T24- Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, şikayetçi olarak ifade verdiği sırada Ergenekon savcısı Zekariya Öz ile yaptığı konuşmayı bugünkü yazısında köşesine taşıdı. Gazeteci Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay’ın savcının "Emniyet liste verdi, biz tutuklama kararı aldık" dediği yönündeki iddialarını kendisine sorduğunu söyleyen Ilıcak, savcının yanıtına köşesinde yer yerdi. Ilıcak; Savcı Öz’ün "Ben, Ahmet Şık'ı, Oda TV baskınında ele geçen notlar yüzünden sorguladım ve tutuklama talebinde bulundum. Operasyondan önce kitaplarını okumamıştım. Ahmet Şık'ın kim olduğunu bilmiyordum. Söylediğim bundan ibaret" dediğini aktardı.
Ilıcak’ın Sabah gazetesinde bugün (11 Mart 2011) yayımlanan köşe yazısının “Şık’ın avukatı başlıklı” bölüm şöyle:
Gazeteci arkadaşımız Ahmet Şık'ın avukatının bir açıklaması basında yer aldı. Avukat, Zekeriya Öz'ün, "Ahmet Şık'ı tanımam. Emniyet liste verdi, biz tutuklama kararı aldık" dediğini söylemişti. Belli ki maksat, Şık ve Şener'in tutuklanmasını bir polis operasyonu olarak göstermek. Böylece, sorumluluğu, Emniyet'te var olduğu söylenen, "Cemaatçi yapılanma" üzerine bırakmak. "Polis emrediyor, savcı gerçekleştiriyor" diyerek, yargıyı o yönden de yıpratmak.
Zekeriya Öz'e, Şık'ın avukatının bu açıklamasının doğru olup olmadığını sordum. "Doğru değil" cevabını verdi. "Ben, Ahmet Şık'ı, Oda TV baskınında ele geçen notlar yüzünden sorguladım ve tutuklama talebinde bulundum. Operasyondan önce kitaplarını okumamıştım. Ahmet Şık'ın kim olduğunu bilmiyordum. Söylediğim bundan ibaret."
Bir avukat neden gerçeği çarpıtır? Amacı, müvekkilini kurtarmaksa, onu da zor duruma sokacak böyle bir beyanda neden bulunur? Bir anlam veremiyorum.