Millet İttifakı'nın ekonomi yönetimini devralması durumunda ortodoks politikalara dönüleceğini biliyoruz.
2023 birinci çeyreğinde, faiz indirimlerinin birikimli etkilerine ilave olarak enflasyon beklentileri ile öne çekilen talep, asgari ücret zammı ve hükûmet harcamalarındaki artış sebebiyle büyümenin senelik bazda yüzde 3,7 seviyesine gelebileceğini öngörüyoruz.
2023 ikinci çeyreğine girerken büyümede yüzde 1,8’e doğru bir yavaşlama bekliyoruz. Bu yavaşlamada geçtiğimiz dönemlerde öne çekilmiş harcamaların giderek sönmesi, enflasyon karşısında eriyen alım gücü, kurun baskılanması sebebiyle TL’nin reel olarak değer kazanmasının ihracat üzerindeki olumsuz etkisi, düşük faiz politikalarının yarattığı dengesizlikleri bastırmak amacı ile gelen düzenlemelerin bir sonucu olarak kredilerdeki sıkılaşmanın etkileri var.
Faizlerdeki düşüşe karşılık ekonomide daralma yaratan bu etkiyi bir süredir “daraltıcı genişleme” olarak tanımlıyorum. Bu yavaşlamanın sonucu olarak 2023’ün ikinci yarısına girerken enflasyonun altında yatan esas sebeplerin talepten ziyade kur, atalet ve beklentiler olmasını bekliyorum.
Enflasyon nasıl düşecek?
2018 sonrası dönemde faiz indirimleri ile tetiklenen talep enflasyonunun en zararlı yan etkilerinden biri şu: Bu tür enflasyon zaman içinde ekonomiyi boğmak sureti ile altta yatan talep fazlasını imha etse de yapışkanlık etkisi ile enflasyonu yüksek bir seviyede sabitler. Bu yapışkanlığı kırmanın en maliyetli yolu “acı reçete” ile ekonomiyi yavaşlatmak, en maliyetsiz yolu ise kredibilite ile beklentileri aşağı çekmektir.
Çalışmalarımızda da gösterdiğimiz üzere, 2010 sonrası dönemde kademeli olarak erozyona uğrayan Merkez Bankası kredibilitesinin tekrar kazanılması maliyetsiz olmayacaktır. Kaybedilen kredibiliteyi kazanmak ilk aşamada faiz artışları ve kararlı bir duruş gerektirecektir.
Bu noktada gerekeli olacak faiz artış miktarı kısmen devralınan atalet etkisinin büyüklüğüne, kısmen yeni ekibin liyakat, beceri ve tecrübesine, kısmen de kurdaki değişime göre şekillenecektir. Kamuoyunun Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürme konusunda samimiyetine inandığı noktada daha fazla faiz artışı gelmeden de beklentilerin aşağı yönlü düzeltilmesi mümkün olacaktır.
Bir kere kredibilite kazanıldıktan sonra politika faizi yüksek de kalsa piyasa faizlerinin azalan enflasyon beklentileri ve risk primi ile düştüğü, yani faiz artışlarını güçlü büyümenin takip ettiği “genişleyici sıkılaştırma” şeklinde tanımladığım sonuca ulaşmak mümkündür.
O noktada, içeriye girecek sermaye akımlarının dozunu ve kur üzerindeki etkileri kontrol etmek, bu suretle 2001 tecrübesinde eksik kalan boşlukları doldurarak cari açık üzerinden yeni bir enflasyonist dalgayı engellemek de yeni ekibin düşüneceği konular olacaktır.
Acı reçetenin kısa vadeli maliyetlerini toplum geneline dağıtmak ve sabit gelirlileri korumak ise Millet İttifakı’nın programlarında da belirtildiği üzere maliye politikasının görevi olacaktır.
Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçilirse, faiz artışı ne kadar hızlı gelebilir?
Kamuoyunda yaygın olan bir görüş seçimin sonuçlarından bağımsız olarak 15 Mayıs sonrası dönemde düşük faiz politikalarından vazgeçilerek faiz artışlarına gidileceği şeklinde. Bu görüşün arkasında mevcut politikaların sürdürülebilir olmadığı, maliyetinin giderek arttığı, seçim sonrası dönemin de yeni bir başlangıç için uygun bir milat olacağı anlayışı var.
Mevcut politikaların sürdürülebilir olmadığına ben de katılmakla birlikte bu politikaların seçim sonrasında bıçakla keser gibi son bulacağını sanmıyorum. Mevcut sistem kur üzerinden gelen baskıları bir şekilde bertaraf etmek üzerine kurulduğu için döviz arzının tükendiği noktada faiz artışları başlayacaktır. O tarihin ne zaman geleceğini tahmin edebilmek dışarıdan bakan bir göz için ne kadar zorsa karar alıcılar için de zor. Bu nedenle de geç kalınırsa maalesef ciddi ekonomik türbülans riski olduğunu not etmek lazım.
Mecbur kalınca gelecek kısa ömürlü bir faiz artışının ise az önce bahsettiğimiz beklenti kanalını devreye sokması kolay olmayacağı için enflasyonun yapıştığı 40’lı seviyelerden aşağıya çekilmesi de zor ve maliyetli olacaktır.