CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü kapsamında seks işçilerinin sorunlarını Meclis gündemine taşıdı.
CHP'li Sarıhan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde “Hukukun, düzen ve sosyal ihtiyaçları karşılama gibi toplumsal işlevlerinin yanı sıra, adalet değerini gerçekleştirmek gibi temel bir işlevi olduğu ortadadır. Bu nedenle hukukun ve tek tek yasaların; geleneksel değer anlayışı, toplumsal anlamda kabul gören davranış ölçüleri, ahlaki ve kültürel düşünüş tarzı ve yaşam alışkanlıklarına aykırı görülen veya bunlarla uyuşmayan özellikler taşıyan birey ya da birey gruplarını dışlama, hukukun alanı dışında tutma, güvencesiz, korumasız bırakma durumu ve olanağı söz konusu olamaz, olmamalıdır” diyerek hukuk normunu ahlak normundan ve kültürel diğer normlardan ayıran temel özelliğin, birey hakkında bir değer ölçüsü taşımaması, toplumdaki bütün bireyleri insan olma temelinde hak öznesi olarak kapsaması olduğunu ifade etti.
Önergesinin gerekçesinde “Anayasamızın 2. Maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin insan haklarına saygılı sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmektedir. Ancak tüm hukuksal düzenlemelere karşın, toplumumuzun bir kesimi oluşturan, cinsel hizmetlerin sunulmasında çalışan ve uluslararası alandaki adlandırma ile “seks işçisi” olarak tanımlanan kadın, erkek ve trans bireyler, hukukun korumasından yeterince yararlanamamakta, temel hak ve özgürlükler bakımından korunmasız ve güvencesiz durumda bulunmaktadırlar. Sık ve yaygın şekilde darp, gasp, taciz ve tecavüzlere maruz kalmakta ve cinayetlerde yaşamlarını kaybetmektedirler. Toplumsal önyargıların beslediği öfke ve nefrete hedef olmakta, linç girişimlerine uğramakta, toplumsal yaşamın her alanında ayrımcılığa ve dışlamaya maruz kalmaktadırlar. Kayıtlı şekilde, fiziksel güvenlikleri ve sosyal güvenceleri sağlanmış olarak çalışmakta oldukları yerlerin her yerde sistematik şekilde kapatılmasıyla, sokağa itilmekte, iş bulamamakta, evlerinden çıkarılmakta, çalışma, barınma, sağlık ve eğitim hakları sürekli ihlal edilmektedir. Çalışma ortamlarında ve özel yaşamlarında kolluk kuvvetlerinin sürekli baskısı ve kötü muameleleriyle karşılaşmaktadırlar.” İfadelerini kullanan Sarıhan, kendilerini Seks İşçisi olarak tanımlayan bu bireylerin yasalar tarafından eşit şekilde korunma hakkının gerçekleşmesi için, hangi düzenlemelerin yapılmasının planlandığını sordu.
Sarıhan, bu bireylerin şiddete maruz kalmadan yaşama ve çalışma haklarının korunması, kölelik benzeri şartlarda zorla çalıştırılmalarının önlenmesi ve sağlık hizmetlerine, tıbbi ve HIV bazlı programlara eksiksiz erişimlerinin sağlanması için hangi önlemlerin alınmasının öngörüldüğünü, bu kişilerin keyfi veya hukuka aykırı şekilde gözaltı, tutuklama, yerinden edilme veya sınır dışı edilmelerinin engellenmesi için neler yapılmasının planlandığını, bu birey ve grupların, adalet mekanizmalarına ayrımcılık yapılmaksızın erişim haklarının sağlanması için hangi önlemlerin alınması ve düzenlemelerin yapılmasının düşünüldüğünü sorarken, “Kolluk kuvvetlerinin uyguladıkları baskılara, suistimallere karşı, bu bireylerin misilleme, tutuklama, gözaltı veya diğer baskı korkusu yaşamadan başvurabilecekleri resmi şikayet mekanizmaları oluşturulması için hangi hazırlıklar yapılmaktadır?” diye ekledi.
Kamu makamları tarafından zorunlu kayıt altına alınmalarının, kendilerinin kimliklerinin, isim ve fotoğraflarının, eşleri, aileleri, arkadaşları, meslektaşları, hizmet ilişkisinde bulundukları kişilerle ilgili detayların ifşa edilmesinin önlenmesi ve mahremiyetlerinin korunması için alınması düşünülen önlemlerin neler olduğunu ve bu bireyleri, daha fazla kısıtlayan veya ekonomik olarak işlerini ağırlaştıran özel yasalar ve özel vergilerin kaldırılmasının, bunun yerine iş sağlığı ve iş güvenliği sağlayan standartlar getiren ve bunları güvenceye alan işçilik düzenlemeleri yapılmasının planlanıp planlanmadığını da soran Sarıhan, bu meslek grubunda çalışanların, işçilerin yararlandığı yıllık izin, hastalık ve doğum izni tıbbi ve ailevi destekler, kaza tazminatları, emeklilik ve diğer desteklerden yararlandırılmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmasının düşünülüp düşünülmediğini ve bu bireylerin kendi haklarını savunmak için çalışma ve savunuculuk yapan dernek ve örgütlenmeler kurmalarının kolaylaştırılması ve bunların mağdurlar adına hukuk davası açma ve/veya davalara müdahil olarak katılabilme hakkının tanınması için hangi yasal düzenlemelerin yapılmasının planlandığını da önergesine ekledi.