Şeker yemesi gereken kimdi?

Özgür Yusuf CEVAHİR / Tempo24

Bir tarafta cephede lolipop yiyen İsrail askeri, diğer tarafta Gazzeli ölü çocuklar... Nazım Hikmet'in şiiri hâlâ kulaklarda...

İsrail’in Gazze Şeridi’ne ‘kurşun dökerek’ yürüttüğü kan ve gözyaşı operasyonu bugün 18’inci gününü dolduruyor. Ölü sayısı 925 aşarken, bunların yaklaşık 250’sinin çocuklardan oluştuğu haberleri gündemi sarsıyor.

Bütün dünyanın gözleri önünde orantısız bir güç kullanarak, ‘Kurunun yanında yaş da yanar’ misali, Hamas militanlarıyla birlikte masum çocukları ve savaş yorgunu anaları da hedef gözetmeden vuran İsrail ordusunu kimse durduramıyor.

'Kanlı şeker'

Gazze Şeridi ile İsrail sınırının iki tarafından gelen fotoğraflar ise tüyler ürpertiyor. Bir tarafta çoluk çocuk okullara ve camilere sığınan Filistinlilerin kanlı cesetleri, diğer tarafta ise sipere yatmış şeker yiyen, belki de az sonra atacağı bombayla ya da sıkacağı kurşunla daha nicelerini öldürecek olan bir İsrail askeri…

Bu noktada insan ister istemez Nazım Hikmet’in uzun yıllar önce yazdığı ‘Kız çocuğu’ adlı şiiri hatırlıyor. Zülfü Livaneli’nin bestesiyle de hafızalara kazınan şiirde şöyle sesleniyor Nazım Hikmet:




Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.

Geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığı iade edilen Nazım Hikmet’in mezarı, ‘Vasiyet’ şiirinde istediği gibi bir Anadolu köyünde değil hâlâ ve tepesinde bir de çınar yok… Görünen o ki Nazım’ın bundan 53 yıl önce yazdığı şiiri pek anlayan da yok…

Çocuklar ölüyor... Şekeri askerler yiyor…

İlgili haberler

İsrail bizi bomba kobayı yaptı!

Katliam manzaralı hatıra ayıbı

Önce 'selamün aleyküm' sonra bomba