İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından düzenlenen Ermeni Soykırımı anmasında gözaltına alınanlara dönük açılan soruşturmada savcı, düşünce ve ifade özgürlüğü vurgusu yaparak kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu’nun Ermeni Soykırımı anmasına komisyona ait pankart ve soykırımda katledilenlerin fotoğraflarını getiren Leman Yurtsever, Jiyan Tosun ve Gamze Özdemir gözaltına alınmış, bu sırada işkenceye maruz kaldıkları belirtilmişti.
İHD tarafından yapılan yazılı açıklamada gözaltı ve soruşturma süreci şu şekilde ifade edildi:
"Gözaltında fiziki ve sözlü kötü muameleye maruz kaldılar, elleri kelepçelendi, kendilerine son sesle ırkçı şarkılar dinletildi ve karakolda ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldılar. Ve ardından, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Basın Suçları tarafından, TCK 216. madde gerekçesiyle, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı."
Yapılan açıklamada basın suçları savcısı tarafından soruşturma hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini belirten İHD şunları ekledi:
"Soruşturma sonucunda, basın suçları savcısının vermiş olduğu kararı önemli buluyoruz. Savcılık makamı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı verirken; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfta bulunmuş ve '…kabul edilemeyecek; rahatsız edici nitelikte de olsa, tarihçileri ilgilendiren konuların farklı yorumlanış biçimlerini...' düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kabul etmiştir."
“Bu kararı yanımızda taşıyacağız”
Açıklamada ayrıca Türkiye’nin altına imza attığı bütün uluslararası sözleşmelerin gözardı edildiği ifade edilirken şunlar belirtildi:
"Coğrafyamızda, Türkiye’nin altına imza attığı bütün uluslararası sözleşmeler göz ardı edilerek, düşünce ve ifade özgürlüğünün geldiği nokta ortada. Yüzlerce insan devletten farklı düşündükleri için cezaevlerinde. Bu nedenle, Basın Suçları Savcılığının vermiş olduğu bu kararın, siyasi irade tarafından dikkatte alınmasını istemek bizim için çok önemli. Bundan böyle her 24 Nisan etkinliğimizde basın savcısının vermiş olduğu bu kararı yanımızda taşıyacağız., Ve eğer etkinliklerimiz bir kez daha engellenmek istenirse, bu kararı bizi engellemek isteyen resmi görevlilere göstereceğiz."
