Gündem

Saygı Öztürk: Kuşkusuz o dönemin hataları da oldu ama bir dönemin sorumlusu olarak 14 kişiyi mahkum etmek de vicdana sığır mı?

28 Şubat davasında verilen müebbet hapis cezaları onanmış, çok sayıda isim hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı

20 Ağustos 2021 08:32

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, 28 Şubat davasında verilen müebbet hapis cezalarını eleştirdiği bugünkü yazısında, “Kuşkusuz o dönemin hataları da oldu ama bir dönemin sorumlusu olarak 14 kişiyi mahkum etmek de vicdana sığır mı?” diye sordu.

28 Şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) aldığı 18 maddeden oluşan kararları hatırlatan Öztürk, şunları kaydetti:

“Ne oldu? 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'ye ait okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Eğer, o dönem MGK kararları dikkatealınsaydı, 15 Temmuz darbe girişimine bile kalkışamayacaklardı. Silah ruhsatlarına sıkı denetim getirilseydi, İnterpol'ün aradığı kişilere bile silah ruhsatı verilmezdi. Pompalı silah satışları patlamaz, bunlarla cinayetlerin önüne geçilirdi.

Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanunun istismar edilmesine fırsat verilmezdi. Toplum bu kadar kamplaştırılmazdı. Yargıya dinci yapıların sızması önlense, kararlar cemaatten gelen emirlere göre verilmez, yargıya güven dibe vurmazdı. Sonuçta 4 bini aşkın yargı mensubu meslekten çıkarıldı.”

“Bu dava bugün bizi bağlıyor ama davaya karar verenlerin de çocuklarına miras olacaktır”

Yazısında Çevik Bir’in Sözcü’ye yaptığı, “Biz hükümetin verdiği görevleri yerine getirdik” açıklamasını hatırlatan Öztürk, Çetin Doğan’ın da kendisine yatığı şu açıklamaya yer verdi:

“Ben söylenmemiş olan bir şeyi söyleyeyim: 18 Haziran 1997'de Erbakan istifasını verdi. Erbakan, Cumhurbaşkanı'na istifasını sunarken, ‘Şimdiye kadar bana gösterdiğiniz yakın ilgiyi, alakayı, yardımı Tansu Hanım'a da verin. Tabii o kendi seçeceği kimseye ipotek konulmasını istemediği için ‘Yenisi kurulana kadar hükümetin göreve devam etmesini' istedi. 30 Haziran'a kadar, yani yeni hükümet kurulana kadar devam etti. ‘Darbe yaptığı söylenen bizlerden bir kısmı ağustosta benim gibi emekliye ayrıldı. Yani nereden tutsan elinde kalan bir dava. İnsanın üzüldüğü nokta bu.  Kimse, zahmet edip de o iddianamelerde, gerekçeli kararda yer alan ifadelere bakmadı. Son olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini gerekçeleriyle ortaya koyduk. Ben şunu söylüyorum: Bu dava bugün bizi bağlıyor. Ama davaya karar verenlerin de çocuklarına miras olacaktır.

‘Hatalarınız oldu mu?' diye soruluyor. Varsa gösterin. Görevde de her fırsatta demokratik cumhuriyete bağlılığımızı dile getirdik. Darbelerden en büyük zararı Silahlı Kuvvetler gördü.”

Öztürk son olarak, “Kuşkusuz o dönemin hataları da oldu. Ama bir dönemin sorumlusu olarak 14 kişiyi mahkumetmek de vicdana sığır mı? Yorumu siz yapın” dedi.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.