Kriz dönemlerinde yatırımcılar riskli yatırım araçlarından çıkıp Yen, İsviçre Frankı, dolar ve altına yönelir. İran’ın gece gerçekleştirdiği saldırı sonrasında da aynısı oluyor... İran'ın Irak'taki Amerikan üslerini vurması sonrasındaki ilk dakikalarda kriz dönemlerinin güvenli limanları olan altın ve Yen değer kazanırken petrolün fiyatında da yüzde 5'lik bir zıplama yaşandı.
Altının onsu, saldırı sonrasında spot piyasada 1.600 doları geçerek 1.611 dolara kadar yükseldi. Ama sabah saatlerinde bir miktar gerileyerek yeniden 1.600 doların altına indi.
Petrol fiyatları da ilk anın şokunu atlattıktan sonra biraz düştü. Brent petrolün varil fiyatı öğle saatlerinde yüzde 1.2’lik yükselişle 69 dolar seviyesinde bulunuyor.
Kriz dönemlerinin bir başka güvenli limanı olan Japon Yen’i ise dolar karşısında yüzde 0.1 değer kazanarak 108.4 seviyesine yükseldi.
Saldırı sonrasında Asya borsaları sert düştü. Japonya borsası Nikkei’nin kayıpları bir ara yüzde 2’yi aştı. Hong Kong ve Çin borsaları da yüzde 1’in üzerinde düştüler.
Kayıpların daha sert olmaması, yatırım şirketi AxiTrader’in stratejisti Stephen Innes’e göre Amerika’nın İran’a anında misilleme yapmamasından kaynaklandı. Piyasalar yönünü belirlemek için Trump’ın yapacağı konuşmayı bekliyor.
Güvenli limana akın geçen hafta başladı
Altın ve Yen gibi güvenli limanlara yönelim aslında İran’ın saldırısı öncesinde, Amerika’nın İranlı general Kasım Süleymani’yi vurmasıyla başlamıştı. Bu saldırı sonrasında Yen dolar karşısında son 3 ayın en yüksek seviyesine yükselmişti. İsviçre Frankı da Euro karşısında son 4 ayın en yüksek seviyesini görmüştü. Altın da hafta başında son 7 yılın en yüksek seviyelerinde bulunuyordu.
“Güvenlik liman” yatırım aracı olma yolunda önemli mesafe kat eden Bitcoin da değer kazanıyor. Hafta başında son iki haftanın en yüksek seviyesi olan 7.580 doları gören Bitcoin saldırı sonrasında 8.300 dolar eşiğini de aştı.
"Güvenli liman" nedir?
Bir paranın veya yatırım aracının “güvenli liman” olarak değerlendirilebilmesi için piyasalardaki çalkantı dönemlerinde değerini koruması lazım. Yatırımcılar çalkantı dönemlerinde elde avuçta olanı koruma güdüsüyle hareket ediyorlar. Bu dönemlerde riskli varlıklardan uzaklaşıp altın, Yen gibi çok kazandırmayan ama eldekini de koruyan alternatiflere yöneliyorlar. Kriz dönemlerinde herkes aynı güdüyle hareket ettiği için “güvenli liman” olarak görülen varlıkların değeri artıyor.
Altının güvenli liman olarak görülmesi arzının sınırlı olması, kağıt para gibi istenildiği zaman çoğaltılamaması, dolayısıyla enflasyona karşı korunaklı olmasından kaynaklanıyor.
Altın, savaş, buhran gibi büyük kriz dönemlerinde değerini hep korudu. Örneğin yakın dönemde 11 Eylül saldırıları ve 2009-2009 Krizinde çalkantıdan etkilenmedi.
İsviçre Frankı’nın güvenli liman özelliği ise bu ülke ekonomisinin güvenilirliğinden güç alıyor. İsviçre’nin güçlü bankacılık sistemi herkesin malumu… Ama sadece bankaları değil İsviçre’nin makro ekonomik dengeleri de sağlam. İşsizlik yok denecek kadar az, dış ticaret açığı yok. AB’ye üye olmaması da İsviçre’yi siyasi çalkantılardan korunaklı kılıyor...
Amerikan doları da, güvenli limanlardan biri. Doların dünyanın rezerv parası olması bunun temel nedeni. Buna ek olarak, uluslararası bankaların kendi aralarındaki işlemleri büyük oranda dolar üzerinden yapması ve Amerikan ekonomisinin tartışılmaz gücü de doları sağlam para yapıyor...