1 Mayıs 1977'de meydana gelen ve 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların yaşandığı döneme tanıklık eden emekli savcı Çetin Yetkin, 31 yıl sonra yaptığı itiraflarla olayın kasıtlı olarak araştırılmadan üzerinin kapatıldığını söyledi.
1 Mayıs 1977'de meydana gelen ve 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların yaşandığı döneme tanıklık eden emekli savcı Çetin Yetkin, o günleri anlattı.
Olay aydınlatılsaydı askeri darbe olmazdı
1 Mayıs olaylarının görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin emekli savcısı Yetkin, davanın bilinçli olarak kapatılmaya çalışıldığını ileri sürdü. 1 Mayıs olaylarının 12 Eylül'ün ana başlangıç noktası olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yetkin, "Bu olayın failleri o dönemlerde bulunabilseydi hiç kuşku yok ki 12 Eylül'e varan gelişmeler yaşanmayacaktı" dedi.
Bu olayın daha önceden planlandığını iddia eden Yetkin, soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Toplum Suçları Bürosu tarafından yürütüldüğünü, kendisinin de açılmış olan davayı mahkemede izlemekle görevlendirildiğini anımsattı. Fakat daha sonradan davanın önemi ve dosyanın kabarıklığı nedeniyle dönemin başsavcısı tarafından dava dosyasını hazırlamakla görevlendirildiğini belirten Yetkin, "Olaydan sonra toplanan deliller bir plan çerçevesinde toplanmamıştır. Çünkü bir kısmı semt karakolları tarafından bir kısmı Emniyet Müdürlüğü'ndeki ilgili şubeler tarafından, bir kısmı cumhuriyet savcıları tarafından toplanmış, tanıklar ona göre dinlenmiş, dolayısıyla delillerin toplanmasında bir ayıklama yapılamamıştır" diye konuştu.
Bekletilen grup olay çıktığı anda alana sokuldu
Taksim'de yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı toplantının saatinde bitirilmediğini ve uzatıldığını belirten Yetkin, şunları söyledi:
"İddianamede belirtildiği gibi insanlar yorgun düşmüş. Önceden basında bir tertip olacağı, kan akacağı açıklandığı için insanlar büyük bir sinir gerginliği içinde orada bekletilmişlerdir. Alana girmek isteyen bazı gruplar bekletilerek, tam olay çıktığı sırada alana girmesi sağlanmıştır. İlk işaret niteliğindeki silah da bu gruptan atılınca alanın değişik yerlerinde silah atışları başlamıştır. Neden zamanında bitmeyen bir toplantıya tertip komitesi tarafından istenmeyen bir grubun, bekletildikten sonra girilmesine izin verildiği sorusunun mutlaka yanıtlanması lazımdır. İkinci olarak bir soruşturma yapılmamıştır. Bu çapta bir olayın iddianamesi, iddianamesinin temize çekilmesi, daktilo edilmesi bir ay gibi kısa bir sürede bitirilmiş ve dava açılmıştır. Bulunan mermi çekirdekleri ve tabancaların ekspersiz raporu yapılmamış, hiçbir yaralının kesin raporları alınmamış, bunların akıbetleri araştırılmamış, aldıkları yaralar nedeniyle ölüp ölmedikleri araştırmamıştır."
Katliam yaratacak patlayıcılar emanette kayboldu
Olaylar sırasında çok daha büyük bir katliamın da planladığının anlaşıldığını belirten Yetkin şöyle devam etti: "Olayı soruşturan savcıların belirttiği gibi Kazancı Yokuşu'nun başında bir torba içinde bulunan patlayıcı maddeler, patlayıcı gücü yüksek maddelerdir. Bunlar kullanılamamıştır. Anlaşılan bu patlayıcıları kullanacak olan kişiler Kazancı Yokuşu başındaki ilk andaki sıkışma nedeniyle ya kendileri de yaralanmış ya ölenler arasında bulunmuş ya da ellerindeki bu torbayı kargaşa arasında düşürmüş olmalılar. Ya kullanılsaydı katliam çok daha büyük olacaktı. Bu patlayıcı maddelere daha sonra el konulmuş, Adliyede adli emanete kayıtlı şekilde konulmuş, emanet makbuzu düzenlenmiştir. Ancak adli emanette bu patlayıcılar yok olmuştur. Patlayıcıların alındığına veya imha edilmesine dair de hiçbir düzenleme de yoktur."
İkinci duruşmaya çıkmama izin verilmedi
"Duruşma sırasında benim de talebim üzerine yapılmayan soruşturmanın yapılması madde madde gösterilerek istenmiştir. Daha da önemlisi asıl faillerin bulunması ve haklarında dava açılması istenmiştir. Çünkü bir duruşmada asıl failler yokken ikinci dereceden faillerin cezalandırılması anlamsız ve hukuka aykırıdır. Mahkemenin dava zamanaşımına uğrayıncaya kadar, bu konudaki yazısını üstelemesine rağmen, DİS avukatlarının da takip etmesine rağmen hiçbir makam, hiçbir şekilde cevap vermemiştir. Soruşturma tamamen kapatılmıştır.
Diğer konularda ise mahkemenin verdiği karar, yerine getirilmemiştir, elde edilen filmler, fotoğraflar incelenmemiş, bir kısmı benim tarafımdan toplanıp mahkemeye verilen bazı fotoğrafların da kaybolduğu bildirilmiştir. İkinci duruşmaya benim çıkmama fırsat verilmemiştir. Duruşmada bulunduğum sırada, herhalde işi fazla kurcaladığım düşüncesine varıldı. Haklarında dava açılan kişilerin hepsi berat etmiştir. Dava da zamanaşımından kalkmıştır. Olay doğrudan doğruya örtbas edilen bir olaydır."
Yetkin, duruşma nedeniyle görevden alınmasını meslek onuruna yediremediği için savcılıktan ayrıldığını kaydetti.