Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in Başbakan'ı görevden alması ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına Ankara'dan farklı sertlikte tepkiler gelmesini değerlendirdi.
Ergin bugünkü yazısında, ''Ankara’ya dönersek, TBMM Başkanı ve parti düzeyinde kullanılan 'darbe' söylemine karşılık, yine de resmi düzeyde verilen tepkinin, özellikle Dışişleri’nin çizgisinin oldukça dikkatli bir dille formüle edildiğini belirtmemiz gerekir'' değerlendirmesinde bulundu. Tecrübeli diplomasi gazetecisi, Ankara'nın dengeli tepkisinin geçmişte Ortadoğu’da demokrasiden uzaklaşan gelişmeler karşısında başvurulmuş olan sert üsluptan farklı olduğunu vurguladı.
Engin, bu tepkinin nedenlerini değerlendirirken, ''Arap Baharı ile birlikte Suriye ve Libya’da patlak veren ve Türkiye’yi de zora sokan büyük istikrarsızlık üzerinden edinilen tecrübeyle ilgilidir'' değerlendirmesinde bulundu.
Ergin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
''Yeniden Ankara’ya dönersek, TBMM Başkanı ve parti düzeyinde kullanılan “darbe” söylemine karşılık, yine de resmi düzeyde verilen tepkinin, özellikle Dışişleri’nin çizgisinin oldukça dikkatli bir dille formüle edildiğini belirtmemiz gerekir. Bu dengeli tutumun, yakın geçmişte Ortadoğu’da demokrasiden uzaklaşan gelişmeler karşısında başvurulmuş olan sert üsluptan farklı olduğu aşikâr.
Nedenlerden biri, muhtemeldir ki, Arap Baharı ile birlikte Suriye ve Libya’da patlak veren ve Türkiye’yi de zora sokan büyük istikrarsızlık üzerinden edinilen tecrübeyle ilgilidir. Ankara’nın bu tecrübe ışığında istikrar faktörünü gözeterek, daha temkinli bir dil kullanma ihtiyacı duyduğu anlaşılıyor.
Ayrıca, Türkiye’nin bugün Libya’daki duruma sahada askeri anlamda ciddi derecede angaje olduğunu hesaba katarsak, bu ülkeye komşu Tunus’ta da karışıklıkların ortaya çıkması Ankara açısından arzu edilen bir gelişme olmayacaktır.
Bir bu kadar önemli bir faktör, Türkiye’nin son dönemde Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki politikasında yeniden fabrika ayarlarına dönme arayışlarıyla ilgili olabilir. Türkiye’nin Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle ilişkilerini normalleştirme yolunda adımlar attığı bir sırada, Tunus’ta yeni bir cephe açılması bu çabaları da sekteye uğratabilecektir.
Özetle, Tunus’taki gelişmeler karşısında sergilenen tutumla Türkiye’nin geleneksel bölge politikasına dönme işaretleri verildiğini söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Said’in kısa zamanda demokrasiye dönüş takvimi açıklaması, kuşkusuz bu politikanın yürütebilmesini de kolaylaştıracaktır.''