Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yürütülen 28 Şubat soruşturmasında savcılığa yeni deliller ulaştı. İrtica ile mücadele brifinglerine ilişkin Cumhurbaşkanlığı arşivlerinden, Milli Güvenlik Kurulu’ndan (MGK) ve soruşturmanın mağduru olan bir albay tarafından brifing raporları geldi.
Raporlarda, Genelkurmay Başkanlığınca 28 Şubat sürecinde yargı mensuplarına, medyaya ve siyasilere verilen brifinglerin içeriği ve görüntüsü yer alıyor. Brifingler geçen hafta sorgulanan generaller tarafından “emir verdiler, brifingleri yaptık” denilerek kabul edildi.
Arzu Yıldız'ın Taraf gazetesindeki haberine göre, söz konusu brifingleri veren 3 kişinin ifadesi de önümüzdeki günlerde alınacak. “Türkiye’nin Jeopolitik Yapısı, İç ve Dış Tehditler” başlığıyla verilen brifingte, MGK’nın yapısı, işlevi ve tarihçesi anlatılarak, MGSB için “devletin Milli Güvenlik siyasetini içeren resmi belge” konuları aktarılıyor. Brifinglerde öne çıkan konuşmalardan bazıları şöyle:
» TSK, aşırı uçlardan sızmalara karşı gösterdiği hassasiyeti sürdürecek. Çağdaş olmayan, siyasi ve dini bir ideolojiyi benimseyen kılık ve kıyafet orduya girmeyecek.
» Erbakan’ın “devletin laik ve demokratik düzeninin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bölücü ve aşırı dinci faaliyetler içinde olduğu” vurgulanacak.
» Erbakan’a verilen brifingde “iç ve dış tehditler kapsamında irticanın/şeriatın PKK’dan daha öncelikli bir tehdit olduğu” anlatılmış.
» Refah Partisi’nin, yasadışı “tarikat öğretisi”ni demokratik yollarla iktidara taşımaya çalıştığı, tek başına iktidara gelmek isteyen partinin nihai amacının, diğer irticai gruplar gibi, Şeriat Devleti kurmak olduğu belirtiliyor.
» Milli Görüşçülerin Milli Gençlik Vakfı, Kadın Kolları, meslek teşekkülleri ve dernekler vasıtasıyla etkili faaliyet yürüttükleri, bu maksatla, Belediye imkânlarından yararlanılarak, Kur’an Kursları, pansiyonlar ve vakıflara kolaylıklar sağlandığı, ayrıca başta TSK, Emniyet ve Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, kamu kurumlarında ve bazı sendikalarda (HAK-İŞ Konfederasyonu bünyesindeki 9 sendika gibi), derneklerde ve vakıflarda kadrolaşmaya ağırlık verdikleri vurgulanıyor.
» Özellikle Silahlı Kuvvetlere ve Emniyet teşkilatına “sızmaya” çalıştıkları, Milli Eğitim Bakanlığı ve öğretmenlerin öncelikli hedef olarak görüldüğü ekleniyor.
» “Bütün irticai grupların nihai amaçları şeriat devleti kurmaktır ancak yöntem ve organize yöntemleri açısından farklılık göstermektedirler” deniliyor.
» ”Mevcut rejimin İslami esaslara oturtulması ideolojisini benimseyen irticai kesim, geçmişte de ayaklanmış ve Cumhuriyet’in lider kadrosuna karşı çeşitli suikast girişimlerinde bulunmuştur” ifadesi kullanılıyor.
