Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'n başbakanlık yaptığı dönemde kullandığı çalışma ofisinde bulunan ve böcek' olarak adlandırılan dinleme cihazlarıyla ilgili yeni bir soruşturma başlattı. Savcılık soruşturmasında, örtülü ödenekten alınan 6 dinleme cihazının kayıp olan 4'ünün peşine düştü.Şüpheliler hakkında da 'nitelikli zimmet', 'casusluk' ve 'konut dokunulmazlığının ihlali' suçlamasıyla işlem başlatıldı.
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, savcılık "nitelikli zimmet" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlamasıyla başlatılan yeni soruşturmada, 'FETÖ’cü polislerce örtülü ödenek kullanılarak satın alınan ve hiçbir envantere kaydedilmeyen 6 adet dinleme cihazının izi sürülecek. Bu cihazların kimler tarafından ve hangi amaçla satın alındığı araştırılacak. Söz konusu cihazların halen 4’ünün kayıp olduğu biliniyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014’te söz konusu dinleme cihazlarıyla ilgili olarak “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etme, haberleşmenin gizliliğini ihlal etme, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetme” suçlamasıyla 13 şüpheli hakkında Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açmıştı.
Mahkeme, firari 3 sanık polis hakkında dosyayı ayırırken, 2 polis hakkında “haberleşmenin gizliliğini ihlal” ve “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme” suçlarından 7 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. 8 sanık da beraat etmişti.
Yargıtay bozmuştu
Bu yargılama sürerken 2015’te şüpheliler hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü faaliyetini düzenleyerek yönetme ve siyasal-askeri casusluk yapma” suçlarından Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeni dava açıldı. İkinci davanın yargılaması sürerken Yargıtay 16. Ceza Dairesi, ilk böcek davasına ilişkin temyiz incelemesini tamamlayarak “bozma” kararı verdi. Kararda, ilk davada sanıklara “siyasal ve askeri casusluk” suçu yönünden ceza verilmemesinin yerinde olmadığı, bu nedenle sonradan açılan ikinci davanın birinci dava ile birleştirilmesi gerektiği belirtildi.
Daire kararında, siyasal ve askeri casusluk için “Bilginin temin edilmesi, suçun oluşumu için yeterlidir. Başka bir ülkeye veya yapıya vermek zorunlu değildir” tespitinde bulundu. Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisine konulan dinleme cihazlarını satın alan kamu görevlilerinin tespit edilmesi de istenen Yargıtay kararında, şunlar kaydedildi:
"Somut olayda, örtülü ödenek kullanılarak yurtdışından satın alınan, dairede hiçbir envantere kaydedilmeyen, fatura ve ödeme dekontları imha edilen 6 adet dinleme cihazından 2 adedinin yasal olmayan amaçla kullanılması, 4 adedinin ise kayıp olduğuna ilişkin tutanak düzenlenerek kendilerine tevdi amacı dışında tasarruf edildiğine ilişkin deliller değerlendirilip yasal olarak sorumlu olanlar belirlendikten sonra zamanaşımı müddetince zincirlemeli biçimde nitelikli zimmet suçundan dava açılması gerekir. Bir kimsenin konutuna veya eklentilerine rızasına aykırı olarak girmek veya rızasına aykırı olarak çıkmamak halinde konut dokunulmazlığı ihlal suçu oluşacaktır. Konuta giren, görevin sağladığı nüfuzu kötüye kullanan kamu görevlisi ise gerçekleşen nitelikli hal dolayısıyla suç resen soruşturulacaktır. Bu nedenlerle sorumlular hakkında konut dokunulmazlığığı ihlal suçundan kamu davası açılması olanaklı görülmüştür."
Yeni soruşturma zimmet casusluk ve konut
Yargıtay’ın bu değerlendirmeleri üzerine Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun, kayıp olan dinleme cihazları ve Erdoğan’ın konutuna izinsiz girilmesine ilişkin yeni bir soruşturma başlattı.
Önceki dosyanın şüphelileriyle yeni tespit edilecek muhtemel şüphelileri kapsayacak soruşturmanın suç maddeleri ise “nitelikli zimmet”, “konut dokunulmazlığının ihlali” ile “casusluk” olacak. Savcılık, kayıtlara “kayıp” olarak geçen dinleme cihazlarının eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak döneminde satın alındığını belirledi.
Altıparmak’ın bu nedenle dosyanın şüphelisi olduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında, FETÖ’cü polislerin Emniyet’in örtülü ödeneğini kullanarak satın aldığı ve hiçbir envantere kaydedilmeyen 6 adet dinleme cihazının izi sürülecek. Bu cihazların kimler tarafından ve hangi amaçla satın alındığı araştırılacak. Söz konusu cihazların halen 4’ünün kayıp olduğu biliniyor. Bu cihazların o dönem FETÖ’cü polisler tarafından usulsüz bir şeklide Emniyet dışına çıkarıldığı ve örgütün amaçları doğrultusunda yasa dışı dinleme faaliyetlerinde kullanıldığı üzerinde duruluyor.
