrısının Salihoğlu tarafından “Polemiğe girmeyeceğim çocuk oyuncağı değil bunlar” sözleriyle geçiştirildiğini söyleyerek, “Görüldüğü üzere Sn. Başsavcı ‘Evet dinlenmiştir, belgeleri dosyadadır’ demek yerine soruyu geçiştirmiştir” dedi. Başsavcının bu kadar önemli bir hususta ‘evet dinlenmiştir, ya da ‘hayır dinlenmemiştir’ demesinin yeterli olacağını söyleyen Çimen, Salihoğlu’nun basın bildirisindeki iddiasının arkasında duramadığını ve bildirinin yüzde 90’ı itibarıyla gerçekleri yansıtmadığını dile getirdi. Çimen’in açıklamasının devamı şöyle:

 

Beni HSYK’ya niye şikayet etmiyorsunuz?

 

Bu basın bildirisinin gerçeğe aykırı olduğunun en önemli delillerinden biri şudur ki, soruşturmalarda usulsüz işlemlere rastlanması halinde suçun faili hakim ya da savcı ise soruşturmanın bitmesini müteakip ilgili belgelerin üst yazıya bağlanarak suç duyurusu şeklinde HSYK’ya gönderilmesi gerekir. Başbakan’ı, bakanları ve MİT Müsteşarı’nı dinlemek anayasal ve yasal suç olduğuna göre soruşturma savcıları olarak hakkımda  HSYK’ya suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bu suç duyurusu soruşturma savcısı, ilgili başsavcı vekili ve başsavcının görevleri arasındadır. Bu ihbarı iletmemek suçtur. 24 Şubat’tan beri 5 ay geçmesine rağmen HSYK’ya bir suç ihbarı iletildiğine dair bir beyan varit olmamıştır.

 

Bu meşhur dinleme kayıtları nerede?

 

Başbakan, bakanlar ve MİT Müsteşarı’nın iddia edilen dinleme tapeleri varsa neden ilgili makamlara iletilmemektedir?. Şayet yoksa ki olmadığına eminiz, o halde bu basın bildirisinin bizatihi kendisi gerçeğe aykırı ve algı operasyonunun bir parçası değil mi? Sahi iddia edilen bu meşhur dinleme kayıtları nerededir? Yerde midir gökte midir kimse ucunu dahi göremedi. Hikmeti ne ola ki?

 

İspat etmeyen şerefsizdir

 

Savcı Adem Özcan Sanatçı da, hakim, savcı ve Defne Samyeli’ni bile dinledikleri iddiası üzerine “Bunu ortaya atanlar, ispatlamazsa şerefsizdir” ifadesini kullandı. Özcan, soruşturmanın örgütün faaliyetlerine yönelik MİT raporları doğrultusunda şekillendiğini belirtti. Örgüt lideri konumunda 10-11 kilit isim ve aktif 50’ye yakın kişi olduğunu, İran uyrukluların yurtdışına kaçtığını bildirdi. Şüphelilerin İran istihbaratından her ay düzenli gelen parayı cezaevindeki müebbetlik örgüt üyeleri ile ailelerine dağıttığını, buna ilişkin tüm delillerin mevcut olduğunu açıkladı. Soruşturmanın diğer eski savcısı Adnan Çimen ise “Başbakan’ı, bakanları ve MİT müsteşarını dinlediysem neden hakkımda işlem yapılmıyor? Meşhur dinleme kayıtları nerede?” diye sordu.