Mersin’de konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan’a yüklenerek, CHP Genel Başkanı'na 'Sen Alevisin' diyor. Kendisine de 'Ben Sünni'yim' diyor. Yani şu tablo aynen Suriye'de ve Irak'ta kardeş kardeşi boğan bir tablodur. Böyle bir şey olabilir mi? dedi.
Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, senin etnik temelin karışık. Kaynağın da bulaşık. Senden Cumhurbaşkanı olmaz. Öyleyse Pazar günü sandığa gideceğiz, orada Ekmeleddin Bey'in resmine mührü vuruyorsunuz. Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi de orada var. Aslında bu resim hikayesi de yanlış. Amerikan kovboy filmlerinden özenmişler, 'Wanted' diye yazıyor ya altında!.. Böyle rezalet olur mu? Bu Recep Tayyip Erdoğan için geçerli de, Ekmeleddin bey için geçersiz olan sözdür” diye konuştu.
Mersin’e giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaklaşık 100 araçlık konvoyla şehir turu attıktan sonra Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ı makamında ziyaret etti. Bahçeliye MHP MYK üyeleri ve bazı milletvekilleri de eşlik etti. Kocamaz'ı seçimi kazanmasından dolayı tebrik eden Bahçeli, daha sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'na geçti. Burada partililere seslenen Bahçeli, 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin çok önemli olduğunu belirterek "Bu Meclis'in 550 milletvekiliyle temsil edildiği bir ortamda, bu böyleyken şimdi milletimizin vekilleri tarafından değil, bizatihi kendisi tarafından yapılan bir seçimle karşı karşıyayız. Bu seçimi önemsemenizi istiyorum. Bu seçim bir ilktir ve inşallah gelişerek böyle devam etmelidir. Millet iradesi, yani sizler her konuda iradenizi ortaya koyabilecek bir fırsatı demokrasiyle bütünleşerek hayata geçirmek için önemli bir fırsat olarak görmelisiniz. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimini sizlerin başarması hali birçok konunun daha değişik ortamlarda seviyeyi yükseltmenin çok çok ötesinde demokratik katkısının da yüksek olacağını unutmama lazımdır. Hal böyle olunca MHP olarak bu seçimleri önemsiyoruz. Bu seçimlerde milletimizin iradesinin çok net tercih berraklığı içinde ortaya konmasını istiyoruz." Dedi.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayan yasada eksiklikler olduğunu dile getiren Bahçeli,”"Bu bir ilk, yasa çok acele ve sığ hazırlanmış, boşluklar var, ama her türlü boşluk Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet imkanlarını kullanarak dolduracağı belli olan boşluklar. Böyle bir durum karşısında seçime gidiyoruz. Sayın Başbakan aday olma niyetini koyuyor, kardeşlik öyküsünü hatırlatıyor, bu sefer kardeşlik öyküsünün kendisine yönelmesini istiyor, Abdullah Gül Bey'i devre dışı bırakıyor. Parti içerisinde hakimiyetini koruyor ve günü geliyor 'Ben Cumhurbaşkanı adayı olacağım' diyor. Bu en demokratik hakkıdır. Böyle bir durum karşısında Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı tartışılıyor. Kesinleşmeden, imzalar toplanmadan her tarafta Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı, olmayacak mı, Abdullah Gül buna fırsat verecek mi vermeyecek mi? Türkiye'de başka bir siyasi parti kalmadı, bu iki şahıstan başka vatan evladı kalmadı. Ya Abdullah olacak ya Recep olacak. Böyle bir mantıkla bizi sac kavurması gibi, sacın üstüne koydular. Bu durumda bir şeyler yapılması lazım. Birinci fikir şudur, Erdoğan'ın istediği de budur. Herkes kendi adayını çıkarsın. Kazanıp, kazanmama aklında yok. Aklında olan aday çıkması, meydan bulunmuş olması fakat seçilmediği taktirde bunun Recep Tayyip Erdoğan'a faydası zararı nedir onu hesap etmiyor. İlle de diyor ki 'MHP'den de aday çıksın.' Bu seçimde en fazla oy arttıran parti 2 milyon 300 bin ile MHP'dir. MHP'nin oy oranı yüzde 13'ten 17'ye çıkmıştır. Biz delikanlı bir hareketiz. 'Bizim de adayımız olması lazım' dedik, alayımız karar verdik, bir isim üzerinde durduk. MHP'nin Cumhurbaşkanlığı kazanması Recep Tayyip Erdoğan'ın hoşuna gider mi? Türkiye üzerinde oyunları olanın hoşuna gider mi? Etnik temelli ayrıştırmayı kafasına koyanların hoşuna gider mi? Onun için alayı bir olacak MHP'nin adayına bunlar 'Katil, bunlar şovmen, bunlar ırkçı, kafatasçı' diye Recep Tayyip Erdoğan daha fol yok yumurta yokken, MHP'nin başarısını kıskanarak meydanlarda bunları söyledi mi, söylemedi mi? Bütün bunlara rağmen yolumuza devam ettik, TRT başta olmak üzere televizyonlar aleyhimizde, alayına direndik. Sonuç yüzde 17,76 oydur ve MHP kenetlendi, karar verdi, 'Biz varız' dedi ve yüzde 17,76 oyunu aldı. Bu rakam sizi tatmin edebilir, ama adayınızın kazanma şansını da mümkün kılmaz. Gerçekçi olmak lazım. Gidin eve elinize bir kağıt kalem alın, hesap edin. Bizim yüzde 17,76 birinci turda en fazla oy alan iki partinin içerisinde bulunmadığı taktirde alayınıza gelenler olur. 'Seçime girdiniz, iyi de oy aldınız ama ilk iki partinin içinde değilsiniz. Bu Recep Ağa'nın bizimle olan münasebetleri var. Orada 'Ak kurtlar' var, gelin bir başkasına oy vermeyin bize oy verin dediği taktirde çukurdaki Recep Tayyip Erdoğan'ı yavaş yavaş çıkartma imkanı doğmaz mı? Bu oyuna MHP nasıl düşer? Peki, Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olur mu? Andı ortadan kaldıran, TC'yi silen, 17, 25'de yolsuzluğun içine batan, Bilal oğlanı zengin eden, ayakkabı kutularının değerlendiği bir ortamda etnik temelli bölücülüğü körükleyen, mezhep ayrımcılığı yapandır." Diye konuştu.
'Her türlü yalanı söylüyor'
Vatandaşları 10 Ağustos'ta sandığa gitmeye çağıran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sıkışmış, her türlü yalanı dolanı söylüyor, iftiraları yapıyor. Neymiş efendim, Ekmeleddin Bey Kahire'de doğmuş. Memleketin evladı sayılmazmış. Bu aklı ona kim veriyorsa, onu yere çakmak için veriyor demektir. Eğer cesaretin var, bir bildiğin var ve bunun için bunu söylüyorsan, bunu açıkla. De ki, ben Cumhuriyetin bütün değerlerine karşı bir adamım. Cumhuriyeti kurandan tutun, cumhuriyetin kazanımlarının alayına karşıyım. Cumhuriyeti kuran ise Selanik doğumlu Mustafa Kemal Atatürk. Ona karşı olduğunu yüreğin yok söylemeye. Arkasından da son günlerde, 'Babam söyledi biz de Türkmüşüz' diyor. Al birini vur ötekine. Kayseri'nin Pınarbaşı İlçesi'nden Kıbrıs'a giden güzide bir vatan evladının mensubu olan ve orada doğan Alparslan Türkeş, Lefkoşe'de doğdu diye memleket evladı sayılır mı, sayılmaz mı? Şimdi de kalkmış, dün kol kola gezmişler, Oslo'dan bilmem nereye kadar, Kandil'e kadar gidip gelenler, İmralı'yı tatil köyü yapanlar, şimdi kalkmış 'Sen Zaza'sın' diyor. CHP Genel Başkanı'na 'Sen Alevisin' diyor. Kendisine de 'Ben Sünni'yim' diyor. Yani şu tablo aynen Suriye'de ve Irak'ta kardeş kardeşi boğan bir tablodur. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu kabul etmek mümkün değil. Şimdi buradan söylüyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, senin etnik temelin karışık. Kaynağın da bulaşık. Senden Cumhurbaşkanı olmaz. Öyleyse Pazar günü sandığa gideceğiz, orada Ekmeleddin Bey'in resmine mührü vuruyorsunuz. Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi de orada var. Aslında bu resim hikayesi de yanlış. Amerikan kovboy filmlerinden özenmişler, 'Wanted' diye yazıyor ya altında!.. Böyle rezalet olur mu? Bu Recep Tayyip Erdoğan için geçerli de, Ekmeleddin bey için geçersiz olan sözdür. Pazar günü sandığa gidecek miyiz? Gidemeyen varsa onu sırtınıza alıp, götürecek misiniz? Mührü elinize alıp, sevgi için, birlik için, Ekmel Bey diyecek misiniz? Kahire'de de doğsa, başka yerde de doğsa Türk oğlu Türk olan Ekmel Beyi Cumhurbaşkanı yapacak mısınız?"