Kocaeli Karamürsel’de 2012’de, 13 yaşındaki Yunus Eser’in işitme engelliler okulunda açık ihmaller sonucu elektrik akımına kapılarak ölümüne ilişkin davada, savcıdan ders niteliğinde temyiz başvurusu geldi. Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre, Savcı Uğur Kaan Arısoy, sanıklar hakkında verilen iyi hal indirimi ve hapis cezasının para cezasına çevrilmesi kararına itiraz etti.
Yunus Eser, 2 Ekim 2012’de, Kocaeli Karamürsel Gazanfer Bilge İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nun bahçesinde arkadaşlarıyla top oynarken okulun bitişindeki Kredi Yurtlar Kurumu’nun bahçesine düşmüş, diğer tarafa geçmek isterken tuttuğu demirden elektrik akımına kapılıp ölmüştü.
Ailesi ile Gündem Çocuk Derneği adına avukatlar Şahin Antakyalıoğlu ile Sezgi Korkmaz’ın suç duyurusu üzerine Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Kadir Taşkıran ile elektrikçi Aydın Ağar hakkında dava açıldı.
Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi, Taşkıran’ı taksirle ölüme sebebiyet verdiği gerekçesiyle 3 yıl 6 ay hapse mahkûm etti. Mahkeme iyi hal indirimi ile 2 yıl 11 ay hapse indirdiği cezayı suçun işlenmesindeki özellikler, ceza süresi, sanığın ekonomik ve sosyal durumunu gözeterek para cezasına çevirdi. Cezayı 21 bin 200 lira olarak belirleyen mahkeme, paranın 24 eşit taksitte ödenmesine hükmetti. Mahkeme, diğer sanık Eser’e de aynı kararı uygulayarak 21 bin 200 lira olarak belirlediği cezasının 24 taksitte ödenmesini kararlaştırdı.
Başsavcılık temyiz etti
Karamürsel Başsavcılığı ise bu kararı temyiz ederek bozulmasını istedi. Savcı Uğur Kaan Arısoy, temyiz başvurusunda, sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğini ve cezasının üçte birden yarısına kadar artırılması gerektiğini bildirdi. Savcı Arısoy, bilinçli taksirle işlenen suçlarda cezanın paraya çevrilemeyeceğini, bunun da bozma nedeni olduğunu kaydetti.
Arısoy, Taşkıran’ın okulda yönetici olduğunu, yasal proje ve ihale sürecini gerçekleştirmeden, asgari önlemleri bile almadan hareket ettiğini, tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında hapis cezasının paraya çevrilmemesi gerekirken, “suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama süresindeki pişmanlığı” gibi gerekçelerle paraya çevrildiğini vurguladı. Arısoy, sanıkların cezasında indirim yapılmasının ve adli para cezasına çevirilmesinin gerekçeleri belli olmadığından kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu kaydetti.
Yargıtay’ın kararı bu nedenle bozması halinde emsal oluşturabilecek. Halen tahliye taleplerinin reddedilmesinden namus cinayetlerinde tahrik indirimi yapılmasına, kamu zararıyla sonuçlanan davalarda cezanın ertelenmesinden, cinsel istismar davalarında sanıklara kuşa dönmüş cezalar verilmesine bu şekilde mahkemelerin matbu ifadelerle indirim ve erteleme yapmaları yol açıyor.